
Prof. Dr. Yakup CİVELEK
İslam'ın Işığında Günlük Hayat - 5
Aile ve Sosyal İlişkiler: Akrabalık Bağları
Sevgili Dostlar,
Kısa yazılarla, hatırlama ve hatırlatma, unutmama ve unutturma amacıyla İslam'ın ışığında gündelik hayatımızı incelemeye devam ediyoruz. Bugün sizlere, İslam'ın büyük önem verdiği sıla-i rahim, yani akrabalık bağlarının korunması konusundan bahsedeceğiz. Rabbim, bu yazının hem bizde hem de sizde güzel tesirler bırakmasını nasip eylesin.
Sıla-i Rahim Kavramı ve İslami Temelleri
"Sıla-i rahim" kavramıyla ifade edilen akrabalar arası ilişkiler konusu Kur’an’da ve hadislerde üzerinde önemle durulan konular arasındadır. Ayetlerde, akrabaya hakkını vermeyi, yardım ve iyilik etmeyi emretmekte, bizleri akrabalık haklarına riayetsizlikten sakındırmakta ve akrabalık bağlarını koparmaktan, fitne ve fesat ile ilişkisinden söz etmektedir.(Nisa,36; İsra,26; Nahl, 1, 90; Bakara,27).
Yüce Allah, Kur'an-ı Kerim'de şöyle buyurur:
"Allah'a ibadet edin ve O'na hiçbir şeyi ortak koşmayın. Ana-babaya, akrabaya, yetimlere, yoksullara, yakın komşuya, uzak komşuya, yanınızdaki arkadaşa, yolcuya ve elinizin altındakilere iyilik edin." (Nisa, 4/36)
Başka bir ayette ise, "Akrabalık bağlarını koparanlar için çetin bir hesap ve kötü bir son vardır." (Ra'd, 13/25) buyurarak, akrabalık bağlarının önemini vurgular.
Sıla-i rahim Hz. Peygamberin en belirgin özelliklerinden biriydi. Hira’da ilk vahiyden sonra endişelenen ve heyecanlanan Hz. Peygamber s.a.v. mi Hz. Hatice validemiz, "sen, akrabalarla ilişkini sürdürürsün."(Buhari,1) diyerek teskin etmesi bunun en güzel delilidir.
Hz. Peygamber (s.a.v) de bu konuda hadisleri bizlere ışık tutmaktadır:
"Rızkının genişlemesini ve ömrünün uzamasını isteyen kimse, akrabalık bağlarını gözetsin." (Buhari)
“Sıla-i rahim, Rahmân olan Allah’tan bir bağdır. Kim onunla irtibatını sürdürürse Allah da onunla irtibatını sürdürür; kim de onu koparırsa Allah da o kimseyle ilişkisini koparır.” (Tirmizi)
Bir başka hadisinde ise, "Akrabalık bağını koparan cennete giremez." (Müslim) diyerek bu meselenin ehemmiyetini açıkça ifade etmiştir.
Peygamberimiz (s.a.s)’e gelerek, “Ey Allah’ın Resûlü! Ben akrabalarımla ilişkilerimi sıcak tutmaya, irtibatımı devam ettirmeye çalışıyorum, onlarsa beni arayıp sormuyorlar. Ben onlara iyilik ediyorum, onlar bana kötülük ediyorlar. Ben onlara yumuşak davranıyorum, onlar bana kaba davranıyorlar.” diyen bir sahabiye Peygamberimiz (s.a.s), “Sen böyle davranmaya devam ettiğin sürece Allah’ın yardımı seninledir.” diye cevap vermesi de akraba ilişkilerimizdeki ölçüyü ortaya koymaktadır.
İslam Alimlerinin Akrabalık Bağları Hakkındaki Görüşleri
İmam Gazali, İhya’da akrabalık haklarını şöyle açıklar:
"Akrabayı ziyaret etmek, hastalandığında yoklamak, ihtiyacında yardım etmek, davetine icabet etmek, kusurlarını örtmek, sıkıntılarını gidermek, sevinçlerini paylaşmak ve her daim gönüllerini hoş tutmak gerekir."
Büyük veli Abdulkadir Geylani, bir dervişle arasında geçen şu olayı anlatır:
"Bir gün yanıma gelen derviş, 'Uzlete çekilmek istiyorum' dedi. Sordum: 'Annen, baban, akrabaların var mı?' 'Var' deyince, 'Önce onların hakkını öde, sonra uzlete çekil' dedim."
Hz. Ömer (r.a) döneminde yaşanan bir olay da bu konuda ibretliktir. Zengin bir tüccar, yoksul akrabasına yardım etmediği için Hz. Ömer tarafından uyarılmıştır. Tüccar, "Malımın zekatını veriyorum" deyince, Hz. Ömer şöyle cevap vermiştir:
"Allah, akrabaya yardımı zekattan ayrı bir vazife kılmıştır."
İbn Kesir'in tefsirinde nakledilen bir rivayette, Hz. Ebubekir'in kızı Esma'nın müşrik olan annesiyle ilişkisi anlatılır. Esma, Hz. Peygamber'e (s.a.v) "Müşrik annem beni ziyarete geldi, ona nasıl davranayım?" diye sorunca, Resûlullah (s.a.v) şöyle buyurmuştur:
"Annenle ilişkini devam ettir."
İslam Alimlerinden Hikmetli Sözler
İmam Şafii, akrabalık bağlarını gözetmenin üç şekilde olacağını söyler:
"Mal ile yardım ederek, hal ve hatır sorarak, dua ederek. Bunların en kolayı dua etmektir. Bunu bile yapmayan, nasıl akrabalık hakkını gözetmiş olur?"
Ebu Hanife ise, akrabaya yardım ederken onların ihtiyaç seviyelerine göre davranılması gerektiğini belirtir:
"Bazısına mal ile, bazısına hal ile yardım edilir. Önemli olan hiçbirini ihmal etmemektir."
İbni Arabi, "Fütuhat-ı Mekkiyye" adlı eserinde şöyle der:
"Akrabalık bağları, Allah'ın yeryüzündeki rahmet köprüleridir. Bu köprüleri yıkan, rahmetin akışını engellemiş olur."
Mevlana'nın Mesnevi'sinde geçen bir hikaye de bu konuda anlamlıdır: Akrabasını ziyaret etmek için uzun bir yolculuğa çıkan bir kişinin başından geçen zorluklar anlatılır. Ancak akrabasına ulaştığında yaşadığı mutluluk, tüm zorlukları unutturur.
Cüneyd-i Bağdadi ise şöyle der:
"Akrabayı ziyaret üç şeye vesile olur: Sevabın artmasına, rızkın genişlemesine, ömrün bereketlenmesine."
Modern Dönemde Sıla-i Rahim: Sorunlar ve Fırsatlar
Teknolojinin baş döndürücü hızla ilerlediği bir çağda yaşıyoruz. Artık dünyanın diğer ucundaki insanlarla dahi saniyeler içinde hem sesli hem de görüntülü iletişim kurabiliyoruz. Ne var ki, bu gelişmelerin sunduğu kolaylıklar, insan ilişkilerimize aynı ölçüde olumlu yansımıyor. Gün geçtikçe birbirimizden uzaklaşıyor, hatta en yakınımızdaki anne babamızı dahi ihmal eder hale geliyoruz. Kalabalıklar içinde yalnızlaşan bireyler olarak, her geçen gün biraz daha bireyselliğe yöneliyoruz. Teknolojinin gelişmesiyle iletişim imkanlarının artmasına rağmen, akrabalık bağları özellikle şehirleşme ve bireyselleşme nedeniyle zayıflamaktadır.
Bugün, gözbebeği evlatlarının yolunu hasretle bekleyen, yalnızlığa terk edilmiş, huzur evlerine bırakılmış sayısız anne baba, yalnızca bir hal hatır sorma beklentisiyle günlerini geçiren, gönüllerinin alınmasını dileyen nice akrabamız, belki de küçük bir selam, içten bir tebessüm, samimi bir sohbetle dertlerinin paylaşılmasını isteyen komşularımız var. Onların bu sade ama derin ihtiyaçları, bizler için ahlaki bir sorumluluk olduğu kadar, manevi huzura erişmenin de bir yoludur.
Akrabalık haklarını ve bağlarını gözetmek şu temel noktalara dikkat etmemiz gerekmektedir.:
a-Ziyaret etmek ve hal hatır sormak
b-Hastalıkta yoklamak
c-İhtiyaç durumunda yardım etmek
d-Davetlerine icabet etmek
e-Kusurlarını örtmek
f- Sevinç ve üzüntülerini paylaşmak
g-Onlar için dua etmek
Sıla-i Rahimi Engelleyen Sorunlar:
1. Yoğun çalışma temposu ve fiziksel mesafeler, görüşmeleri zorlaştırıyor.
2. Bireysel yaşam tarzları, aileye ve akrabalara ayrılan vakti azaltıyor.
Sıla-i Rahimi Geliştirecek Fırsatlar:
1. Sosyal medya ve video aramalarını, yakın ve uzak akrabalarla bağ kurmak için etkili bir araç kullanabiliriz.
2. Bayramlar gibi dini günler, tatiller akraba diyalogu ve akrabalarla iletişim bağlarımızı yeniden canlandırmak için fırsat ve imkan olarak kullanabiliiriz.
Sıla-i Rahimi Canlı Tutmak İçin Pratik Öneriler
1. Düzenli iletişim: Akrabalarımızla, aylık veya haftalık görüşme planları yapalım.
2. Küçük jestler: Onların doğum günü veya önemli günlerde hatırlama mesajları gönderelim.
3. Bayram ziyaretlerini ihmal etmeyin: Bayram günleriniakrabalık bağlarını canlandırmak için bir vesile olarak değerlendirelim.
4. Aile toplantıları organize edin: Yılda bir kez de olsa aile fertlerini bir araya getirecek etkinlikler düzenleyelim.
5. Sosyal medyadan faydalanın: Sosyal medya platformlarını kullanalım ve buralardaki iletişim ve diyaloglarımızı yüzeysel iletişimden öteye geçirmeye çalışalım.
Sonuç olarak, İslam’ın sıla-i rahime verdiği büyük öneme rağmen, günümüzde bu bağların giderek zayıfladığı acı bir gerçektir. Modern yaşamın bireyselleşme ve yalnızlaşma gibi olumsuz etkileri, akrabalık ilişkilerimizi derinden sarsmış ve bu bağları yalnızca bayram, düğün ve cenaze gibi özel günlerle sınırlı hale getirmiştir. Oysa sıla-i rahim, yalnızca akrabalarımızla yüz yüze görüşmek değil, onların gönüllerine dokunmak, dertlerine ortak olmak, sevincini paylaşmak ve bu bağları diri tutma gayretinde olmaktır. Modern dönemde sıla-i rahim, hem bireysel hem de toplumsal anlamda hayatımıza rahmet ve bereket getiren bir özellik taşıyor. Ancak bireyselleşmenin ve teknolojinin etkileriyle zayıflayan bu bağların yeniden inşa edilmesi, bilinçli bir çabaya bağlı
Bu noktada, Müslümanlar olarak, hem kendi hayatımızda hem de gelecek nesillerde bu bağların yeniden güçlenmesi için gayret sarf etmemiz bir zorunluluktur. Günümüzdeki iletişim ve ulaşım imkanlarını sıla-i rahim için bir avantaja çevirmek, akrabalık bağlarını yeniden canlandırmak ve bu bağları geleceğe taşımak hepimizin sorumluluğudur. Zira unutmamalıyız ki, sıla-i rahim yalnızca dünyevi huzurumuzun değil, ahiret mutluluğumuzun da anahtarıdır. Bu bilinci kuşanarak hareket etmek, hem bireysel hem de toplumsal anlamda hayatımıza rahmet ve bereket vesilesi olacaktır. .İslam'ın bu konudaki tavsiyeleri, akrabalık ilişkilerini güçlendirmek için bize rehberlik etmektedir. Gerek dünyada gerekse ahirette mutluluğumuzun anahtarı olan bu değerleri yaşamak ve yaşatmak hepimizin sorumluluğudur.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.