Kabağın Sahibi

Allah dostlarından biri berbere gider.

Berber müşterisinin kim olduğunu bilmekte, saygıda kusur etmeden işini yapmaktadır.

Allah dostu, tıraş sebebiyle başındaki takkeyi, sarığı çıkarıp kenara koymuştur.

Allah dostunun tıraş henüz yarı olmadan bir adam gelir atıyla.

Adamın boyu, posu, gücü, kuvveti, kilosu yerindedir.

Yürüyüşünden, söz ve tavırlarından hali vaktinin de yerinde olduğu anlaşılmaktadır.

İçeriye girişinden de anlaşır ki adamın acelesi vardır.

Hareketlerinden zorba, kaba ve duyguları körelmiş bir adam olduğu anlaşılan yeni müşteri emredercesine seslenir berbere, “Acelem var, tıraşa hemen başla!”

Berber kendisi için seçeneğin olmadığını görür, “Peki” der.

Adam, tıraş koltuğunda oturmakta olan Allah dostunun başına bir şaplak vurarak, “Kabağa bak kabağa. Geç otur şöyle babalık, senin tıraş sonra tamamlanır!” der.

Allah dostu sesini çıkarmadan tıraş koltuğundan kalkıp bekleme koltuğuna oturur. Biraz sonra zorba adamın tıraşı biter.

Adam dükkândan aceleyle çıkıp atına biner ve hızlı uzaklaşır.

Adam tam da görüş alanından çıkmak üzere iken atı tökezler ve yuvarlanır. Adam atın altında kalır, boynu kırılır ve oracıkta can verir.

Çevreden görenler çığlığı basar.


Berber ise şaşkındır. Bir manzaraya, bir de Allah dostuna bakar, gayri ihtiyarî sorar:
- Biraz ağır olmadı mı efendim?
Mübarek zat mahzun, düşünceli cevap verir:
- Evladım ben gücenmedim, beddua da etmedim. Ben razı oldum ama kabağın sahibi razı olmadı!

Kişi ya da kurumların aleyhinde konuşmaların yapıldığı, onlara haksızlık ve iftira anlamına gelecek sözlerin sarf edildiği bir ortamda bulunursanız, konuşmacıları kesin bilgi sahibi olmadıkları konuları konuşmaktan menedin.

Buna gücünüz yetmiyorsa o meclisi terk edin.

Zira ölümlü bir vaka sonunda tarafların birbirini affetmesi yetmez, savcı “kamu davası” açar.

Bir kişi yahut kurumun manen öldürüldüğü meclislerde yapılan kimi konuşmaların “zulüm” niteliği taşıması halinde adeta kamu davası açılır, “mazlum” duruma düşen kişi ya da kurumun hakları “Yüce Makam” tarafından acilen takibe başlanır.

Böyle durumlarda, dosya derhal işleme konur, cezalar “imhal” edilmez, infaz acil gelir.

Unutulmamalı ki, bütün kabakların “Bir” sahibi vardır. O’nun zulme rızası yoktur ve O çok adildir, en adildir.

gumuslale@gmail.com

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
3 Yorum