Cihanın kanunu böyle, gelen gider,  giden gelmez. Bu ezeli, ebedi ve asla değişmez mutlak hakikat, hem fertler için geçerlidir hem de devletler  için. Kainat yaratılalıdan beri  bu kural değişmedi  bozulmadı, deişmeyecek bozulmayacak. Çünkü bu kanunu her şeyin sahibi sonsuz kudret sahibi Allah koydu.

                  Argo deyimle  “Kazık çakan” gelmedi bu cihana. Kendilerini ölümsüz, dokunulmaz sanan  karunlar, nemrutlar, firavunlar,  şeddatlar içinde işledi bu kanun; Allahın seçtiği en faziletli, en ahlaklı, en yüce insanlar olan peygamberler için de.  Hepsi geldi, hepsi geçti. İyilerde gitti bu dünyadan kötülerde, güzellerde gitti bu cihandan çirkinlerde... Zayıflar, güçlüler, sarılar siyahlar, kadınlar,  erkekler...Hepsi ama hepsi gittiler tek tek gidenler gibi. 
                   Bu günler de sıra  ABD’ye gelmiş görünüyor. Niye? Tarihten bir misalle açıklayalım sebebini:  İstanbul’u fetheden Fatih Sultan Mehmet Han, Bizans’ın gideceğini/yıkılacağını bilen bir papaza;” benim devletim de gider mi bir gün? Benim mülkümde sona erer mi zaman içinde acep? diye sorunca o papaz, şu ezeli ve ebedi hükmü hatırlatır ona;” Padişahım, devletleri ayakta tutan adalettir. Bir devlet ne kadar güçlü olursa olsun, askerleri ne kadar çok, cesur, korkusuz ve savaşçı olsun; milleti ne kadar fedakâr, çalışkan, olursa olsun... Adaletli olmadı mı, adaletini yitirdi mi o devlet yıkılmaya, o millet dağılmaya mahkûmdur. Sizin devletinizde bu kuraldan müstağni değildir. Adaleti kaybettiğiniz gün yıkılışınızın başladığı gündür bilesiniz…” der. 

                                          ABD’NİN İPİNİ MÜSLÜMAN TÜRKLER ÇEKECEK
                  Yüzyıla yakındır dünyanın bir numarası olan, diğer devletlere ve mazlum milletlere karşı zehirli okunu sıkça kullanan ABD, zaten köken ve düşünce olarak zulüm üzerine kurulmuş bir devletti. (Bu zalim devletin temellerinde zencilerin, Kızılderililerin, inkaların, mayaların; dallarında ise başta Müslümanlar olmak üzere mazlum milletlerin kanları ve gözyaşları var.)  Bu zalim, bu katil devletin katliamları ve zulümleri son yıllarda iyice arttı. Adaletsizliği ve mezalimi iyice ayyuka çıktı.Üstelik tüm dünya  bu zulmü, bu adaletsizliği ayan beyan görmeye başladı. ABD, Dolar silahını son yıllarda öyle hoyratça kullanıyor ki kör olan milletler bile bu zulmün farkına vardı. Bu nedenle tarihi hüküm gerçekleşmek üzere: "Tartıldın ve eksik bulundun"  Zulüm güneşi zirveyi gördü. batışa doğru evrildi.  
                                             
                ABD, daha önce birçok coğrafyaya, birçok devlete zulüm orduları ile saldırarak garip ve mahzun diyarlara kan kusturdu. Son yıllarda onun zehirli okları İslam coğrafyasına yöneldi. Bu nedenle de son hak din olan İslama ve onun müntesipleri olan Müslümanlara yaptığı zulümler elbette karşılıksız kalmayacak ve Allah’ın yardımı ile Müslümanlar ve mazlum milletler, Türkiye’nin liderliğinde bu kovboyların, bu at hırsızlarının canını cehenneme gönderecek.

              Rabbim bu günleri bizlere gösterecek inşallah. Koca Roma, koca Bizans, yenilmez zannedilen Pers, yıkılmaz zannedilen Firavun’un, Nemrut’un imparatorlukları nasıl gitmişse bu cihandan; Osmanlı, Abbasi, Cengiz İmparatorlukları nasıl zeval bulmuşsa öyle. Dinsiz  devletler bile yaşar lakin ZALİM DEVLETLER ASLA.