Kurbanın korkuttukları

Kurban, müminler için çok şey ifade eder ama en bilinen ve aşikâr faydası “yakınlaşma”ya vesile olmasıdır.

Allah, kullarına şah damarından daha yakındır. Biz kullar, ibadet ve taatlerimizle Rabbimizin rızasını kazanmak ve O’na yakınlığımızı artırmak için yine O’nun, Peygamberi s.a.s aracılığıyla bize öğrettiği vesilelere yapışırız.

Kurban, kulluk görevlerimizden sadece birisidir ama dünyanın dört bir yanındaki Müslümanların kardeşliğinin pekişmesine en fazla hizmet eden ibadetlerin başında gelir. Bu ibadeti, dünyada Hanefi mezhebine mensup Müslümanlar kadar coşkulu idrak eden başka mezhep mensuplarının bulunmadığı da bilinen bir gerçektir.

Türkiye 2005 yılından itibaren dünyanın neredeyse bütün bölgelerinde mazlum ve mağdur insanlara çeşitli yardımlar ulaştırıyor. Bu yardımların bir kısmı TİKA aracılığıyla yapılırken, daha fazlası Türkiye’nin insani yardım kuruluşları tarafından gerçekleştiriliyor. Yardım kuruluşları, hayırseverlerin emanetlerini yerine ulaştırmak suretiyle ülkemize binlerce kilometre uzaktaki bir kardeşimize yalnız olmadığını hissettiriyor ve ona umut ışığı oluyor.

Bu yardımlar Türkiye’nin daha çok tanınmasına, bilinmesine, konuşulmasına ve ülkemizin itibar grafiğinin tüm dünyada yükselmesine vesile olduğu gibi, bir yandan da kardeşlik bağlarımızın güçlenmesine hizmet ediyor.

Türkiye’nin sempatisinin tüm dünyada bu kadar artmasından rahatsızlık duyan dış çevreler malum. Onların başında misyonerlik faaliyetlerini destekleyen ülkeler ve merkezler geliyor. Dini ve ideolojik bir sebepten olmasa bile, Türkiye’nin sadece ekonomik ve siyasi bakımdan güçlenmesi ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın bu kadar önce çıkması bile çoğu dış odağı çileden çıkarıyor.

Türkiye’de ise halkını, “Birkaç ton kömüre fit olup oyunu Ak Partiye verecekler” diye küçümseyen, onların hassasiyetlerinden haberdar olmadığı gibi kendi cehaletlerinin de farkında olmayan çevreler, yardım kuruluşlarımızın güçlenmesinden ciddi anlamda rahatsızlık duyuyorlar.

Şu günlerde onlar, yardım kuruluşlarımızın vekâletle kurban kesimine dair haber, tanıtım ve reklamlarını can sıkıntısıyla izliyorlar. Her kurbanlık görüntüsü onların vücut kimyasını bozuyor. Adeta kırmızı şal görmüş boğa gibi gözleri dönmüş bir vaziyette öfkelerini kusuyorlar, saldırıyorlar.

Mesela –ismi lazım değil- onlardan birisi Deniz Feneri Derneği’nin artık rahat rahat kurban derisi toplamaya devam edeceğini çiziktirmiş. Deniz Feneri’nin bugüne kadar hiç kurban derisi toplamadığını bilmiyor. Derneğin web sitesini inceleme zahmetine katlansa cehaleti bu kadar sırıtmaz.

Bir başka yaşlı kurt, Deniz Feneri hakkında 9 Nisan 2012’de Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca takipsizlik kararı verildiğinden habersiz, okurlarını zehirlemeye devam ediyor.

Çiçeği burnunda sol bir gazete ise geçen gün kurbanı bahane ederek neredeyse bütün yardım kuruluşlarına çamur atıyor. Kızılay, Kimse Yok mu, İHH, Cansuyu ve Deniz Feneri bu gazete tarafından adeta suçlu ilan ediliyor.

Bu yayınları yapanların kurban kesen vatandaşlarımızın iradesine zerre kadar saygısı yok. Yardım kuruluşlarımızın kurucuları, yöneticileri, çalışanları, gönüllü ve bağışçıları onların nezdinde adeta birer zanlı.

Bu çevrelerin acilen yapması gereken, önce bu ülke insanının hassasiyetlilerini öğrenmeleridir. Bu insanlara söyleyeceğiniz varsa, önce onların inancına, aklına, zekâsına ve tercihine saygı duymayı öğreneceksiniz.

Bu kafayla giderseniz daha çook kurban haberi sizin vücut kimyanızı bozacak, televizyonların haber bültenlerine yansıyan her kurban haberi sizi mutsuz edecektir.

Beyler, sadece kendi mutluluğunuz için bile olsa kurban konusunu adam akıllı çalışmanız, Müslümanlar için kurbanın anlamını öğrenmeniz gerekiyor.

Aksi halde durumunuz hiç iyi görünmüyor. Bu gidişle ömrünüz, elinizde bir zift tenekesi ve fırçayla, zerre kadar tanımadığınız kişi ve kuruluşları karalamakla geçecek.

Sizin için ciddi anlamda üzülüyorum. Zira siz halkı küçümsedikçe, aşağıladıkça onlar sizin sevmediğiniz partileri güçlendirmeye devam edecek ve siz azala azala sonunda tükeneceksiniz.

Kurban, Müslümanlar için iyiliklere, hayırlara, güzelliklere yakınlık ifade eder. Anlaşılıyor ki, kurbandan nasibi olmayanlar için ise tam tersi bir etkiye sahip.

Allah, Rabbine yakınlaşmasını artıran kullarından eylesin.

 

recep.kocakk@gmail.com

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.