Köprüleri atan değil, köprüleri kuran bir gönül insanı…

Köprüleri atan değil, köprüleri kuran bir gönül insanı….

“Ne güzel ağabeyimizdi!

Mükemmel bir idareciydi.

Mükemmel bir müşavirdi.

Mükemmel bir gönül yapıcıydı. Köprüleri atan değil, köprüler kuran kişiydi: Gönülden gönüle.

Emanet ehliydi: Emin kişiydi, sadıktı, dosttu, diğerğamdı, müslümanlarla alakalıydı.

Dünya işleriyle meşgulken ahreti gözeten kişiydi.

Onu her gördüğümde “Allahın ne güzel kulu” diye geçirirdim içimden.

Geçen kış, mübarek dostumuz, Afganistan mücahitlerinden Muhammed Maruf’u kaybettiğimizde, onun, çalışma odasında Maruf beyin oğulları Abdulgaffar ve Abdurrezzak’ı teselli ederkenki halini hatırlıyorum. Müşfik bir babanın, güçlü bir ağabeyin, umutsuzluk nedir tanımayan bir mücahidin bütün hususiyetlerini onun üzerinde görmek mümkündü. Ne güzel teselli etmişti. Muhammed Maruf’un yetimlerini, Afganistan’ın o muhacir, o mücahid çocuklarını!

Muammer ağabeysiz kalan dostlarını, şimdi kim teselli edecek?”

Bu güzel sözler 29 Ekim 1986 Çarşamba günü Ankara’ya 10 km kala geçirdiği elim bir trafik kazasında Hakkın Rahmetine kavuşan Muammer Dolmacı’nın ardından Erdem Bayazıt tarafından kaleme alınan ve 3 Kasım 1986 tarihli Zaman Gazetesinde “Muammer Ağabey” başlıklı yazıdan aynen alınmıştır.

Bir insanın arkasından daha güzel ne söylenebilir ki…

Bugün Muammer Abinin vefatının 23. Yıldönümü. Bu vesile ile her türlü değerin yitip gittiği dünyamıza hatırlayanlar için sadece “olumlu izler” bırakmış bu güzel insanı anmak ve bir “numune insan” portresinden tekrar haberdar olmanızı istedim.

1933 yılında Isparta’da dünyaya gelen Muammer Dolmacı ilk tahsiline memleketinde başladı.  O yıllarda Anadolu’nun küçük kentlerinde henüz lise olmadığında lise eğitimini Afyon’da tamamladı. 1957 yılında İstanbul Teknik Üniversitesi’nden Yüksek İnşaat Mühendisi olarak mezun oldu.

İller Bankasında, Başbakanlıkta çeşitli görevlerde bulundu. 1967 yılından itibaren Devlet Planlama Teşkilatında çok önemli görevlerde bulundu. Turgut Özal’ın yakın çalışma arkadaşıydı. En son İhracaatı Teşvik ve Uygulama Dairesi Başkanı olarak görev yaptı ve 1971 yılında bu görevinden istifa etti.

DPT’daki görevi sırasında bıraktığı izler hala anılmaktadır. “Otomobilin Kitabını Yazan Adam Koç’ta 44 Yıl” seri yazısı ile Milliyet Gazetesinde anılarını yazan Bernar Nahum: 28 Eylül 1988 tarihli gazetede o yıllardan bahsederken şimdi her ikisi de rahmetli olan Muammer Dolmacı ve Turgut Özal hakkında şu ifadelere yer veriyordu: “Devlet Planlama Teşkilatı ile giriştiğimiz görüşmeler çok uzun ve çetin geçti. Muammer Dolmacı’nın yanındaki genç ve idealist mühendisler, Fiat’ın isteklerinin büyük bir kısmından feragat etmesini, az kara razı olmasını ve en kısa zamanda yerli oranının yüzde 67’ye varmasında ısrar ediyorlardı. Bu toplantılar sırasında iki-üç defa ipler kopma noktasına geldi. Ama her defasında dönemin DPT Müsteşarı olan Turgut Özal ve Muammer Dolmacı’nın sağduyulu davranışları bir formül bulunuyor ve görüşmelerin devamına zemin hazırlanıyordu.”

Muammer Dolmacı merhumun cenaze merasiminden bir kesit. Süleyman Demirel, Şevket Demirel, İbrahim Gürdal (Milletvekili/Turizm Bakanı), Lütfi Doğan, Prof.Dr. M.Es’ad Coşan (r.a) (Mehmet Dolmacı’nın özel albümünden)

Bir süre özel sektörde Genel Müdürlük yapan Muammer Dolmacı Fehim Adak’ın bakanlığı döneminde Bayındırlık Bakanlığı Müsteşarı olarak görev yaptı. Müsteşarlığı döneminde bürokrasinin yıkılması, mevzuatın yenilenmesi, yapı inşaatında ileri hesap ve uygulama usullerinin yerleştirilmesi konularında gayreti ile dikkat çekti. Ayrıca İstanbul boğazına ikinci köprü, demiryolunun denizaltından tünelle bağlanması, İstanbul Metrosu, Çanakkale köprüsü gibi önemli projelerin başlatılmasına çalıştı.1978 yılında Müsteşarlık görevinden ayrıldıktan sonra özel sektörde çalışmaya devam etti.

Vefatının arkasından Tercüman Gazetesinde (1.11.1986) Ergun Göze şunları yazıyordu:

“Muammer Dolmacı, bir kamil insandı, mütevazi, hatta mahviyetkar, efendi, çalışkan, dürüst…Ciddi yüzünün hafifce açılarak gülümseyişini hiç unutmam. Dostluğumuz çeyrek asrı geçmiştir.

Dolmacı, sonradan Bayındırlık Müsteşarlığına kadar yükseldi. Ama çalışmasını, ciddiyetini de yükseltti. Hep aynı mahviyetkarlıkta kaldı. Milli Selamet Parti kanadından olduğu halde, hemen hiç kimsenin itirazına sebep olmayan bir yapı bütünlüğüne malikti. Maiyetinde çalıştırdığı hanımın, “Ben oruç tutmuyorum amma, müsteşarımın ne kadar tabii bir Müslüman olduğunu gördüm, bana hiçbir şey söylemez amma, onun bu haline saygımdan ötürü bu sene alenen yiyip içmiyorum Ramazan’da” dediğini hatırlıyorum. Aleyhinde en küçük bir iddia verilemedi.”

Arkasından kimsenin kötü bir şey söyleyemediği Muammer Dolmacı merhum: Yüzünden tebessüm eksik olmayan, insanlara samimi ve güven verici davranan, kapısı her gelene açık güven verici bir insandı. Çok güzel ahlaka sahipti, gözü yaşlıydı, duyguluydu, mütevazi idi, karşısındakini dikkatle dinler, hakkı kabul ederdi. Söylenen doğru değilse çok tatlı bir halde doğru bildiği şekilde konuşur, itiraz eder, kalp kırmadan muhalefet etmeyi yanlış düzeltmeyi başarırdı. İnsanlara ilgi ve dostluğu siyasi fikirlerle ve meşreplerle sınırlı değildi. Her çeşit insanla görüşür dostluk kurardı. Mükemmel bir gönül yapıcıydı, köprüleri atan değil, köprüleri kuran kişiydi.

Cenazesi 31 Ekim 1986 Cuma günü Isparta Ulu camiinde binlerce gönüldaşı tarafından kılınan namaza müteakip memleketinde toprağa verildi. Süleyman Demirel, Necmettin Erbakan gibi siyasilerin yanı sıra Prof.Dr. Mahmud Es’ad Coşan, Lütfi Doğan gibi pek çok kıymetli ilim ve gönül adamımız da cenazeye iştirak etmek için Isparta’ya adeta akın etmişlerdi.

Sağlıklarında kısa bir süre de olsa birlikte bulunma imkanı bulduğum Muammer Abi’nin ruhu şad olsun.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
4 Yorum