Prof. Dr. Yakup CİVELEK
DEVLETİN BEKASI, MİLLETİN İMANI VE SABAH NAMAZINDA BULUŞAN GÜZELLİK
DEVLETİN BEKASI, MİLLETİN İMANI VE SABAH NAMAZINDA BULUŞAN GÜZELLİK
Devlet ile millet arasındaki en güçlü bağ, sadece kanunlarla, yönetmeliklerle, protokollerle değil; kalpten kalbe uzanan bir güven, bir samimiyet, bir inanç birliğiyle kurulur. Milletin gönlünde karşılığı olmayan bir devlet, kağıt üzerinde güçlü görünse de ruhen zayıftır. Oysa gönüllerde taht kuran bir devlet, milletinin duasını almışsa, onu hiçbir fırtına sarsamaz.
Giresun’da ve bazı illerimizde yaşanan örnek, bu hakikatin çağdaş bir tezahürü gibidir.
Duayen gazeteci, araştırmacı yazar Ahmed Çıtlakoğlu Beyefendinin kaleminden öğrendiğimiz üzere, Giresun ve ilçelerinde her Cuma ve Cumartesi sabahı, Vali’sinden müftüsüne, kaymakamından belediye başkanına, esnafından gencine kadar yüzlerce insan, “Sabah Namazı Buluşmaları” vesilesiyle camide bir araya gelmektedir. Bu buluşmalar sadece bir ibadet anı değil; devletle milletin, makamla halkın, yönetenle yönetilenin aynı safta omuz omuza durduğu bir gönül kardeşliğidir.
https://www.facebook.com/share/p/1AJKCTptEc/
Bu manzara, bir devletin bekasının en sahih teminatıdır. Çünkü devlet, halkıyla birlikte secdeye vardığında; dua eden de, dua edilen de birdir artık. O safta unvanlar silinir, sadece “kul” kimliği kalır. Bir vali, müftü, emniyet müdürü ya da belediye başkanı o safta yan yana durduğunda, milletin gönlünde birliğin, adaletin, merhametin sembolü hâline gelir.
“Vali gibi Vali” – Hazım Oktay Başer’in mirası
Ahmed Çıtlakoğlu’nun bir başka yazısında anlattığı üzere, yıllar önce Konya Valisi olarak görev yapan, Milli Gazete Genel Müdürü, Hacca ilk giden vali unvanının sahibi.. merhum Hazım Oktay Başer de benzer bir örneklik sergilemişti.
https://www.facebook.com/share/p/1AHvYcd16A/
Bir sabah, korumasız, şoförsüz, sade bir vatandaş olarak camiye gitmiş; imam gelmeyince cemaate imamlık etmişti. Cemaat, namazdan sonra tanışma faslında onun Konya Valisi olduğunu öğrenince hayrete düşmüş, ama o tevazusuyla şöyle demişti:
“Biz burada insanları el pençe divan durdurmak için değil, hizmet etmek için bulunuyoruz.”
Bu söz, bir devlet adamının milletle ilişkisini özetleyen bir ahlak beyannamesidir adeta.
Bir vali, halkının önünde değil, yanında yürüdüğünde, devletin gücü işte o zaman ete kemiğe bürünür.
Devletin gücü, halkın duasındadır
Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın zaman zaman vurguladığı bir hakikat vardır:
“Milletimizin duası elimiz, gözümüz, kulağımızdır.”
Devlet, bu duanın bereketiyle ayakta durur. O yüzden valilerimizin, kaymakamlarımızın, müftülerimizin, emniyet müdürlerimizin, belediye başkanlarımızın ve diğer kamu görevlilerimizin halkla iç içe olması sadece bir “görev” değil, devletin bekası için bir zarurettir.
Cami avlularında, sabah namazlarında, halk kahvaltılarında, sohbet meclislerinde halkla bir arada olmak; kalplerin birbirine dokunmasını sağlar. İşte bu bürokrasi ile halk arasındaki aşılmaz duvarları yıkar, devleti milletiyle bütünleştirir. O duvarlar yıkıldığında ise geriye tek bir kavram kalır: vahdet, birlik, bütünlük.
Bu uygulama bütün illere yayılmalı
Giresun’daki ve bildiğimiz kadarıyla Diyanet işleri başkanlığımızın da tavsiyesi ile bazı illerde yapılan bu anlamlı uygulama, aslında tüm iller için örnek teşkil etmelidir. “Sabah Namazı Buluşmaları” nın her şehirde düzenli hâle getirilmesi mümkündür. Tabi ki bu emirle, talimatla olacak bir iş değildir, gönülle yapılacak bir manevi eylemdir. Valiler, kaymakamlar, müftüler, emniyet müdürleri ve belediye başkanları halkla aynı safta, aynı duada buluşmalıdır. Bu, yalnızca bir “manevî buluşma” değil, aynı zamanda bir “toplumsal güven inşası”dır.
https://www.facebook.com/share/p/17gW2KkZb9/
Bununla birlikte, sabah namazı buluşmalarına ek olarak şu yöntemler de devlet-millet kaynaşmasını güçlendirebilir:
- Halkla birlikte iftar sofralarında bir araya gelmek,
- Gençlik ve değer kamplarında yöneticilerin gönüllü katılım göstermesi,
- Mahalle sohbetleri ya da “açık kapı günleri” düzenlemek,
- Hastane, okul ve esnaf ziyaretlerinde samimi bir muhabbet ortamı oluşturmak.
Bu tür uygulamalar, devletin sadece bir otorite değil, şefkatli bir baba, adil bir dost olduğunu hatırlatır.
Ahmed Çıtlakoğlu Bey’e bir teşekkür
Bu anlamlı buluşmaları yazılarına taşıyarak gündem eden, yıllardır Giresun’un sesi ve vicdanı olmuş duayen gazeteci, araştırmacı yazar Ahmed Çıtlakoğlu Beyefendi’ye teşekkür borçluyuz.
Kendisi yalnızca bir olayı haberleştirmiyor; bir fikri, bir değeri, bir medeniyet anlayışını diriltiyor.
Bu yazılarıyla aslında bize “devletin kalbi sabah namazında atar” mesajını veriyor.
Sabah namazında buluşan valiler, müftüler, kaymakamlar, halk ve gençler — işte bu milletin en sahici fotoğrafıdır. Bu fotoğraf, milletin inancıyla, devletin vakarını birleştiriyor.
Ve bu buluşmalar bize şu hakikati bir kez daha hatırlatıyor:
“Bu devlet, bu millet, birbirine omuz verdiğinde; hiçbir güç, bu birliği yıkamaz.”
Son Söz
Bu güzel örnek, bir şehirde başlayan küçük bir hareketin, bir ülkenin ruhuna can verebileceğini gösteriyor. Devletin devamı, bekası, gücü ve kuvveti; halkıyla arasındaki mesafenin kısalığıyla ölçülür. O mesafe camide sıfırlandığında, dua eden milletin arkasında saf tutan bir devlet vardır. Ve o devlet, Allah’ın izniyle ebediyen payidar kalır.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.