Dünyanın yeni bir sese ihtiyacı var

“Toplumlar da canlı organizmalar gibi doğar, büyür ve ölürler. Bu süreçler içinde toplumsal değişim kaçınılmaz olarak, başat rolü oynar. Yeryüzünde değişmeyen tek şey değişimdir. Değişim insanlığın ortak alınyazısıdır. Dünya her dem değişim süreci yaşamaktadır.

Toplumsal değişimin en önemli unsuru ona gideceği yolu gösteren yaratıcı ruhtur.

Bu yaratıcı ruhun oluşumuna hizmet eden öncü insanlar kendi toplumlarının yol göstericileri olmuşlardır.

İslam dininin gelmesiyle yeryüzü en köklü değişimlerden birini yaşamıştır. İslam topraklarında yıllarca süren bu köklü değişim kendi medeniyet değerlerini inşa etmiştir. İslam medeniyeti, mimariden kültür-sanat eserlerine, insan ilişkilerinden ekonomik süreçlere kadar birçok gelişime katkı sağlamıştır.

Toplumsal değişim fikirlerden doğarak duygulara hitap eder ve kitleleri toplu olarak hareket etmeye zorlar. İnsanlık tarihinde önemli değişimlere sebep olan süreçler dinamik ve üretken kültürlere bağlıdır. Böyle devinimler toplumlarda büyük dönüşümlere yol açmaktadır.

Geçmişte toplumların değişiminde ekseriyetle tarımsal ve hayvansal üretimler etkili olurken günümüzün değişimindeki ana unsur teknolojidir.

Zaman ilerledikçe üretim biçimleri ve ürün değişse de insanın yaratılışında bulunan temel karakter özellikleri değişmemektedir. İnsanoğlu her uygarlık döneminde farklı araçları kullanıyor; ancak bu araçların ortaya çıkardığı acıların ve sevinçlerin rengi hiçbir zaman değişmiyor..

Çağımızda toplumsal değişimin yayılma hızı tüm zamanlardakinden daha fazladır ve toplumlar giderek birbirlerine daha çok benzemektedirler. Birbirine daha çok benzeyen insanoğlu benzer sorunlarla yüzleşmektedir. 

Hiçbir uygarlık kendi kendine gelişmedi. Az veya çok birbirinden etkilenerek bir dönüşüm gerçekleştirmiştir. Bu anlamda uygarlıkların insanlığın ortak mirası olduğunu söyleyebiliriz.

Kültürel ve teknik mirasın çok az bir kısmı kendine özgü kalabilmektedir. Etkileşim kaçınılmaz olarak tüm insan topluluklarını etkileyen bir gerçekliktir. Her toplum, fikirlerin ve kültürlerin istilası altındadır…”

İnsan ve Medeniyet Hareketi tarafından düzenlenen Toplumsal Değişim Sempozyumunun açılışında izlediğimiz filmde değişime dair tespitler bu şekilde yapılıyordu.

Sempozyumun ilk günü Kur’an-ı Kerim tilavetiyle başladı. Daha sonra kürsüye gelen İnsan ve Medeniyet Hareketi Yüksek İstişare Kurulu Başkanı Mehmet GÜNEY, kısa bir selamlama konuşması yaptı. Mehmet GÜNEY, konuşmasında sempozyuma katılanlara ayrı ayrı teşekkür etti.

Üç gün sürecek sempozyum boyunca toplumsal değişim konusunun tüm yönleriyle ele alınacağını belirten Mehmet GÜNEY, kadim bir medeniyetin varisleri olarak toplumsal değişime inanç ekseninden bakmanın önemine vurgu yaptı.

Daha sonra kısa bir konuşma yapan Prof. Dr. Mahmut KAYA, Türkiye’de çok güzel işlere imza atıldığını belirterek toplumsal değişim konusunu akademik olarak ele alan böyle bir programda bulunmaktan duyduğu memnuniyeti dile getirdi.

Konuşmasında dil konusuna değinen Mahmut KAYA, kendi değer dünyamızı oluştururken kendi kelimelerimizi kullanmamız gerektiğini belirterek salonda bulunan akademisyenlere bu konuda duyarlı olmalarını tavsiye etti.

Sempozyumun ilk gününde Eyüp Belediye Başkanı Remzi AYDIN da bir selamlama konuşması yaptı. Ardından İstanbul Valisi Vasip ŞAHİN yaptığı konuşmada böyle bir sempozyumda bulunmaktan duyduğu memnuniyeti dile getirdi. Şahin, dünyada büyük bir doğum öncesi sancılarının yaşandığı bir dönemde bu sempozyumun yapılmasını anlamlı bulduğunu ifade etti.

Toplumsal Değişim Sempozyumunda ilk gününün son konuşmasını Başbakan Yardımcısı Prof. Dr. Numan KURTULMUŞ gerçekleştirdi. İrfan geleneğine sahip olmanın bize kazandırdığı güzellikleri anlatarak konuşmasına başlayan Numan KURTULMUŞ, geçmişten günümüze İslam Medeniyetinin geçirdiği serüveni anlattı.

Toplumsal Değişim kavramının dayandığı yasanın sünnetullah olduğunu vurgulayan Numan KURTULMUŞ, bir toplum kendi özünde olanı değiştirmeden Allah’ın (c.c.) o toplumu değiştirmeyeceğini söyledi. Peygamberimizin eşitlik ve adalet ilkelerini öne çıkaran bir toplum anlayışını öngördüğünü belirten KURTULMUŞ, İslam dininin tüm insanlara eşit olarak baktığını ve bu eşitlik kavramının dayandığı temel ilkenin adalet olduğunu söyledi.

Kurtulmuş, Osmanlı’nın Balkanlar’da yüzyıllar boyunca devam eden yönetimi sonunda nasıl bir miras bıraktığına güzel bir örnek verdi: “Üsküp’te Müslümanların, gayrimüslimlerin bütün farklı mezhep meşrepleriyle yaşadıkları o topraklarda bu gün bile günlük lisanda Türkçe olarak kullanılan ‘Komşu Kapıcık’ diye bir tabir vardır. O topraklarda yaşayan farklı mezheplerde ki insanlar birbirlerinin bahçeye koydukları küçük kapıcıkları tıklatarak içeriye giriyorlar. Farklı inançlara sahipler ama aynı coğrafyayı paylaşıyor olmanın birbirlerine emniyet içerisinde kapılarını açabiliyor olmanın iyi niyetini gösteriyorlar.”

Dünyanın yeni bir medeniyete ve değerlere ihtiyacının olduğunu ifade eden Kurtulmuş, “Uzunca bir süre devam eden büyük bir dağınıklıktan sonra, İslam toplumlarının içe kapanması süreci ve İslam medeniyetinin hız kesme ve geriye gitme sürecini bu tarihsel süreç içerisinde görebilirsiniz. Şimdi dünyada yeni bir sese ihtiyaç var. Dünyada yeni bir medeniyete ihtiyaç var” dedi.

İrfanı, insanın kendini bilme eylemi olarak tanımlayan Başbakan Yardımcısı Kurtulmuş, “Çok şükür artık bu topraklarda millet aklıyla devlet aklı bütünleşmeye başladı. Henüz tam manasıyla bütünleşti demiyorum, bütünleşmeye başladı. Devletin inşallah milletin derununda olan bu geleneklerin parıltılarıyla mücehhez hale gelmesi zaman içerisinde inşallah gerçekleşiyor” ifadelerini kullandı.

Sempozyum, ilk gün yapılan açılış ve protokol konuşmalarının ardından 26 - 27 Mart günlerinde gerçekleştirilen oturumlarla devam etti. Oturumlarda Türkiye’nin çeşitli üniversitelerinden katılan akademisyenler toplumsal değişimi farklı yönleriyle ele aldılar.

Ülkemizde, bölgemizde ve dünyada hızlı değişimlerin yaşandığı bir döneme şahitlik ettiğimiz şu günlerde Toplumsal Değişim Sempozyumunu tertip eden İnsan ve Medeniyet Hareketi yetkililerini ve emeği geçen herkesi tebrik ediyorum.

 

recep.kocakk@gmail.com

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.