Hakkı ERÇETİN

Hakkı ERÇETİN

Çöl

Her insan bir alem olduğuna göre insan sayısı kadar tutku ve eğilimin olması da muhtemeldir. Bazı kimseler denizi sever ve bunlar denizde kendilerini sudaki balık gibi rahat hissederler. Bazıları ayağının toprağa basmasını sever. Bir kısmı dağlara meftundur, bir kısmı ormanlara ve bir kısmı da bozkırlara…

Benim de dikkatimi çeken ve kendine göre bir gizemi olduğuna inandığım coğrafik mekanlardan biri de çöldür.

Arapçada çöl kelimesinin karşılığı olarak "badiye" kelimesi kullanılır. Bu kelime "her şeyin apaçık ortada olduğu ve ayan beyan görüldüğü alan" manasına gelmektedir. Hakikaten çölde her şey ortada ve nettir. Sıcağı harbi sıcak aynı şekilde soğuğu da harbi soğuktur. Bu alanda "gibisine" yer yoktur. Geceleri gökyüzünün belki de en net seyredildiği alanlardan biridir. Çölde tek başına kaldığın an bütün çıplaklığı ile kendin kalırsın. Bunu örtecek bir perde veya engel bu alanda mevcut değildir. İçe seyahatin yani tefekkürün en kallavisi çölde mümkündür.

Zengin Arapların bugün bile hala tatillerini geçirmek için çölü tercih etmesini anlamakta zorluk çekmiyorum.

Coğrafyanın insan karakterine etkisi yadsınamaz. Bu açıdan çölün insanı da  çok nettir. İyilikte de çok net, kötülükte de çok nettir. Öyle kıvırtma alavere ve dalavereyi pek bilmez. Çöl insanı olarak tanımlanan "Tuareqler"in çok hoşuma giden bir sözü vardır. "Allah, çölden lüzumsuz olan her şeyi almıştır" derler. İlginç bir bakış açısı…

Dinimiz İslam'ın Mekke'de doğuşunu bu açıdan her zaman manidar bulmuşumdur. Mekke, hem çölün ortası hem de dağlık kesimidir. Yani çöl kelimesinin ihtiva ettiği mananın zirvesidir. Burada daha önce belirttiğim gibi inananı da inanmayanı da çok net bir tavır içinde görmekteyiz. Bu din hak olduğu için böylesi "bedevi" karakterli insanları "hadari" yani "medeni" şekle dönüştürebilmiştir.

Dinimizi ve dünya hayatını acizane çöle benzetmekteyim. Dinimiz çölün asıl manası gibi çok net ve açıktır. Ancak bu alanda yol almak sanıldığı kadar da kolay değildir. Temel bilgi ve beceriye ihtiyaç vardır. Bu temel bilgi, Allah'ın her müslümana farz kıldığı ilim yani bu yolculuğun kılavuzu olan Kuran-ı Kerim'i bilmek ve idrak etmektir. Bazı gruplar bu yolculukta sahte vahalar veya engeller inşa etmeye kalksa da kılavuza sarılan bunları kolayca aşacaktır.

Çöldeki yolculuğumuzda karşımıza çıkan vahalar bu dünyanın nimetleri, mevki ve makamlarıdır. Bu noktalara fazla kendimizi kaptırıp oyalanırsak asıl menzile ulaşmak zora girecektir. Bu vahalardan lâyıkınca ve yeterince faydalanmak ise asıl yolculuğumuza kolaylık sağlayacaktır. Bazen seraplar da göreceğiz. Bir Arap şair " Serap yolcunun kitabıdır çölde" der. Bu seraplar yola devam gayreti veren umutlarımızdır. Umut olmazsa gayret te olmaz.

Rabbim cümlemizi menzile ulaşanlardan eylesin inşallah.

 

hercetin@yahoo.com

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum