
Ünal SADE
İÇİMİZDEKİ İRLANDALILAR
Eskiden insanları tanımak daha zordu. Ne düşünüyorlar, duygu dünyalarında ne var…analiz etmek ciddi emek isterdi. Sosyal medya bunu kolaylaştırdı. İnsanlar kendi içlerine kendileri ayna tutuyor. Zaaflar, öfkeler, nefretler…her şey ortaya saçıldı…
Kanalizasyon gibi cerahat akmaya başladı…
Gözden kaçmasın diye iki örneği bu yazıda toplamak istedim:
X platformunda “Albayım” isimli hesap Merkez Bankası Yardımcısı Hatice Karahan için “Hademe yapılmayacak insanları Merkez Bankası’nda Başkan Yardımcısı yapmışlar” diye Sayın Başkan yardımcısının bir fotoğrafını koyarak aşağılamaya çalışmış. Sonrasında da utanmadan bu paylaşım için troller üzerime geliyor. Özür dilemek istiyorum ama “hademelerin adını kullandığım” için özür diliyorum diyerek kabahatinde ısrar etmiş. Başka paylaşımlarında amacının başörtülü olmasından kaynaklanmadığını ve Merkez Bankasının yönetim şeklinden kaynaklandığını ifade eden küfürlü paylaşımlarla eksen kaydırmaya çalışmış.
Oysa hepimiz biliyoruz oradaki tahammülsüzlüğün neye olduğunu…
Ne idiğü belirsiz operasyon hesabının başörtüsüne tahammül edemediği Hatice Karahan kim? Diye merak edenler için Merkez Bankasının web sitesinde yer alan özgeçmiş:
“Prof. Dr. Hatice Karahan
Başkan Yardımcısı
1978 yılında İstanbul’da doğdu.
1999’da Boğaziçi Üniversitesi İşletme bölümünden mezun oldu.
2001 yılında Boğaziçi Üniversitesi’nden İktisat yüksek lisans derecesi aldıktan sonra akademik çalışmalar yapmak üzere ABD’ye gitti.
2006 senesinde Syracuse Üniversitesi’nde ekonomi doktorasını tamamlayan Karahan, aynı üniversite bünyesindeki Center for Policy Research’te araştırmalar yürüttü.
Türkiye’ye döndükten sonra çeşitli üniversitelerde ders vermenin yanı sıra, Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu’nda (TÜBİTAK) danışmanlık görevi üstlendi. Karahan ayrıca, Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM), Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) ve İstanbul Sanayi Odası (İSO) gibi Türkiye’nin önde gelen iş dünyası kuruluşlarında uzun yıllar ekonomi danışmanlığı yaptı.
2015 itibariyle İstanbul Medipol Üniversitesi Ekonomi ve Finans Bölümü’nde kurucu bölüm başkanlığı görevini ifa etti. 2020 yılında profesör unvanı aldı.
Temmuz 2017’de T.C. Cumhurbaşkanı Başdanışmanlığına atanmış olan Karahan, ayrıca Harvard Üniversitesi ve Columbia Üniversitesi’nde ekonomi alanında misafir akademisyen olarak 2 yıl süreyle görevde bulundu.
Karahan, 28 Temmuz 2023 tarihinde Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Başkan Yardımcılığı’na atanmıştır.”
Başkaca bir söze gerek var mı?
Siyaset sahnesinin polemik isimlerinden Lütfü Türkkan’ı skandal çıkışları (şehit yakınlarına hakaret, muhabire saldırı vs) ve çocuklarının tepki çeken yaşam biçimleriyle (Cuma vakti şampanya vs)sürekli gündeme gelmesiyle biliyoruz.
Lütfü Türkkan’ın sosyal medya hesabından Suriye Devlet Başkanı Şara’yı hedef alırken ortaya koyduğu yaklaşım da yukarıdaki yaklaşımın bir başka versiyonu. Aşağıda ekran görüntüsünü göreceğiniz bu paylaşım da Lütfi Türkkan Şara’nın eşi olduğunu varsaydığı (Ki bu görseldekinin eşi olmadığı da ortaya çıktı) hanımefendiyle Şara’nın fotoğrafıyla Suriye’yi yarım yüzyıldır babadan oğula katliam ve işkencelerle yöneten Beşar Esed ve eşinin fotoğrafını yan yan getirip “Amerika’nın diktatörü kovarak bölgeye layık gördüğü demokrasi bu işte” mesajını paylaşıyor.
Sırf seküler göründüğü için katil Esed ve eşi, dindar gözüken Şara ve eşine tercih ediliyor.
Esed zulmünün zirve yaptığı dönemde Lütfü Tükkan yine aşağıdaki paylaşımla katile ve eşine güzelleme yapmaktan geri durmamıştı.
Peki yazı başlığı neden “İçimizdeki İrlandalılar” ? Merak edenler Mustafa Denizli’ye ait bu sözün hikayesini internetten aratıp öğrenebilirler
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.