Gençler İçin Yeni Bir Tuzak “Kilise Evler” -1-

Toplumumuzun dinamizmi olan gençlerimiz her geçen gün geçmişinden ve özünden kopartıldığından, başka macera ve heyecanlara yöneltilmektedir. Bazı gençlerimiz kendini toplumdan soyutlayarak sapık inançlara ve gruplara giriyorlar, bazıları da şan ve şöhret kazanmak, kendini topluma kabul ettirebilmek amacıyla absürd ve saçma sapan hareket ve davranışlarda bulunuyorlar.

1980 yılı Türkiye’sinden sonra toplum düşünce hayatından uzaklaştırıldı ve sadece tüketim ve eğlenceyi düşünen bir yapı ortaya çıktı. Bundan dolayı toplumumuzdan hiçbir ülküsü, gayesi ve ideolojisi olmayan bir gençlik zuhur etti.

İnancından ve ülküsünden uzak olan gençliği biz yönlendirmediğimizden ötürü, onları avucuna almak ve istediği şekle sokabilmek için misyoner dediğimiz insanlar cirit atmakta ve gençliğimizin inancını, kültürünü ve özünü asimile etmeye çalışmaktadırlar. Medyadan aldığımız haberlerde binlerce gençlerimiz bu misyonerlerin etkisi altında kalarak inançlarını kaybetmeye başlamışlardır. Hatta bazı yayın organları bu misyonerlerin bedava kitap dağıtımlarının reklamlarını yaparak bunlara yardımcı olmaktadırlar.

Çıkarılan kanunlarla kilise evler resmileştirilmiş ve böylece misyonerlerin faaliyetlerine kolaylık sağlamıştır. Bir Cumartesi günü Yeldeğirmeni’nden Kadıköy’e inerken gördüğüm bir apartmanın giriş katındaki bir dükkân resmi kilise ev haline dönüştürülmüş ve kapıda bulunan görevli de bozuk Türkçe’siyle oradan geçenleri içeriye davet etmekteydi.

Ben İstanbul’un en eski yerleşim yerlerinden biri olan Kocamustafapaşa’da yetiştim. Orada Ermeniler vardı. Haliyle onların da bir ibadethaneleri vardı ve bu normaldi.

Ancak İstanbul’un hatta Anadolu’nun gayrimüslim olmayan birçok yerinde kilise evleri açılması garip değil mi?

Aslında bize garip gelen bu durum misyonerler için çok doğal bir durum.

İnternet ortamında yaptığım araştırmada kilise evler çığ gibi büyümekte ve bilhassa lise çağlarındaki gençler de bu evlerin tuzağına düşmekte olduğunu gördüm.

Misyonerlik faaliyetleri ile ilgili bulduğum bazı haber başlıkları şöyle;


Avrupa Birliği`ne uyum çerçevesinde Türkiye`deki misyonerlik çalışmalarının önünün açılması ile birlikte misyonerlik faaliyetleri evlerin kapılarına kadar dayandı. Telefonla ve e-maille yapılan isteklere çok kısa sürede cevap verilmesi ve evlerin kapısına kadar ulaşılması, misyonerlik faaliyetlerindeki boyutun ciddiyetini bir kez daha ortaya koydu.” (Milli Gazete, 14.04.2006)


“Misyonerlerin hedefi işsizler! Türkiye`deki misyo-nerlik faaliyetlerini masaya yatıran bilim adamları, yoksullar ve işsizlerin misyo-nerlerin hedef kitlesi olduğunu açıkladı. Bilim adamları misyo-nerlerin Anadolu`nun her köşesine dağıldığını kaydetti.” (Yenişafak Gazetesi, 18.04.2004)


"Pendik Güzelyalı İnönü Caddesi'ndeki bir evde misyoner faaliyette bulunuluyor." (Yenimesaj Gazetesi)

“Misyonerler, Türkiye'de Kürt Kiliselerinin oluşması için de dua ediyormuş.”  (Nethaber)

“Yalova'da misyonerlik faaliyetleri.” (Türkmedya)

“Silopi Habur Sınır Kapısında Misyonerlik Faaliyetleri.”  (Medya73)

 

“Olay Papaz TSK Personeli Çıktı! O konuştu, misyoner cinayetleri peş peşe geldi... Canlı yayında Müslüman olan papaz İlker Çınar`ın uzman çavuş rütbesiyle istihbarat elemanı olarak çalıştığı belirlendi. Çınar papazlık yaparken primleri Emekli Sandığı`na düzenli olarak yatırılmış. Bugün Gazetesi`ndeki habere göre misyonerlik tartışmalarının zirve yaptığı 2005 yılının en çok konuşulan ismi eski papaz İlker Çınar, uzman çavuş çıktı.” (İhbarhaber.com, 11.06.2008)

 

"Misyonerler PKK`yı övüyordu" iddiası (Star Gazetesi, 01.11.2007)

 

“Misyonerler okullarımızda! Şuurlu Öğretmenler Derneği Başkanı İsmail Hakkı Akkiraz, “Okullarda görünmeyen bir misyonerlik faaliyeti yapıldığını ” belirtti. (tevhidhaber.com, 04.05.2008)

 

“Yuvada misyoner skandalı! Ankara`daki Saray Rehabilitasyon Merkezi`nde misyonerlerin çalıştığı ortaya çıktı.”(Bugün Gazetesi, 13.11.2008)

 

Bu konuyu enine boyuna iyice irdeleyeceğiz. Çünkü yakın bir zamanda okullar tatil olacak ve bu faaliyetler yaz döneminde daha çok önem arz edecek.

Diğer yazılarımızda bu faaliyetlerle ilgili olarak bazı kurumların yapmış oldukları raporları, bu faaliyetleri yapanlar hakkında bilgi vereceğiz.

Bu bilgileri verdikten sonra “bunların önlenmesi için neler yapabiliriz?” sorusuna cevap arayacağız.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
15 Yorum