NÜKTEDAN DERGİSİ VE NÜKTESİZ KALIŞIMIZ!

HAYATIN ağır yükü ancak nükte ile hafifletilebilir.

 

Katılır mısınız bilmem ama ben böyle düşünmekteyim.

Neredeyse hepimiz yaşamın ağır işçileri gibiyiz. Hele de büyük şehirlerde yaşayanlarımız bu yükün üstüne bir de trafik çilesini eklemeliler.

Bu kadar yoğunlaştırılmış yaşama çabasını nükteden başka ne hafifletebilir ki sizce?

Muhabbet mi? Evet.

Sohbet mi? Evet.

Çay mı? Evet.

Tüm bunlar olmalı ancak sohbetler, muhabbetler nükteden yana eksikli isek topaldır.

Yürür yürümesine ama koşması zordur.

Muhabbete nükte katmak gerekir.

Nüktesiz muhabbet bana hep yarım gelmiştir. Tamamlanmamış muhabbetlerse çoğu zaman dimağa yük…

O nedenle toplum adamları daima yanlarında nükte taşırlar.

Sözlerine nükteyi katık ederler.

Nüktesiz sohbetler gerisinde köz bırakmayan alevler gibidir. Geçip giderler.

NÜKTESİZ kaldık.

Hayatın tadı tuzu işte o zamandan itibaren kaçtı. Yavanlaştı.

Tebessümsüz bir yaşamın kime ne faydası var.

Demem o ki, yeniden nükteye yönelmeliyiz.

Latîf latîfelere ne çok ihtiyacımız var.

Yeni Nasreddin Hocalarımız olmalı! Buna fırsat oluşturacak zeminler oluşturmalıyız.

Nüktesizlik duygudan yana yetim olmaktır.

Gurbet elde bir başına kalakalmak gibidir.

Başını yastığa koyamamak, yâr gönlünde dinlenememektir.

 

Geçenlerde Akıl Fikir Yayınları’nın neşrettiği ‘Arapların Nasreddin Hocası EBULNEVAS’IN LATİFELERİ’ kitabını okuyordum. Fatma Ersem Yargıcı Bir Mai Cafe Cuma Günü Türkülü Muhabbetler’e getirdiği hediye kitapların içinden seçmiştim.

İsabetli bir tercih oldu.

Hâlen de masamın üstünde. Gün içinde işlerin dağdağasından kurtulup teneffüse sebep oluyor.

Aradan bir zaman daha geçti Mürekkep Kokan Eller Derneği Başkanı Yusuf Samet Çakır bir yayınevi müjdesi ve dergi projesiyle ışıldattı yüreğimizi. İlk sayısının ilk baskısı dostlar arasında Üsküdar Mai Cafe’de tebessüm etti.

Geçtiğimiz Cumartesi günü ise Türkiye Yazarlar Birliği İstanbul Şubesi’nde galası bir panel ile yapıldı.

Planlama güzeldi, katılım yüksekti. Heyecan iyiydi. Takip harikaydı. Program sonuna kadar ayrılan olmadı. Uzak yakın demeden katılan pek çok dost ile selamlaştık. Yeni tanışıklıklar gerçekleştirdik. Başkan Yusuf Samet Çakır’ın kısa ve veciz konuşmasının ardından TYB İst Şubesi Başkanı Mahmut Bıyıklı açılış konuşması yaptı ve başarılar diledi.

Salih Doğan’ın başarılı yöneticiliğinde İbrahim Özgün, Bekir Salih Tunceroğlu, Elif Sönmezışık ve bendeniz düşüncelerimizi paylaştık.

Bir o kadar da değerli katılımcı görüşleri dile geldi. Sahne ve önü hemdem oldu. Nüktedan Dergisi’nin sonraki sayıları için öneriler dile getirildi, başarı duaları edildi.

Dergimize bir kez daha buradan  başarılar diliyorum..

Yeri gelmişken eski bir dergici olarak birkaç öneriyi dile getirmek isterim.

-Dergi muhakkak vaktinde çıkmalı.

-Her sayı bir öncekinden önde olmalı.

-Kapak ve iç tasarımlar açısından da bu durum sürdürülmeli.

-Yeni yazarların doğup filizlendiği bir fidelik olmalı. İlk yazım Nüktedan’da yayınlandı diyen yazarlarımız olmalı.

-Her sayıda muhakkak en az üç nükte/mizah/latîfe yazısı olmalı.

-Bir ‘Nükte sayfası’ olmalı ve hepimizin diline düşecek kısa hazır cevaplar yer almalı.

-Her sayıda bir karikatürü bu dergi hak eder olabilmeli.

-Mizahi bulmaca yer almalı.

-Mizahi röportajlar denenmeli.

-Tarihten mizah örneklerini içeren sayfalar olmalı. Örneğin; Nasreddin Hoca ve Ebul Nevas’tan aktarımlar olmalı.

Kısacası bizi günümüz mizahının cıvıklığından kurtarıp, kırmadan, dökmeden, incelikli nüktelerle beslemeli.

Hayatımızın yeni bir tebessümü olmalı bu dergi.

Olabilir mi? Olabilir. Bu ekibe inanıyorum.

Nüktesiz kaldığımız zamanlardan beri yalnızlaştık.

Nükte bizleri birbirimize rapteden bir harç imiş…

Ben öteden beri nükteli insanları daha fazla sevmişimdir.

Nükteden insan hayatı çözmüş, kendini çözümlemiş kişidir.

Nüktedan insan üzerindeki fazla yükleri sırtından indirip yere koyabilen akıllı kişidir.

Nüktedan insan dünyanın geçici, muhabbetin kalıcı olduğunu fark eden kişidir.

Nüktedan insan ailede tebessümü başrole alabilen kişidir.

Nüktedan insan iki ilişkilerde sıkıntı virajlarını ustaca alabilen kişidir.

Nüktedan insan önce sen diyebilen kişidir.

Nüktedan insan hüzün bulutlarını güneşle eriten kişidir.

Kısacası nüktedan insan insanlık merdiveninin basamaklarında yükselmiş kişidir. Onlardan çok şey öğreneceğiz. Öğrenmeliyiz.

Nüktesiz kalmanın nefessiz kalmakla eşdeğer olduğunu öğrendiğimiz gün bunu başaracağız.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.