Gandi Kemal'in CHP'si iş yapar mı?

Kemal Kılıçdaroğlu adında çakma bir Gandi’miz oldu. Üzerine yapıştı kaldı bu sıfat. -Tip olarak benzemiyor da değil.- Her ne kadar yakıştırmada olsa Kemal Bey ölene kadar bu Gandi benzetmesiyle yaşayacak. Attığı her adımda, söylediği her sözde hele birde başbakan olduğunda bu“Gandi” sıfatı yakasını hiç bırakmayacak. Gandi gibi ahlaklı, insanları ezen, sömüren, yok sayan haklarını elinden alan her türlü yasa ve yasaklara, kurum ve kuruluşlara karşı ilkeli bir siyasi anlayış geliştirebilecek mi bilemiyoruz. Bunu bize zaman gösterecek. Ancak bu konuda öngörülerimiz var. Şimdilik kendisini de aşan bir rüzgârın önünde, namütenahi bir deryaya yelken açmış gibi duran açıkçası birazda şaşkın bir Kemal var karşımızda. Ancak Gandi Kemal namuslu bir duruş ortaya koyar ve CHP adına siyaseten yeni ve farklı bir muhalif duruş sergileyebilirse şüphesiz  demokratlar olarak bundan en çok biz memnun kalırız..

 Türkiye’de siyasetin geldiği şu noktada Erdoğan’a küsme hakkını benim gibi demokratlara vermesi gerekir Kemal beyin. Deniz Baykal, Erdoğan’a eleştirme hakkını bizlere vermemişti. O kadar ilkesiz ve dar bir siyasi anlayışın içerisinde siyaset yapıyordu ki ve o kadar antidemokratik tavırlar sergiliyordu ki insan ister istemez Erdoğangillerin yanında yer almak durumuna kalıyordu. Hakkını yememek lazım AK Parti -bir ileri iki geri de olsa- Türk siyasetine damgasını vuran gelişmelerin baş aktörüdür. AK Parti gerek iç ve gerekse dış siyasette inkâr edilemez başarılara imza atmış bir hükümettir. Onca manipülasyona, yıpratma çabalarına ve resmi ideoloji taraftarlarınca illegal bir biçimde siyaset dışına atılma tehditlerine karşın gösterdiği cesaret ve kararlılık AK Parti’yi maalesef rakipsiz tek parti durumuna getirdi.Gönül isterki CHP bu yeni başkanıyla AK Parti’yi zorlasın, özgürlükler anlamında hükümeti sıkıştırsın ve bu rakip biçilemeyen partinin karşısında alternatif bir parti konumuna gelsin..

Ancak CHP’den  ümitli değilim

Rekabet sadece ekonomik alanda değil siyasette de lazım. Yüzde yirmilere çakılı, 1950 model bir CHP zihniyeti mevcut statükocu durumuyla siyasi alanda rekabet edemedi. Baykal’ın Ergenekon avukatlığı ne CHP’ye nede Türk siyasetine bir faydası oldu.Kendisine verilen her türlü desteğe rağmen AK Parti’ye zarar veremedi Deniz bey.Çünkü karşısında ne muhtıralara ne karalama kampanyalarına nede 367 benzeri hukuk skandallarına cevap veren bir AK Parti vardı.Aksine her türlü olumsuz durumdan karlı çıkmayı başardı AK Parti.Kaset olayı patlak verdiğinde, Baykal devrinin bittiğini ve Kılıçdaroğlu’nun genel başkanlığa aday olabileceğini yazmıştım.Çünkü mevcut statükocu yapılanmanın favori adaylarından biriydi Gandi Kemal.Bir bakıma estirilen rüzgarın anlamı budur. Ve bu rüzgarı estiren bir kısım medya da umudunu Kemal beye bağlamıştır. Türkiye’de yaşayan insanlar böylesi estirilen rüzgârlara alışıktır aslında. Bu ilk defa olmuyor çünkü. Biz bu rüzgârları Derviş’te, Tansu’da, Hüsamettin’de, Mesut’ta da gördük.Ne var ki bu balon liderler sağduyulu halkın iradesinin karşısında sandığa gömülmekten başka bir işe yaramadılar.

 

Gandi rüzgarı kuşkusuz bir anda estirilmedi.Ben bunu üç nedene bağlıyorum.Bunlardan ilki Türkiye’nin İran’la nükleer takas antlaşması.Türkiye ve Brezilya ABD’nin bölgeye dönük politikalarını bir bakıma bozdu..ABD bu anlaşmadan hiç memnun kalmadı.AK Parti’nin gücünü dengelemek adına karşısına yeni ve farklı bir anlayışla politika üretecek olan bir partiyi çıkartma planını destekliyor olabilirler.Kuşkusuz bu sadece nükleer anlaşmadan kaynaklı yeni bir plan değil uzun vadeli bir planın da parçası sayılabilir.Zayıf bir ihtimalde olsa bunu göz ardı etmemek gerek.

İkincisi Ergenekon’un AK Parti’yi bu sefer yeni bir taktik ve strateji ile bölmeye çalışmasını gösterebiliriz..AK Parti’yi Kemal’le yıpratmaya çalışacaklar. Referanduma kadar da bu durumu  en iyi biçimde kullanacaklardır.Önümüzdeki günlerde Gandi Kemal’in özellikle referanduma dönük yeni anayasa taslağını çürütme kampanyalarına tanıklık edeceğiz.Çünkü mevcut statükocu kesim bugüne kadar rantını yediği rejimi kolay kolay bırakmak niyetinde değil.Bunu silaha gerek duymadan, gerginliklere mahal vermeden en legal biçimde gerçekleştirmeyi umuyorlar.Çünkü Baykal’a göre Gandi Kemal bu iş için bir hayli uygun…

Son olarak CHP gerçekten değişmeye karar vermiş olabilir..Bunu Baykal’la yapamadı.Kemal beyin başkan olmasıyla Sarıgül hareketini de bitirmiş oldu CHP.Bu bakımdan yeni bir anlayışla ve dağınık solu da toparlayarak hakikaten garibanın,ekmeği elinden alınanın,işçinin ve her türlü hakkı gasp edilenin yanında dinamik bir sol parti olarak karşımıza çıkmayı düşünüyor olabilirler.Şüphesiz benim gönlüm bundan yana…Bu ülkede ezilenin yanında tüm vicdanıyla yer alan, destek çıkan, politika üreten bir sol partinin gerekliliği tartışılmaz.Ne var ki CHP bugüne kadar bunu yapmadı.Sürekli olarak güçlülerin,nüfuzluların yanında mesken tuttu.Askerin,yüksek yargıçların,elitlerin,bürokrasinin işine yarayacak söylemlerde bulundu.Ve bu minvalde tutum geliştirdi.Şimdi neden olmasın..Öyle bir politika üretsinler ve öylesine bir duruş sergilesinler ki insan rahatlıkla CHP’ye de oy atsın bu ülkede…

Ancak üzülerek ifade etmeliyim ki Gandi Kemal’in kurultayda yaptığı konuşma maalesef beni ikinci şıkta bırakıyor. Şüphesiz bunu zamanla daha iyi göreceğiz…Kemal’in iktidar kılıcı kimin elinde olacak bunu hep birlikte göreceğiz..Temennimiz CHP’nin halka dönmesidir.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
5 Yorum