Oruçtan Önce Oruçtan Sonra

                                        ORUÇTAN ÖNCE ORUÇTAN  SONRA           

           “Oruca başladığımız günde kaç olumsuz eylemimiz vardı bittiğinde  bunların sayısı  kaça düştü? Oruca başladığımızda bir günde kaç olumsuz ve anlamsız söz ediyorduk, bayramdan sonra bu sayı kaça düştü?”        

                             

             Mübarek günlere yine kavuştuk. Sadece yemekten, içmekten mahrum kalarak midemizi, dolayısı ile bedenimizi arıtmakla yetinmeyelim bu ayda. Midemiz de dinlensin karaciğerimiz de, böbreğimiz de dinlensin dalağımız da…

 

                    Sadece bunları mı gerçekliştireceğiz oruçta?  Hayır bunların  ötesinde bu kutsal ve mübarek günlerde,  dilimiz güzel şeyleri söyleyerek veya susarak, gözümüz güzel şeyleri görerek veya kapanarak, elimiz güzel şeyleri yaparak veya kötü şeyleri yapmaktan kaçınarak özümüzü yani ruhumuzu da temzilemeliyiz.

 “Ya hayır konuş ya sus” buyruğuna bu ayda daha fazla dikkat etmeliyiz. Kibirden, ücuptan, gururdan daha fazla imtina etmeliyiz.  Hareketlerimiz daha fazla sevgi yaymalı çevremize, yüzümüz daha fazla güleç olmalı insanlara karşı.Sabrımız artmalı ama öfkemiz azalmalı. Kötü söz ve davranışlara karşı ORUÇ KALKANINI kaldırıp; ”  ben oruçluyum”  diye savunmalıyız kendimizi. Elimizden ve dilimizden başkasının zarar  görmesini bırak,  başkasının elinden ve dilinden gelen kötülüklere karşı yapacağımız tek hareket;” ben oruçluyum” olmalı.

                                                  SÖZLERİMİZ  KADERİMİZ OLUR

Malüm bu ayda biz erkeklerin en çok konuşacağı konulardan bazıları  yine siyaset ve spor olacak. ( maalesef) Keşke ülkemiz yönetimi gelişmiş ülkeler gibi olsa da bizler ne Yaş kararlarını,  ne terör olaylarını  konuşsak günlerce. Hukuk hukukluğunu bilse, siyasetçi siyasiliğini.  Asker askerliğinin gereğini yaparken sivil de kendi işinin  hakkını verse.  “Şike, terör, anaysa değişikliği…”  şöyle mi olacak böyle mi diye medya günlerce meşgül etmese gündemimizi. Ama maalesef  henüz rejimimiz, sistemimiz yerli yerine oturmadığı için bunları konuşmaya devam edeceğiz. Madem ki bunları konuşmadan imtina edemiyoruz o zaman bu ayda hiç olmazsa konuşmalarımızda kırıcı olmamaya, kalp kırmamaya dikkat edelim.

Testinin içinde ne varsa dışa o sızar sözü gereği güzel konuşalım, hoş şeyler söyleyelim. Unutmayalımki söz kalbin aynasıdır. Mademki Ramazan arınma ayıdır bu fırsatı iyi değerlendirelim. Eğer siyaset konuşuyorsak rakiplerimizin iyi fkirlerini öne çıkaralım, futbol konuşuyorsak rakip takımın başarılarından da  söz edelim. Mesela bir CHP li veya MHP li, AKP li arkadaşına şunu diyebilmeli; “Valla sizinkiler çok yanlış yapıyorlar  fakat   Hızlı Tren, Mavi Tünel, enflasyonun düşmesi, dünya krizlerle boğşurken bizim rahat olmamız, paradan sıfırların atılması çok güzel…” Bir AKP' lide CHP li arkadaşına ;”valla Kılıçdaroğlu’nun gelmesi ile CHP halka daha fazla yaklaşıyor. Kemal Bey Anadolu’yu  gezerek çok güzel bir iş yaptı;  bir MHP’liye  de”…öyle veya böyle ama Devlet Bey'in gençleri sokaktan alma çabası takdirer şayan…” diyebilmeli.

Yazıma Gandi’nin  bir sözü ile son veriyorum ;

Söylediklerinize dikkat edin;düşüncelere dönüşür...

Düşüncelerinize dikkat edin; duygularınıza dönüşür...

Duygularınıza dikkat edin; davranışlarınıza dönüşür...

Davranışlarınıza dikkat edin; alışkanlıklarınıza dönüşür...

Alışkanlıklarınıza dikkat edin; değerlerinize dönüşür...

Değerlerinize dikkat edin; karakterinize dönüşür...

Karakterinize dikkat edin; kaderinize dönüşür...

(Mahatma Ghandi)

Hayırlı Ramazanlar

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
3 Yorum