Doğan Medya Grubu (DMG) gazetelerinden birinde dün şu habere yer verildi: “Yargıç ve savcıları yargısız infaz etmek istiyorlar.” Haberin girişinde, Yargıçlar ve Savcılar Birliği Vakfı (YARSAV) Başkanı Ömer Faruk Eminağaoğlu'nun 'isyan ettiği' şu cümlesi aktarılarak veriliyor: “Bilinçli olarak yaratılan bilgi kirliliği ile yargı, yargıç, savcı ve avukatların toplum önünde güvenilirlikleri yıpratılmaya çalışılmakta, yargısız infaz edilmeleri amaçlanmaktadır.”

İçinde 'isyan etti' sözcükleri geçen cümleler, Türkçemizde, beklenmedik bir çıkışı yansıtır. Kendisinden beklenmeyen bir şeyi söylerse bir insan 'isyan etmiş' sayılır. Oysa, YARSAV adına yaptığı açıklamalarla, Eminağaoğlu, sıkça buna benzer sözler söylüyor. 'Yargıtay Cumhuriyet Savcısı' unvanını mutlaka eklediği makalelerinde de bu tavrı açıkça görülüyor Eminağaoğlu'nun...

Sözün kısası şu: DMG'ye mensup gazete daha haberin girişinde okurlarını yanıltıyor...

YARSAV çatısı altında birleştikleri varsayılan yargıçlar ve savcıların kimler olduğunu bilmiyoruz; kaç savcı ve yargıç üyesi vardır? Bugüne kadar ikinci bir üyesinin adını işitmiş değilim YARSAV'ın... Kamuoyuna örgütü adına görüşleri yalnızca Savcı Eminağaoğlu açıklıyor.. Ancak YARSAV adına yaptığı son açıklamayı 'isyan etti' cümlesi eşliğinde sunan gazete kimden söz ettiğini bilebilecek durumda; çünkü Eminağaoğlu gerekli gördüğünde görüşlerini makale yoluyla açıklayan bir savcı ve yazdıklarını yayınlamak için tercih ettiği iki gazeteden biri DMG'nin o gazetesi (diğeri Cumhuriyet).

DMG'ye mensup gazete daha haberin girişinde okurlarını bile bile yanıltıyor...

YARSAV en son olarak gündeme Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Abdurrahman Yalçınkaya tarafından Anayasa Mahkemesi'ne sunulan Ak Parti'yi kapatma davasıyla ilgili iddianame vesilesiyle gelmişti. Başsavcı Yalçınkaya'nın mahkemeye sunduğu 17 klasörde yer alan bir belge fotokopisinin arkasında YARSAV'a ait bir bildiri bulunmuştu çünkü. İddianame hazırlık sürecinde katkıda bulundukları iddiası, YARSAV adına, Savcı Eminağaoğlu tarafından yalanlandı.

Eminağaoğlu ve YARSAV'la ilgili son 'isyan' haberinde bu ayrıntıya değinilmemiş bile...

Ömer Faruk Eminağaoğlu ilginç görüşlere sahip bir savcı. 1982 Anayasası'nın değiştirilmesi bile teklif edilemeyen ikinci maddesinin değiştirilmesini istiyor sözgelimi. Gerekçesi, bu maddenin Türkiye Cumhuriyeti'ni 'dini İslâm ancak lâik bir devlet' olarak düzenlediği... (Cumhuriyet, 3 Mart 2006).

Şaşırdınız, değil mi? Değiştirilmesi teklif edilemeyen Anayasa'nın ikinci maddesi, Savcı Bey'e göre, 'devletin dini' kavramını ortaya çıkarmıştır. Bu boyutuyla, 1982 Anayasası, anayasada “Devletin dini İslâmdır” ibaresinin bulunduğu 1928 öncesine dönüştür. Ona göre, şu sıralarda çok tartışılan 'ılımlı İslâm' kavramının anayasal temelini teşkil etmektedir ikinci madde.

'İsyan ettiği' DMG gazetesi tarafından duyurulan Ömer Faruk Eminağaoğlu'nun anayasaya ve sisteme dönük eleştirileri ikinci maddeyle sınırlı değil. Diyanet İşleri Başkanlığı'nı da eleştiri oklarına hedef yapmakta ve gereksiz hatta zararlı bulmaktadır YARSAV Başkanı. (Cumhuriyet, 4 Mart 2006).

“Ulusal dayanışma ve bütünleşme görevi” diye bir görevi var Diyanet İşleri Başkanlığı'nın; Savcı Bey ise “İslâm dini yoluyla sağlanan dayanışma ve bütünleşmeyi” asla 'ulusal' saymadığı için, böyle bir görevin sahibi Diyanet'i eleştiriyor.

Oysa Diyanet İşleri Başkanlığı anayasal bir kurum (m. 136) ve 'değiştirilmesi dahi teklif edilemez' maddeyle ilintisi sebebiyle koruma altında. Programında, “Diyanet İşleri Başkanlığı'nın bir devlet kurumu olmaktan çıkartılmasından yanayız” dediği için Demokratik Barış Hareketi Partisi hakkında kapatma davası açılmıştı.

Diyanet'in devlet kurumu olmasına ve anayasada yer almasına karşı çıkan Ömer Faruk Eminağaoğlu partilerin kapatılması istemiyle iddianame hazırlayan Yargıtay'da Cumhuriyet Savcısı görevini halen sürdürmekte.

DMG'ye mensup gazeteden 'isyan ettiğini' öğrendik, ama bu bilgileri alamadık işte.