RUHUN LEZZET DÜNYASINA YOLCULUĞUDUR RAMAZAN

Yazı başlığında kullanılan "lezzet dünyası" ifadesi ilk anda Anadolu mutfağının zengin damak tadının sunulduğu bir mekanı veya Ramazan'da iftar ve sahur programlarını insanlara duyuran bu mekanın tanıtım metninden bir cümleyi aklınıza getirebilir. Bu ise gayet doğal ve haksız da sayılmazsınız. Çünkü yaşantımızda bu manada daha çok kullanıldığını görüyoruz.

İnsanoğlunu biyolojik yönüyle besleyen ve ihtiyacını kaşılayan yeme-içme faaliyetinin yanında onun ruhi ve kalbi yönünü de besleyen bir gayret , çaba vardır ki, hakikatte diğerinden daha önemlidir. Bu çaba ve gayret, diğerinden farklı olarak insanın beşeri sıfatından sıyrılıp, melekleşme yoluna girmesiyle ötelerden esip gelen manevi lezzet fırtınaları yaşayacağı bir dünyaya girmesine vesile olmaktadır.

İşte bu anlamda Ramazan bir fırsat mevsimi olarak karşımıza çıkar.

Her sene eksilmeyen coşku ve heyecanımızla müstesna, şerefli bir misafir olarak dört gözle beklediğimiz, dinmek bilmeyen bir neşe, hiç eksilmeyen bir aşkla sonuna kadar yaşama gayretinde olduğumuz ayların sultanı Ramazan'la tekrar buluştuk.

Muhteva itibariyle rahmet, avf ve mağfiret, bereket, paylaşma ve dayanışmanın en zirvede yaşandığı bu mevsim, insan için bir kazanma kuşağıdır. Ayrıca oruç, beş vakit namaz ve teravihler, okunan Kur'anlar, dua, iftar, sahur, sadaka, fitre, zekat...tüm bunlar adeta bir sevap makinası gibidir. Yaşanılan tüm bu duygu ve davranışlara bakıldığında bu kutlu zamanı genel anlamda bir "manevi lezzetler dünyası" olarak da adlandırabiliriz.

Son dönemlerde yaşanan hızlı ve koşuşturmalı hayatın insanları yıpratır hale getirdiği malum. Bu psikolojiyle bir çok insandan " hayat insanı yıpratıyor, bazen bütün enerjisini alıp götürüyor", " artık hiç bir şey bize zevk vermiyor, yaşamanın gerçek gayesini unutur oluyoruz" tarzında sözler duyar oluyoruz.

Hayata karşı heyecanımızın kırıldığı, duyarsız ve ilgisiz kaldığımız bu dönemde Ramazan'ı samimi duygularla, mahiyetini idrak ederek yaşamakla  bu tür duygu ve davranışları giderebilme imkanı bulabiliriz.

Diğer yandan gerek hayatımızın her hangi bir anında gerekse tv ve diğer iletişim araçlarında karşı karşıya kaldığımız yürek burkan, duygulara hüzün veren - aynı zamanda bizler için bir fırsat olacak- bazı görüntüler bu mevsimde bizlerin ilgi alanına girebilmektedir. Afrika'da haftalarca yemek görmeden yaşayan insanların halleri gibi...

Bu farkındalığı bizlere açların halini anlamak ve onlarla empati kurabilme hassasiyeti kazandıran orucun hikmetinde görebilmekteyiz.

Şimdilerde Afrika'da kuraklığın vermiş olduğu kıtlıklar yaşanıyor. Birleşmiş Milletler ‘in son 50 yılın en ağır kuraklığını yaşadığını belirterek, kıtlık alarmı verdiği Somali'de yüzde 30'u çocuk olmak üzere 3 milyondan fazla insanın içinde bulunduğu ciddi açlık felaketi ölümlere neden olmaya başladı.

Ramazan öncesi bu görüntüler bizlere diğerleri gibi sıradan gelebiliyordu ama bir kaç gündür biraz daha farklı bakmaya başladık. Anadolu'nun yardım eli bu defa da en hızlı şekilde masum ve madur insanlara birer cansuyu oluverdi.

Geçtiğimiz haftalarda İslam İşbirliği Teşkilatı'nın çağrısı ile ülkemizde faaliyette bulunan yardım kuruluşları o coğrafyalara gidip çalışmalara başladılar. Kampanyalar tüm hızıyla devam ediyor.

Kimse Yok mu Derneği, yüzyılın kuraklığını yaşayan, açlığın kol gezdiği Somali ve Uganda'dan sonra Etiyopya'da da ilk etapda bin 500 aileye gıda ve et yardımında bulundu. Yardımları alan insanlar aylar sonra sıcak yemek yemenin sevincini yaşadılar.Yardımlar erken de olsa bayram sevinci yaşattı.

Somali için bir acil yardım kampanyası başlatan Deniz Feneri Derneği ise Somali’ye ilk etapta en çok ihtiyaç duyulan gıda, temiz su ve sağlık malzemelerinden oluşan insani yardım ulaştıracak.

Ruhları lezzet fırtınalarına salan paylaşma ve dayanışmanın sadece bir vesilesi olan bu örnek, kuracağımız merhamet köprüleri ile ötelerde hayalini kurduğumuz ecir ve mükafatlara kapı açacaktır.

Unutmayalım ki, bu dünyada kim bir mümin kardeşinin sıkıntısını giderirse, ötelerde Allah c.c onun sıkıntısının giderecektir.

Ruha lezzet veren, başkaların yanında olup, onların sevincini paylaşmaktır.

ulvi_sevecen@hotmail.com

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.