
Lütfi AYHAN
"İNSAN ŞAŞIRMAYA GÖRSÜN KARISINA HALA DEMEYE BAŞLAR"
İsrail, İran'ın beklenmedik cevapları karşısında şaşkına dönmüş durumda. Bu yüzden de karısına hala demeye başlayan şaşkınlar gibi, ' İran sivilleri öldürüyor, İran sivil binları bombalıyor..." gibi komik laflar etmeye başladı. Komik çünkü bunu dünyada söyleyecek en son devlet İsrail, en son millet yahudilerdir. Çünkü 1948'den beri sürekli sivil öldürdüler, sürekli çocuk katlettiler, sürekli gazeteci öldürdüler. Hala da bu şenaetlerine devam ediyorlar. Tüm bunları yapan İsrail, İran'ı suçlarken çok komik duruma düşüyor. O yüzden bugünlerde gülmek için komedi filmleri veya komedi skeçleri izlemeyin İsrailli ve Amerikalı yöneticilerin açıklamalarını dinleyin, çok güleceksiniz.
NERDEN NEREYE GELDİK
Bundan üç- beş sene önce etkili ve yetkili bir Siyonist çıksa ve şöyle bir açıklama yapsaydı kim inanırdı:” …Bütün dünya duysun, tüm insanlar işitsin! Biz Yahudiler Tanrı Yehova tarafından özel olarak yaratılmış bir ırkız. Tanrı bizi diğer kavimlere göre üstün yarattı. Tanrı bizi seçilmiş halk olarak kutsadı. Kitabımız Tevrat bizim için; ‘gökteki yıldızlar kadar çoğalacağımızı, bize ülkeler verileceğini, diğer halkların bize boyun eğeceğini ve dünyaya hâkim olacağımızı; Nil ile Fırat arasını ( Arz-ı Mevut) alacağımızı…’ vadetmiştir. Biz seçilmiş üstün bir ırkız…
‘YAŞADIKLARIMIZ BUNU KANITLIYOR’
1948' de Filistin topraklarında kurulan devletimizin ilk hedefi Filistin topraklarının tamamını ve ardından Nil ile Fırat arasında kalan tüm ülkeleri sınırlarımıza dahil etmektir. Nüfusumuza göre çok büyük gibi görünen bu toprakları almak burada yaşayanları öldürmek veya köle etmek bize 'Tanrı tarafından verilmiş' bir vaat olduğundan bu bir çelişki değildir. Filistin’in, Lübnan’ın, Suriye’nin, Irak’ın İran’ın Türkiye’nin toprakları bizim olacak/olmalı. Bu hedefimizin bir kısmına varmış bulunuyoruz. Saddam, Kaddafi, Esad gittiler. Ülkeleri paramparça oldu. Körfez ülkeleri emrimize tam amade olduklarından gelirleri zaten bizim (kasamız olan ABD’nin) elimizde olduğundan, şimdilik onlara dokunmayacağız. İlerde onları yıkmak zaten çok kolay olacak. Bizim için İran, Türkiye ve Mısır büyük tehlikedir. Bunun için hedefimizde önce (Körfez Savaşından sonra önünü açtığımız, Irak ve Suriye de mezhepçiliğe dayalı olarak hakimiyet kurmasına izin verdiğimiz, böylece Sünni Dünya ile arasını tamamen açtığımız) İran; ardından da Ortadoğu’nun büyük kısmını, balkanları, Doğu Avrupa’yı 400 seneden fazla, geri kalan Avrupa’yı da hükmü altına alan; bölgenin ve Türk- İslam Dünyasının müstakbel önderi konumunda olan, son yıllarda giriştiği Savunma Sanayi çalışmaları ile iyice tehlike arzeden Türkiye olacaktır. Nüfusumuzun azlığı topraklarımızın küçüklüğü buna mâni değildir. Çünkü tüm dünyada kurduğumuz haberleşme, finans, ekonomi hegemonyası ile başta ABD olmak üzere tüm devletler bizim emrimizdedir… “
İsrail’in (Yahudi’nin) bu çılgınlığını tarih bilen, dinler tarihi okuyan herkes az çok bilir de başta ABD olmak üzere Avrupa’daki koca koca ülkelerin, Çin ve Rusya gibi süper güce sahip devletlerin buna karşı çıkamamalarına ne demeli? Yoksa (haşa, haşa) Yahudiler doğru mu söylüyor? Yani tüm milletler Tanrıları tarafından onların emrine mi verildi?
TELAVİV DE GAZZE MANZARALARI
Men Dakka Dukka diye bir ata sözü var arapça..Anlamı Çalma kapıyı çalarlar kapını. İsrail Şimdi bunu yaşıyor.
Birkaç gündür İsraillin başlattığı ve dini, tarihi, kültürel değerlerinin yansımasının bir neticesi olan İran- İsrail savaşına bu gözle bakmalıyız. Bu savaş bizi o kadar çok yakından ilgilendiriyor ki gözü dönmüş Siyonistler, düne kadar çoğumuzun, “olmaz yahu, İsrail İran ile hiçbir zaman karşı karşıya gelmez. Ona doğrudan saldırmaz.” görüşümüzü yerle bir etti. İsrail (Maazallah) İran’ı yenerse düne kadar aklımızdan bile geçirmediğimiz saldırılarla karşılaşırız. ( Bunu açıktan söyleyen Yahudiler ortaya çıkmaya başladı bile)
Bu günleri yaşayan herkes artık bunun bir hayal olmadığının farkına varmış olmalı. Aklı eren herkes zaten şunu görüyor; İsrail demek ABD ve Avrupa demek, yoksa İsrail İran’ın, Türkiye’nin karşısında durabilecek bir devlet değil. Son asırdaki gelişmelere ve yaşanılan gerçekleri irdeleyen her akıl bu gerçekleri görür.
İRAN İÇİMİZİ SOĞUTTU
Bugüne kadar İsrail hep saldırandı, hep bombalayandı, hep üstün olandı. Son aylarda İran’ı perişan etmişti. Çok fazla üst düzey İranlı yöneticiyi katletmişti. Hizbullah’ı dağıtmış, Lübnan’ı günlerce bombalamıştı. İran’ın merkezinde Tahran’da elini kolunu sallayarak geziyor ve can alıyordu. Çok kötü bir duruma düşmüştü İran. Bu canilerin İran’ın stratejik noktalarına yaptığı son saldırılardan sonra İran’ın sabrı taştı. Attığı füzeler başta Tel Aviv olmak üzere İsrail şehirlerine düşmeye başladı. Allah'a şükür ki bu manzaraları gördük
Bu durum benim gönlümü ferahlattı. Çünkü bugüne kadar hep yıkılan evler Müslümanların evleri idi, kaçışan, ölen, parçalanan insanlar hep Yahudi olmayan insanlardı. İlk defa roller değişti. İran’ın füzeleri Yahudilerin evlerini yıktı İran Yahudiye korku elbisesini giydirdi. Onları evlerinden, şehirlerinden, ülkelerinden göçe zorladı. En iyi manzara ise şu: İran dışında yaşayan İranlılar (Ülkeleri bombalanırken) vatanlarına geri dönerken, Yahudiler ülkelerinden kaçmaya başladılar. Bu yaşanan ilkler umarım çılgınlaşmış ve adeta “delirmiş” Yahudi’nin aklını başına getirir. Getirmezse;
“Başa bela gelmez hak yazmadıkça
Allah bela yazmaz kul azmadıkça” Gerçeği hayat bulur
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.