Şükrü KIRBOĞA
Dış Yatırımcı ve Türkiye: Güvenilir Liman Olmak Mümkün mü?
Son yıllarda dünya ekonomisi ciddi kırılmalarla karşı karşıya kaldı. COVID-19 pandemisinin etkileri henüz geçmeden Ukrayna-Rusya savaşı başladı; ardından Gazze-İsrail çatışması, küresel siyasi dengeleri sarstı. Özellikle Donald Trump döneminde başlayan korumacı ekonomik politikalar, dünyayı adeta kurnaz bir tüccarın veya bir mafya liderinin yönettiği acımasız vergi sistemlerine yöneltti. Bu durum, sermaye sahiplerini yeni ve daha güvenilir yatırım limanları aramaya zorladı.
Türkiye’nin Kırılgan Gücü: Krizlerde Direnen Bir Ekonomi
Türkiye, son 20 yılda büyük sarsıntılar yaşadı: Arap Baharı’nın ardından yaşanan mülteci krizleri, komşularla yaşanan diplomatik sorunlar, terörle mücadele, 15 Temmuz darbe girişimi gibi birçok büyük badireye rağmen ekonomik yapısını belirli ölçülerde ayakta tutmayı başardı. Tüm bu kriz ortamlarına rağmen, Türkiye özellikle Orta Doğu ve Afrika’dan kaçan sermaye için güvenli bir liman hâline geldi.
Bu dönemlerde, kendi ülkelerinde yaşanan istikrarsızlıktan bunalan yatırımcılar, önce paralarını İsviçre gibi ülkelere yönlendirdi. Zira Batı, sermaye sahiplerini “küresel vatandaş” gibi karşılıyor. Örneğin, bir Orta Doğulu yatırımcı İsviçre’de banka veya kafede oturduğunda kimse ona “Neden geldin?” diye sormaz. İsviçre’nin bankaları, tüm dünyadan gelen servetleri kabul eder ama iç siyasetçileri çıkıp “ülke elden gidiyor” diye yaygara koparmaz.
Oysa Türkiye’de son yıllarda bazı muhalefet çevreleri, yabancı düşmanlığı üzerinden siyaset üretmeye başladı. Özellikle Suriyeli sığınmacılar üzerinden yayılan “ülke istila ediliyor” söylemi, yerli ve yabancı yatırımcıları tedirgin etti.
Kaybedilen Sadece İnsan Değil, Milyar Dolarlık Sermaye
Irak’tan Türkiye’ye gelen emeklilerin her biri ortalama 800 ila 2000 dolar arasında değişen emekli maaşlarını burada harcıyorlardı. Ancak artan yabancı düşmanlığı nedeniyle birçok kişi Gürcistan, Azerbaycan ve Kazakistan gibi daha sakin, yatırımcı dostu ülkelere taşındı. Yine aynı şekilde Türkiye’ye yatırım amacıyla gelen birçok büyük iş insanı, sokak mafyaları, dolandırıcılar ve sistem dışı simsarlar tarafından zarara uğratıldı.
Yatırımcılar için güven sadece makroekonomik verilerden ibaret değildir. İlk temas, iletişim dili, bürokratik süreçler ve kamuoyundaki algılar da en az ekonomik göstergeler kadar önemlidir. Türkiye’de yatırımcının karşılaştığı ilk kişiler genellikle sistemsiz, eğitimsiz ve bireysel çıkarlarını önceleyen aracılar oldu. Bu da Türkiye’nin imajını olumsuz etkiledi.
Peki Ne Yapmalı?
1. İmaj Yönetimi Yeniden İnşa Edilmeli: Türkiye’nin yurt dışındaki itibarı sadece diplomasiden ibaret değil. TİKA, elçilikler, basın organları ve hatta sinema sektörü bu sürece dahil edilmeli. Türkiye yeniden “güvenli liman” olarak konumlandırılmalı.
2. Kurumsal Yatırım Ofisleri Güçlendirilmeli: Yatırımcı bireylerle değil, şeffaf ve güvenilir kurumlarla muhatap olmalı. Cumhurbaşkanlığı Yatırım Ofisi bu konuda yeniden yapılandırılmalı.
3. Eğitimli Temsilciler ve Danışmanlar Görevlendirilmeli: İlk temas çok önemli. Eğitim almamış ve ülke karakterini yansıtamayan bireylerin, yatırımcı üzerinde oluşturduğu olumsuz izlenim Türkiye’ye zarar veriyor.
4. Başarı Hikayeleri Öne Çıkarılmalı: Türkiye’de yatırım yaparak başarılı olan Arap ve Afrikalı yatırımcıların hikayeleri kamuoyunda görünür olmalı. Bu örnekler yeni yatırımcılar için teşvik edici olacaktır.
Gençlerimiz Ülke Temsilcisi Oldu
Türkiye’de eğitim gören birçok Suriyeli genç, bugün kendi ülkelerinde bakan, vali, öğretmen olarak görev yapıyor. Bu hem insani bir başarı hem de Türkiye’nin bölgedeki yumuşak gücünün göstergesidir. Türkiye bu etki alanını kaybetmemeli, aksine daha da genişletmelidir.
Sonuç: İşi Ehline Ver, Güveni Kur, Geleceği İnşa Et
Yatırımcı güven ister. Türkiye’nin güveni yeniden kazanması için kurumsal bir altyapı ve sağlıklı bir imaj yönetimi şarttır. Muhalefetin popülist ve dışlayıcı söylemleri, hem ülke imajına hem de ekonomiye zarar veriyor. Oysa Anadolu’nun güzel bir deyimi vardır:
“Ekmeği ekmekçiye ver, bir ekmek de üste ver.”
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.