Kürtlere Zulm Eden Zâlimler Cezalandırılmalıdır

Bu dehşetli fitne ve fesadın beyni (beyinleri) Kürt değildir. Ermeni, Kripto Ermeni, Yahudi, Kripto Yahudidir.

Kürt halkından kendilerine silahlı militan bulmak, onları dağa çıkartmak için neler yaptılar:

1. Binlerce Kürt köyünü boşalttılar, tahrip ettiler, milyonlarca mâsum Kürt vatandaşı mağdur ve perişan ettiler.

2. Zindanlara attıkları suçlu veya suçsuz Kürtlere insanlık dışı korkunç işkenceler ve zulümler yaptılar.

3. Bir köy halkına insan pisliği yedirdiler.

4. Yargısız infazlar yaptılar.

5. En temel insan haklarını ayaklar altına aldılar.

Bütün bunlar yapılırken birileri uyuşturucu ve silah kaçakçılığından yekun olarak yüz milyarlarca dolar vurdu.

Uyuşturucu helikopterlerle taşındı.

Ses çıkartan kurşunu beynine yedi.

Anayasa çiğnendi, kanunlar çiğnendi, insanlık çiğnendi.

Şimdi ne yapılmalıdır:

Âdil mahkemeler kurulmalı ve bu zulümleri yapanların hepsi olmasa bile elebaşları yakalanıp ibret-i müessire olacak şekilde cezalandırılmalıdır.

Kürt halkı, zalimlerin cezalandırıldığını görmelidir.

Bu yapıldıktan sonra öncelikle Doğu ve Güneydoğuda ve hemen ikinci kademede bütün Türkiyede gerçek din hürriyeti sağlanmalı ve gerçek medreseler ve tekkeler açılmalıdır.

İsteyen Türkler ve diğer unsurlar gerçek icazetli Kürt şeyhlerine; arzu eden Kürtler icazetli gerçek Türk veya başka kökenli şeyhlere intisab etmelidir.

Bu dediklerim yapılmazsa, bugünkü kafayla, zihniyetle, metotla Türkiyenin bütünlüğünü korumanın imkanı bulunmaz. Millî ve sosyal barış ve mutabakat sağlanmaz.

İslam düşmanları, din hürriyeti düşmanları, insan hakları karşıtları, kolonyalistler, Kriptolar, resmî ideoloji meftunları "Hayır biz böyle tâvizler veremeyiz" derler ve diretirlerse büyük gümbürtülere ve yıkımlara hazır olsunlar.

Unutmasınlar, onlar da enkazın altında kalacaktır.

* (İkinci yazı)

En Büyük Hizmet İman Kurtarmaktır

TÜRKİYENİN (1) halkını, (2) çocuklarını, (3) genç nesillerini İslam'dan uzaklaştırmak, kâfir yapmak, irtidat ettirmek için açıkça, gizlice, münafıkça çalışıyorlar.

Var güçleriyle toplumu sekülerleştirmek için çabalıyorlar.

Din ile hayatı birbirinden ayırmak istiyorlar.

Müslümanlığın bir ism ve resmden ibaret kalmasını istiyorlar.

İslam'ı vicdanlara haps etmek istiyorlar.

Bu irtidat (dinden çıkış) cereyanına karşı neler yapılmalıdır:

1. Halkı Müslümanlaştırmak için planlı programlı şekilde faaliyet gösterilmelidir.

2. Çocukları ve gençleri kurtarmak için yoğun ve genel bir paralel ve alternatif eğitim sistemi kurulmalıdır.

3. Ramazan ayı bu işler için en uygun zamandır.

4. Dört veya beş renkli çok faydalı, çok meraklı, çok tesirli en az 25 çeşit küçük broşür hazırlanmalı, bunlar hem şekil hem muhteva (içerik) bakımından çok güzel olmalı, milyonlarca adet bastırılmalı, dağıtılmalı, okutulmalıdır.

5. Bu broşürler herhangi bir cemaat, vakıf, tarikat, hizip, fırka, klik, grup adına değil, Ümmet adına yapılmalıdır.

6. Bu hizmetler birilerinin para, nüfuz, ün, prestij kazanmasına, din sömürüsü yapmasına alet edilmemelidir.

7. Birinci gaye halkın, çocukların, gençliğin imanının kurtarılması olmalıdır.

8. İkinci gaye, tashih-i itikad olmalıdır, yani imanın, inançların sahih, doğru olması için çalışmak.

9. İslam'a temelden zıt olan resmî ideoloji ile Din-i Mübin-i İslam'ı bağdaştırmaya çalışmak çok büyük bir hıyanettir.

10. Bu anlattığım hizmetler ihlasla Allah için yapılmalı, ücreti Allahtan istenmeli ve beklenmelidir.

11. Bu anlattığım işler sadece iyi niyetle, kuru istemekle olmaz. Hilafet makamına yükselmiş, ilmin, irfanın doruğuna çıkmış, fenâfillah derecesine ulaşmış, ölmeden önce ölmüş; âlimler, ârifler, sâlihler, kâmil mürşidler tarafından yapılabilir.

12. Bu işler için zekat paraları ve malları kullanılamaz. Onların nasıl sarf edileceği Kur'anda, Sünnette, Şeriatta, fıkıhta sarahaten çok açık şekilde belirtilmiştir. Bu saydığım işler için zekat dışında sadakalar, harcamalar yapılacaktır.

13. Bu hizmetleri bahane ederek beş yıldızlı otellerde yatanlar, beş yıldızlı kahvaltılar yapanlar, beş yıldızlı öğle ve akşam yemekleri yiyenler, uçakların lüks kısımlarında saltanatlı şekilde mağrurâne uçanlar hizmetkâr değil, hâindir.

14. Bu hizmetler fütüvvet ahlâkı ve teşkilâtı ile yapılabilir ancak.

Müslümanlar böyle hayırlı hizmetleri yapmazlarsa toptan sorumlu olurlar. Âlimleri ve imkânlıları çok sorumlu, diğerleri derece derece...

Resul-i Kibriya aleyhi ekmelüttahaya Efendimiz şöyle buyuruyorlar:

"Allah'ın, bir kimseyi senin vasıtanla hidayete getirmesi, senin için üzerine güneşin doğduğu ve battığı her şeye sahip olmaktan daha hayırlıdır."

Bu devirde en büyük hizmet insanların, halkın, çocukların, gençlerin imanlarını kurtarmak için doğru dürüst, etkili ve uygun şekilde çalışmaktır.

Avamm-ı müslimîn bu işlerin plan ve programını yapamaz.

Havas da tek başına yapamaz.

Bu işler, yukarıda beyan edildiği üzere ehassü'l-havas tarafından planlanır ve onların nezaretinde yapılır.

İmamı Rabbanî, Abdülkadir Geylanî, Ahmet er-Rufaî, Hasan eş Şazelî, Şah Bahaüddin Nakşibend, Mevlana Celalüddin Rumî, Halid-i Bağdadî, Ahmed Ziyaüddin Gümüşhanevî, Şeyh/İmam Şâmil, Emîr Abdülkadir Cezairî, Bediüzzaman, Abdülhakim Arvasî ve benzeri büyük şahsiyetlerin izinden gidilmelidir.

Bu hizmetler Kur'an, Sünnet, icmâ-i ümmet ve Sevad-ı Âzam dairesi içinde ve cadde-i kübrasından gidilerek yapılmalıdır.

Dinde reform, dinde yenilik, dinde değişiklik, ılımlı İslam, tarihsellik ve tâtiliye mezhebi gibi bid'atler sapıklıktır.

Dinlerarası diyalog ve hoşgörü mezhebi bu zamanın en tehlikeli ve en tahripkar bid'atidir.

İslam tek hak dindir ve Hak din olmaktan müşareket (ortaklık) kabul etmez.

Halkın ve gençliğin büyük kısmı dünya sarhoşluğu içinde bed-mest olmuştur.

Çocuklarını dünya hayatı, dünya menfaatleri, ileride bol gelirli bir iş sahibi olmaları, çok para kazanmaları, iyi yaşamaları için yetiştirenler; onların imanlı olmalarına, iyi Müslüman olmalarına, dinî eğitim ve terbiyelerine önem vermeyenler gafildir, haindir, merduttur.

Çocuklarına dinî eğitim vermeyen, onların imansız kalmasına sebebiyet veren ana babalar ileride Mahkeme-i Kübra'da hesap verecektir.

Şu zavallı sefillere bakın: Memleket irtidat yangınlarının alevleri içinde yanıyor; milyonlarca halk, gençlik, çocuk imansız yetişiyor; bunlar ise benim baronum senin baronunu döver, benim fırkam hak, senin fırkan sapık, ben çok cennetliğim, sen az cennetliksin tartışmaları yapıyor.

Dehşetli bir mâneviyat zelzelesi yaşıyoruz. Böyle bir âfette en büyük hizmet imanları biiznillah kurtarmak için çalışmaktır.

Reçetesi Kur'anda, Sünnette, Selef-i Sâlihînin eserlerinde, Hilâfet makamına yükselmiş büyüklerin öğüt, direktif ve irşadlarındadır.

Önceki ve Sonraki Yazılar