Dizilerden Seçmeler, Saçmalar

Türk televizyonlarında maşallah bir film furyasıdır gidiyor. Neredeyse her kanal her akşam ana haber bültenlerinden sonra iki film birden yayına sokmakta. Zaten halkımız da ne yapsın, bol bol film seyretsin de kültürümüz tavan yapsın.

Her zaman topuzun kantarını kaçırmaktayız. Filmle yatar filmle kalkarız. Televizyonlarda gösterilen filmlerin çoğu da aşk, entrika, dedikodu, şan şöhret endeksli. Bilgilendirici, uyarıcı, düşündürücü filmler pek nadir.

Güya romanlardan uyarlanan filmler de bitmek bilmiyor. Senaristler acaba ruhlar alemine dalıp da romanın yazarlarıyla yeni yeni senaryolar mı üretiyorlar?

Bunu geçtik öyle sahneler var ki, rastlantı üzerine rastlantı. Bilhassa Yaprak Dökümü’nde. Neredeyse çekilen her sahnede rastlantılar var. Senaryo hep rastlantılar üzerine kurulmuş. Olayın geçtiği yer İstanbul ama sanki olaylar küçük bir kasabada gibi gerçekleşiyor. Senaryo gereği herkes bir noktada buluşuyorlar.

Arka Sokaklar’da her bölümde ayrı ayrı figüranlar var ama nedense her bölümdeki figüranları sesleri neredeyse aynı. Türkiye’de başka seslendirme yapacak sanatçılar yok mu?

Ayrıca aynı filmde bir doktorumuz var, neredeyse girmediği uzmanlık alanı yok. Bir bakıyorsunuz kadın doğumcu olmuş, daha sonra da genel cerrah. Başka bir sahnede de psikolog. Doktora senaryoyu oturtamamışlar.

Ben şahsen televizyona takılmasam da benim takip ettiğim üç tane film var. Bunlar; TRT’de İpsiz Recep Emice ile M.A.T. ve ATV’de Parmaklıklar Ardında. Bunları kaçırmamaya gayret gösteriyorum.  

Başından beri takip ettiğim İpsiz Recep Emice’de Rizeli uşakların Rumlarla yaptıkları mücadele anlatılıyor. Başrolünü Kadir İnanır’ın oynadığı filmde çok güzel ve tarihi koklatan sahneler var. Tüm ayrıntılar en güzel şekilde ekrana yansıtılmış. Gerçi dilde biraz zorlanma var ama o kadarı da olsun. Bazen film konu dağınıklığı yaşansa da iyice takip eden bir izleyici konuları hemen çözebiliyor.

Bilmiyorum tarihi gerçeklerle örtüşüyor mu ama bazı ilginç durumlar dikkatimi çekti. Mesela Ayşe’nin bir komutanın evinde mürebbiyelik yapması bana çok saçma geldi. Çünkü komutan bizzat Ayşe’nin babasını baltayla öldürtmüştü. Bir Türk kızının orada mürebbiyelik yapması pek uygun değil.

Hele hele Ahmet ile Ayşe’nin kulübe sahnesi de aslında olmaması gereken bir sahne. Fakat günümüz insanları bilhassa kadınları böyle sahneler olduğu için seyrediyorlar kanımca.

Filmin izlerliğini artırmak için Zara’nın sonradan katılması hoş oldu ama geç oldu.

Bakalım filmin sonu nasıl bitecek?

M.A.T. filmi de çok profesyonelce hazırlanmış. İlginç konuları senaryo haline getirmişler. Benim en çok dikkatimi çeken de Üzeyr Garih cinayetini andıran bölümüydü. Aslında bu konuların işlenmesi çok iyi.

Teşkilatın olayları çözümlemedeki aktifliği, bilgeliği, en ince ayrıntılara kadar delillerden yararlanması, en ufak ayrıntıları gözden kaçırmaması filme güzellik katıyor.

Ama bunlar olurken aklıma da şu soru geliyor; acaba suçlular bu filmleri seyrettikçe daha da çok profesyonel hareket ediyorlar mı?

Almanya’da bir kanal tarafından Hinter Gittern olarak orijinali yayınlanmış olan Parmaklıklar Ardında sosyadramik bir film. Filmin yapımcıları bilhassa kadınların cezaevi hayatlarını, cezaevindeki yaşam biçimlerini, orada dönen entrikaları, cezaevi savcısı, cezaevi müdürü ve gardiyanlar üçlemindeki mücadeleleri, mahkûmlar arasındaki dayanışmayı veya çekişmeyi en güzel şekilde ekrana yansıtmışlar.

Filme renk katsın diye bazı sahneler çekilmiş ama filmin özüne ters gibi geliyor bana. Balıkçı kızın fazla cezaevi yetkilileriyle samimi olması bence olmaması gerekli.

Bir başka sahne de Aliye ile kaçan Süleyman Amcadan şüphelenmemesi ve mahkûma yataklık yaptığı için fazla olayın kurcalanmaması garibime gitti. Kaçan bir mahkûm için geniş çaplı bir soruşturma açılması gerekmez miydi?

……

Bence siz siz olun film müptelası olmayın, seçici davranın. Mantığınıza hükmeden filmleri seyredin.

Bundan sonraki yazım da bana gelen haber şeklindeki bir elektronik posta olacak. Gönderilen postada filmlerin toplumda oluşturduğu ahlaki zararları konu alıyor.

Çok faydalı bilgiler var içinde. Okuyunca bana mutlaka hak vereceksiniz.

 

Eleştiri ve önerileriniz için;

yazarcezmi@hotmail.com

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
4 Yorum