
Yavuz ORTA
Sigorta Sistemine Eleştirel Bir Bakış
Sevgili Dostlar,
Sigorta, toplumda dayanışmayı ve güvenceyi sağlamak amacıyla kurulmuş bir sistemdir. Amacı, bireylerin karşılaşabileceği riskleri minimize ederek, beklenmedik olaylar karşısında maddi olarak koruma sağlamak ve toplumun genel refahını artırmaktır. Ancak ne yazık ki, günümüzde bu sistemin işleyişi, halka hizmet etmekten ziyade acımasız bir para kazanma yarışına dönmüş durumdadır. Sigorta şirketleri, varlıklarını ve kazançlarını halktan elde ettikleri halde, hizmet etmekle yükümlü oldukları insanları neredeyse hiçe saymaktadır.
Sigorta Şirketlerinin Asıl Yüzü
Amerika’nın en büyük dört sigorta şirketinin 2024 yılında elde ettiği brüt karın yaklaşık 130 milyar dolar olması, bu sektörün artık insaf sınırlarını zorlayan bir ticaret haline geldiğini göstermektedir. Bu kârlar, riskleri bahane ederek sigorta yapmayı reddettikleri veya yaptıkları poliçelere fahiş fiyatlar biçtikleri bir sistem üzerinden elde edilmektedir. İnsanların zor durumda olduğu anlarda kâr maksimizasyonu yapmak, hangi etik anlayışla bağdaştırılabilir?
Daha da düşündürücü olan, sigorta şirketlerinin üstlenmeyi reddettiği risklerin sonuçlarının dolaylı olarak yine halkın omuzlarına yüklenmesidir. Sel, yangın veya dolu gibi doğal afetlerin sıkça yaşandığı bölgelerde sigorta poliçesi ya astronomik derecede pahalıdır ya da tamamen erişilemez hale gelir. Örneğin, Houston’da sel sigortası, Los Angeles’ta yangın sigortası veya Texas’ta dolu sigortası yaptırmak ya çok büyük maliyetlere katlanmayı gerektirir ya da neredeyse imkansızdır.
Bu tür felaketlerin sonucunda ortaya çıkan milyarlarca dolarlık zarar ise nihayetinde devlet tarafından karşılanır. Ancak devlet dediğimiz yapı, halkın vergileriyle fonlandığından, bu faturayı aslında yine halk öder. Hal böyleyken, eğer büyük felaketlerin mali yükü zaten milletin sırtına kalıyorsa, sigorta şirketlerinin varlık amacı nedir? Gerçekten güvence sağlamak mı, yoksa sadece kâr etmek mi?
Yaş ve Risk Ayrımcılığı
Sigorta şirketleri, müşterilerini "kârlı" ve "zararlı" olarak kategorize etmekte bir sakınca görmez. Gençseniz, ya taşıt sigortası yaptıramazsınız ya da fahiş fiyatlar ödersiniz. Yaşınız ilerlediyse, hayat sigortası size ya sunulmaz ya da ödeyemeyeceğiniz kadar pahalı olur. Daha da çarpıcı bir örnek: Küçük çaplı bir maddi hasarlı kazaya karışırsanız, sigorta şirketi başlangıçta size gerekli ödemeyi yapar. Ancak bu yardımın bedelini, sonraki yıllarda artan primlerle katbekat geri alır. Öyle ki, size ödedikleri miktarın 10 katını fazlasıyla geri toplarlar. Bu sistem, insanları korumak yerine adeta cezalandırır ve sigorta şirketlerinin gerçek niyetini gözler önüne serer.
Doğal Afetler ve Sigortanın İflası
California'nın Los Angeles gibi bölgelerinde yangın riski yüksek olduğu için birçok sigorta şirketi, yangın poliçelerini ya yenilememekte ya da fahiş fiyatlarla sunmaktadır. Örneğin, 2024 yılında State Farm, Los Angeles’taki poliçelerin %70’ini yangın riski nedeniyle yenilememiştir.
Büyük Los Angeles yangınının yaklaşık 100 milyar dolarlık bir zarara yol açtığı tahmin ediliyor. Ancak düşündürücü bir gerçek var: Bu zararın yalnızca %7'si sigorta kapsamındadır. Peki, geriye kalan %93 gibi devasa bir maliyetin yükünü kim taşıyacak? Tabii ki devlet. Ancak burada kritik bir gerçeği gözden kaçırmamalıyız: Devletin kaynakları halkın ödediği vergilerden oluşur. Bu da demek oluyor ki, nihayetinde bu büyük felaketin ağır faturası yine halkın sırtına yüklenecektir.
Hal böyleyken sormadan edemiyoruz: Eğer büyük felaketlerin maddi yükünü nihayetinde halk ödeyecekse, sigorta şirketlerinin varlık amacı nedir? Bu şirketler, toplumun güvence ihtiyacını karşılamak için mi, yoksa sadece kazançlarını maksimize etmek için mi faaliyet gösteriyor? Büyük felaketlerde halkın yanında olmayan bir sistemin adil olduğundan nasıl söz edilebilir?
Halktan Kazanıp Halka Sırt Dönenler
Sigorta şirketlerinin kurduğu sistem, bireylerin ve toplumun menfaatlerini hiçe sayan bir para kazanma makinesine dönüşmüştür. Toplumun dayanışma ruhunu ve güvence ihtiyacını sömürerek elde ettikleri milyarlarca dolarlık kazanç, halkın sırtından para kazanan bir sisteme dönüşmüştür.
Çözüm ve Adalet Talebi
Sigorta sektörünün yeniden yapılandırılması, toplum yararına hizmet etmesi için düzenlemelerin sıkılaştırılması şarttır. Devletin bu konuda daha aktif bir rol oynaması ve sigorta şirketlerinin halkın sırtına yükledikleri yükleri hafifletmek adına politikalar üretmesi gereklidir. Çünkü sigorta şirketleri, varlıklarını borçlu oldukları halka hizmet etmeyi reddettikçe, bu sistem ne etik ne de sürdürülebilir olacaktır.
Kısacası, sigorta şirketlerinin asıl amacı halkın menfaatlerini korumak olması gerekirken, bugünkü uygulamalar tam tersini göstermektedir. Madem büyük felaketlerin faturası halka kesilecek, o zaman sigorta şirketlerinin bu oyundaki rolü nedir? Halka yük olmaktan başka…
Kalın Saglıcakla,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.