Ferhan Sude İnce
Genç Bir Kaleme Sofrada Filizlenen İlham
Geçtiğimiz sabah Üsküdar Çamlıca’daki Birikim Biricik Okulu’nda düzenlenen kahvaltı programı, tek bir sofra etrafında buluşmanın çok ötesine geçti. Belma Uysal Hanımefendi’nin içten “hoş geldiniz” konuşmasıyla başlayan bu samimi ortam, günün ilk ışıklarıyla birlikte bilgi, dostluk ve paylaşımların da filizlendiği atmosfer oluşturdu.
Genel Yayın Yönetmeni Kemal Bozkurt, Habername’ninkuruluş hikâyesini ve genç kalemlere olan desteğini anlattı. Masada farklı kuşaklardan yazarlar ve dostların bulunması, bu buluşmayı ölçülemez bir ilham kaynağına dönüştürdü. Sohbetler, tecrübeler ve paylaşımlar kahvaltıyı unutulmaz kıldı.
Yeni bir güne kıymetli insanlarla bir araya gelerek başlamak, güne ayrı bir anlam katıyor. Geride bıraktığımız kahvaltı programı, yalnızca bir sofra buluşması değil; aynı zamanda dostluğun, tecrübenin ve paylaşımların harmanlandığı özel bir vakitti.
Masada birbirinden değerli yazarlarla tanışma fırsatı bulmak, benim için günün en anlamlı tarafıydı. Henüz yolun başında bir genç olarak, tecrübeli ve bilgili insanlarla aynı ortamda bulunmak bana ilham verdi. Onların anlattığı hatıralar, yaşamdan süzülen öğütler ve paylaştıkları tecrübeler, eve dönerken yanımda taşıdığım manevi bir hazineye dönüştü.
Kahvaltı boyunca yapılan sohbetlerde kimi zaman tebessüm ettiren anılar, kimi zaman düşündüren cümleler yer aldı. Bu program bana bir kez daha gösterdi ki; bir araya gelmenin, kalpten sohbet etmenin ve farklı hayatlara dokunmanın değeri paha biçilemez. Bir kahvaltı sofrası etrafında paylaşılan tecrübeler, günün bereketini artırdığı gibi bizlere de yeni ufuklar açıyor. Belki de bu tür buluşmalar, yazarlık yolculuğumun en kıymetli taşlarını biriktirdiğim anlar olacak. Çünkü gerçek yazı, kalpten kalbe dokunarak çoğalıyor.
Bu buluşmada aklımda bazı cümleler kaldı. “Fakat şuna inanıyorum ki; şu an heybemi doldurma aşamasındayım ve bir gün o heybe dolup taştığında yazılarım da kendiliğinden ortaya çıkacak.” Yaşım ve tecrübelerim itibariyle heybemin çok dolu olmadığını fark etmek biraz mahcubiyet oluştursa da, yazdığım yazının kıymetli insanlar tarafından beğenilmesi ve bu topluluğa vesile olması beni mutlu etti.
Aslında bu topluluğa katılırken yazımın böyle bir değere vesile olacağının farkında değildim. Fakat kalpten yazdığım satırların böylesi bir buluşmaya kapı aralaması bana, samimiyetle yazılan her kelimenin bir gün yolunu bulacağını gösterdi. O gün anladım ki; farklı amaçlarla bir arada olsak da hepimizin ortak gayesi aynıydı: insanlığa Allah rızası için faydalı olmak.
O gün bana ilham veren pek çok an yaşandı. Belma Hanım’ın anlattığı proje, insanlığa dair umudumu tazeledi ve kendime yeni bir amaç koymama vesile oldu. Aynı zamanda helal gıda hassasiyetleri üzerine söyledikleri, benim de yakından ilgilendiğim bir konu olduğu için çok hoşuma gitti. Sezai Bey’in, Sezai Karakoç ile ilgili cenaze hatırası beni derinden etkiledi. Necmi Hoca’nın İstanbul turu planlaması ise beni çok heyecanlandırdı. Daha önce Çanakkale’de kendisinden dinlediğim hatıralar ve bilgiler hafızama kazınmıştı; not almadan unutmamıştım. Bu yüzden yaşadığımız şehri, onun gibi kıymetli bir insandan, kimsenin bilmediği detaylarıyla dinlemek benim için paha biçilemez bir deneyim olacak.
Ayrıca Kemal Bey’in kalitesiz haber ve magazinden uzak durma gayreti çok manidardı. Son zamanlarda yalan haberler ve değersiz magazin içerikleri yüzünden haber okumaktan uzaklaşmıştım. Onun bu hassasiyeti, bana güven veren bir yaklaşım oldu.
Yazımın sonuna yaklaşırken; öncelikle ev sahipliği için Belma Uysal Hanımefendi’ye ve eşi Zeki Uysal Bey’e, yüzünden gülümseme eksik olmayan kızlarına teşekkür ederim. Beni aralarına aldıkları için Genel Yayın Yönetmeni Kemal Bey’e, yazımı teşvik edip beğenerek Habername’ye ulaştıran Selahattin Semiz Hocam’a ve Necmi Sarıyer Hocam’a minnettarım. Güler yüzleri ve teşvikleri için Feyza Hanımefendi’ye ve Safinaz Hanımefendi’ye, sabah yazısını okumaktan mutluluk duyduğum Nurhan Hanımefendi’ye, samimiyetiyle bana ilham veren Selma Altındiş Hanımefendi’ye, profesör olmasına rağmen tüm içtenliği ile mesleki gelişimim için kıymetli öneriler sunan Prof.Dr.Mustafa Altındiş Bey’e, Mustafa Altınsoy Bey’e “Nasıl Bir Eğitim?” kitabı hediyesi için şükranlarımı sunuyorum.
Kahvaltının ötesinde, Habername için neler yapabileceğimizi konuştuğumuz güzel insanları tanımamıza vesile olan program, hatıra fotoğrafıyla son bulurken yalnızca bir buluşma değil; kalplerde iz bırakan, yeni dostluklara ve güzel işlere kapı aralayan unutulmaz bir hatıra olarak hafızamızda yerini aldı. Son olarak bu buluşma bana, paylaşılan kahvaltının sadece mideye değil aynı zamanda da ruha hitap ettiğini ve beslediğini bir kez daha hatırlattı.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.