Paralel Başbakanlık Ofisi Kimlere Paralel Çalışıyor?

12 Kasım 2011’de Silivri Cezaevi’nde vefat eden Müteveffa milli(!) Mit’çimiz Kaşif Kozinoğlu'nun Aydınlık Yayınları arasında çıkan 'Mezara Götüremediği SIRLAR' kitabında, bizzat el yazısıyla düştüğü notlardan enteresan birkaç alıntı yaparak peşrev yapmış olalım.

-'Kurtuluş vakti gelmiştir. İlahlar AKP'nin gitmesi için vaktin geldiğini söylüyor.' (s.127)

Bak sen şu işe. Allah’a kulluk etmek zoruna gidenlerin bir dünya tanrısı varmış meğer! ABD, Çin, Rusya, Almanya, Fransa, İsrail, İran, Suriye...

Gelde ölme. Gelde acı acı gülme..!

Devam edelim.

-'Şu anda bu gidişatı cemaat medyası görmüştür ve RTE'ye çok ağır yüklenmektedir. İşte ZAMAN bu zamandır.' (s.129)

Lütfen dikkat buyurunuz...

Kozinoğlu 12 Kasım 2011’de Allah’ın rahmetine kavuştu. Onun bu tespitleri 17 Aralık operasyonundan tam iki sene önce yani. Yazık ki bizim iyi niyetten kör olmuş gözlerimize yazık!

-'Avrupa ülkelerinden Almanya, Fransa, Hollanda, Avusturya ve Norveç Gizli Servisleri (ile İsrail) AKP'nin iktidarda olmasını kendi ülkelerine yönelik tehdit olarak görmekte...' (s.157)

Yahu bu hükümet dış güçlerin hükümeti değil miydi bre.!?

-‘Almanya, F. Gülen'in ABD tarafından kullanılmasından(...), AKP'den, AKP'nin Türkiye'de ulaştığı güçten son derece rahatsızdır.' (s.171)

İşte bunu demeyecektin be Kozinoğlu!

Almanya neden rahatsızmış anlamadım.!? AKP’den ve muhteremin ABD tarafından kullanılmasından.

Tövbe de. ‘Çarpılacaksın Kozinoğlu’ desem, faydası yok.

Zira, zaten çarpıldı!

-'Fransa Dış ve İç Servisi de Almanlar gibi R.T.E ve AKP'yi Türkiye'nin başında istememektedirler.... Tamamen SARKOZY'nin emrinde olan 2 servis, Almanya başta olmak üzere diğer ortak servisler RTE'yi bitirmenin operasyonlarını hazırlamaktadır... RTE ve AKP'yi Türkiye'nin başında istemeyen diğer bir blok da Rusya ve Çin'dir.' (s.177-179)

Deme be.

Vay dış güçlerin maşası Tayyip bey, vay..!

Ulan, bu Tayyip Erdoğan’dan bilumum tüm gâvur(!) ülkeler rahatsızsa, o zaman, bu Tayyip Erdoğan Mars’taki dış güçlerin adamı mı?

Hem, madem tüm bu ülkeler Tayyip Erdoğan’dan rahatsızsa, sana ne oluyor?  Sen kimin adamısın diye sormazlar mı adama? Sorarlar... İşte soruyorum. Yahu, tüm bu dış güçlerin rahatsız olduğu adamdan rahatsız olan zavallılar, hangi iç güçlerin(!) adamı oluyor?

-'İsrail hükümeti 'One Minute'nin intikamını RTE'den alabilmek amacıyla GİZLİ SERVİSİ'ne diğer servislerle ortaklık yapma talimatını verdi/vermiştir.' (s.203)

Sahi bu Kozinoğlu’da, gizli servis elemanıydı değil mi? İsrail’e göre, diğer bir ülkenin gizli servisinin elemanı... Yoksa, direkt olarak İsrail gizli servisinin elemanı mı?

Şimdi zurnanın zırt dediği yere buyrun... ‘Teke Zortlatması’ oynayalım.

Kozinoğlu, 2004 yılında Alman Gizli Servisi'ncehazırlanıp, Alman Hükümetine sunulduğunu iddia ettiği bir rapordan önemli bir bilgi aktarıyor. Başbakan Erdoğan için hazırlanan o rapordan küçük bir kısım:

-'Bu şahıs, sadece Türkiye'nin değil, Almanya başta olmak üzere Avrupa ve dünyanın başına bela olacak bir potansiyele sahiptir. Anılan, kendisine çok güvenmektedir.(...) Sadece F. Gülen Nurcu grubunun desteğini arkasından çekebildiğiniz an iktidarını kaybedecektir. (...) Şu anda geleceğe yönelik en büyük tehlikelerin başında RTE ve onun iktidarının uzun sürmesi gelmektedir.' (s.207)

Ya işte böyle...

Gariplikler ülkesi Türkiyemden, yurdum insanı manzaraları. Maaşını bu garip milletin ödediği bir istihbaratçı, uluslararası lordları rahatsız eden kendi başbakanından rahatsız olabiliyor ve onun devrileceği günü dört gözle feldir feldir bekliyor. Adeta mum yakıyor..!

Çok şükür ki o günleri göremedi rahmetli. İnşallah avaneside, yeşile boyanmış zenci kılığındaki beyaz/nurlu(!) Türkler de, o çok arzuladıkları günün şafağını göremeyecekler.

Kul, mûtû bi kayzikum.

Deki: Kininizden geberin.

Ulusalcı sol/sosyalist garabet, sözde millilik adına Tayyip Erdoğan’ın gitmesini isterken, Tayyip Erdoğan’ı istemeyen ABD’den Avrupa ülkelerine, İsrail’den Çin ve Rusya’ya bir kucak ülke ismi zikredip onlardan medet ummaktan gocunmayıp, sonrada o Tayyip Erdoğan’ı Amerikan uşağı olmakla ve milli olmamakla suçlayabiliyor. Ve bunun adı Türk aydını oluyor.

Bu olsa olsa Türk karanlığı olabilir. Bu ülkenin ışığını/ampullerini söndürmeye çalışan, karanlık ihanet.

Sahi,"Plan başarılı olursa, 31 Mart sabahı Başbakan'ın adresine bizzat kendimiz gideceğiz" diyen ‘Bir Kısım Abilerin(!)’ başarılı olmasını bekledikleri ve Tayyip Erdoğan’ın bileklerine kelepçe indimeyi hesap ettikleri plan, bu planların neresindedir?

Galatasaray’ın şampiyonluk kupası için “Bu kupa Amerika’ya girsin” diyerek cemaat medyasını ayağa kaldıran Ergun Babahan’la kolkola giren abilerin, sanal alemde ‘sevab-ı twetter’ üzerinden hayır hasenatta(!) bulunma gayretleri insanı güldürüyor/öldürüyor birader.

Pensilvanya’da “Paralel Başbakanlık Ofisi” kuran ihale dağıtıcılarının, İHL mezunu bir başbakandan, ‘boşbakan’ diye söz etmeleri nice garabettir anlayan beri gelsin. Bir zahmet biz cahillere de anlatsın. Hele, siz bir anlatın; benden size söz, dersane ücretlendirmesi üzerinden bedeli neyse cebimden kendim ödeyeceğim!

Bekliyorum...

Ama savcıyla, polisle gelmeyin. Ben ikisinden de korkarım!

Ha, sahi bitirmeden... Az kalsın unutuyordum.

La sizide dinlemişler ya muhterem! Bunun anlamını biliyorsunuz değil mi?

Her şeyini bildiğiniz adamlar her şeyinizi biliyorlar. Söylemek istemezdim ama dostum, malesef işiniz bitti. Bazılarınızın 2 yıllık parti diye küçümsediği AK Parti, kökü Milli Nizam Partisi’ne dayanan 50 yıllık mazisiyle, geçmişi fadakarlıklarla dolu, şerefli bir köktür. Tabiri caizse, vuruşa vuruşa bu günlere gelmiştir. Öyle, sizin yıllarca peşinden koştuğunuz ‘Nurlu Süleyman’nın partilerine asla benzemez.

Zincirleri kıra kıra, engelleri söke söke gelmiş, bu yolda her hangi bir takiyyeye başvurmamış, partisi kapatıldığı gün bile ülkesine zarar vermekten ısrarla imtina etmiş rahmetli Erbakan Hoca’nın nezaketiyle tecessüm etmiş, şerefli bir partidir. Hani şu 28 Şubatın en büyük mağduru olan, ama sizin o sıfatı bile kendisinden çaldığınız Profesör Dr. Necmettin Erbakan Hoca varya, işte o.

Birde alt ve orta ölçekli abilere dostane bir tavsiyem olacak.

Siz siz olun, birilerinin gazına gelip paralarınızı o bankaya yatırmayın. Şayet paranız varsa orda paranızı çekin.

Cengiz Han ne demiş biliyor musunuz?

“Sadece ahmaklar kaybedeceklerini bile bile savaşa girer.”

Hani siz siyasetten pek anlamazsınız ya! Ben bir dost olarak hatırlatayım dedim.

 

E mail:   akpinartahsin@hotmail.com

Twitter: @akpinartahsin

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
4 Yorum