kırık kalpler kenti

kırık kalpler kenti

I.

sıyrıldığında kılıç kınından

güz akşamlarıydı kentin

ve şiirin kıyılarına demir atmaların

bir boğmacanın habercisi olurdu

sevgisiz ellerde boynunu bükerken

çiçekçi kızın elindeki çiçekler

sakaryanın kaldırımlarında taş olurdu

 

                                  -coğrafya dersini sevmezdin oysa

                                  kalbinin yeryüzüne ayak basmadan önce

                                 öğrendin şimdi yaşadığı bütün sokaklarını –

 

II.

bir uzun zamana hazırlık yaparken

gecekonduların tenekeden bozma bacaları

efkar sararlardı

hayalleri yamalı şubat çocukları

soğuk moru elleriyle

düşler mahzenine yatırdıkları

her oyunda kırılan yarındı

 

III.

kadınlar

çile tiryakisi kadınlar

yüzleri batık gemilerin güvertesi

türküleri ağıt tütün sarısı buğday küfü

yar yolu bekleyen gözleri yalansızdı

 

IV.

bazen bir mermi çekirdeğinin/bazen

hain bir sözün ucundadır acı

savrulmuş bedenlerin taşıdığı

kırık kalpler kenti burası

kendi yüzüne yabancı

 

-nankör sözlerle vurulurdun da kalbinden

Sabah bulurlardı seni göz kenarlarında

yağmur bulutlarıyla eş zamanlı-

 

V.

güz akşamıydı an/

kara kentinin üstündeki duman

içimdeki ateş baskınıydı

/dokunsan

bir küçük kıvılcımla yanardı

 

güz akşamıydı an

içten içe kuduran

içimdeki sel taşkınıydı

/dokunsan

bir küçük çiğ tanesiyle taşardı

 

güz akşamıydı an/

bean yalnızlaşan

içimdeki çocuk

/dokunsan

ağlardı

 

hmtsvn/ ikibinonüç-şubat,Ankara

 

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.