Erken Seçim İsterük..!

Erken Seçim İsterük..!

 

Bir CHP rüzgârıdır gidiyor.

Kemal Kılıçdaroğlu’nun süsleyip Gandi yaparak sahneye çıkarttılar ve artık şaha kalktı CHP(!)

Öyle bir şaha kalkış ki, neredeyse tek başına iktidar.

Bunca yıl tek başına iktidar olamamış sol Gandi Kemal’le iktidar moduna girdiler.

Yakında gölge kabine de kurarlar bunlar.

Zaten aç tavuk kendini darı ambarında sanırmış.

Şunu kabul ediyorum CHP tabanının böyle bir rüzgâra çok ihtiyacı vardı.

Solda büyük bir Akparti düşmanlığı da mevcut.

Herkes sanki diş bilemiş Akparti’ye.

Akparti’yi nasıl alt edebiliriz düşünceleri var.

Bu düşüncelerden biri de Uşak’tan geldi.

Uşak Barosu’nun düzenlemiş olduğu “Hukuk Devleti ve Yargı Bağımsızlığı” konulu panelde Sabih Dede inciler dökmüş.

Neredeyse “Erken seçim isterük” naraları atacak.

İki umudu var; ilk umudu Anayasa Mahkemesi’nin yeni Anayasa taslağa ret oyu vermesi. Eğer o da olmazsa umudunu halka bağlamışlar.

Halk da zaten “hayır” oyu verecek.

Ne diyor Yargıtay Onursal Cumhuriyet Başsavcısı Sabih Dede;Şu anda iş Anayasa Mahkemesi´nde. Eğer mahkemeden olumsuz görüş çıkmaz ve referanduma gidilirse vatandaşın dikkatli olması gerekiyor. Sivil Anayasa adı altında yapılan bu dayatmaya “hayır'' oyu çıkmalıdır. Halk birilerinin mazlumu oynamasına da pirim vermemelidir. Anayasa Mahkemesi’nden “hayır'' cevabı çıkması halinde ise buradan söylüyorum, erken seçim ihtimali de gündeme gelir ve bu dayatmayla eşdeğerdir”

Hatta erken seçim değil baskın seçimden bahsediyor zat-ı âlileri.

Bir kere, eğer bir ülkede vaktinden önce seçim yapılıyorsa yani erken seçime gidiliyorsa o ülke fazla gelişmemişliğini, demokrasiye fazla inanmamışlığını gösterir.

Ben pek hatırlamıyorum vaktinde seçim yapıldığını.

Durmadan bir sebep çıkartıp erken seçim yapılıyor.

Şimdiki sebep ne acaba?

Aslında sebep olarak yeni Anayasa taslağı ama asıl sebep onlara göre, CHP’nin şu an kazanmış olduğu rüzgâr.

Allah aşkına, ne rüzgârı ya.

Medyanın şişirmiş olduğu bir rüzgâr.

Veriyorlar CHP’ye ara gazı.

Acaba o rüzgârda halk da var mı?

Yoksa sadece tabanın isteğinden doğan bir rüzgâr mı?

Sen hem halk partisi olacaksın hem de halkın referanduma gitmesini istemeyeceksin.

Niye güvenmiyorsun bu halka?

Niye sindiremiyorsun sivil bir anayasayı?

Hâlâ 1980 zihniyetiyle mi yöneteceksin halkı?

Geçti artık bu devirler.

CHP de kendini yenilemeli.

Fosillerden medet ummamalı.

Girin biraz halkın içine.

Dertlerini dinleyin.

Çözümler üretin halk için.

Biliyoruz; işsizlik, yoksulluk iktidarın ve halkın bir kamburu.

Acaba ne gibi bir çözüm düşünüyorsunuz?

-cek’li, -cak’lı konuşmak güzel?

Ama neyle yapacaksınız?

Kadronuzu var mı?

Habertürk TV Genel Yayın Yönetmeni Sayın Yiğit Bulut hem köşesinden bir yazar olarak hem de bir vatandaş olarak Gandi Kemal’i desteklediğini söylüyor ama şu cümlelerle de bir gerçeğin de altını çiziyor;  “1978 senesine dönüyorsun ama bu yeni listede aş ve iş noktasını Türkiye'nin önüne bir çözüm olarak koyacak bir isim göremiyoruz. Türkiye'nin temel paradokslarıyla ilgili alanında uzmanlaşmış, alanında tez koyabilecek isimleri içermiyor. Gazetecilerle ülke yönetilmez.”

Eğer kadronuzda Sabih Dede gibi ileriyi göremeyen beyinler varsa,  hiç halkın içine çıkmayın.

Kadronuzu gençleştirin.

Bu rüzgâr değişim rüzgârı olmalı, kuru bir rüzgâr değil.

Cidden Türkiye’nin de buna ihtiyacı var.

Lakin adam gibi bir muhalefet olmazsa iktidara fren koyacak kimse olamaz. Onun yanlışlarını kimse düzeltemez.

En iyisi erken seçimi hiç istemeyin.

Yapacağınız tek şey; bu sivil anayasada halkın dediğine saygı duymak ve halkla birlikte hareket ederek, vaktindeki seçime hazırlanın.

Şunu iyi bilin ki, Türkiye’yi yönetmek SSK’yı yönetmek kadar hiç de kolay değil.

Ama batırmak kolay.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
9 Yorum