Terör figürü

İkiz kulelere yapılan terörist saldırılar sonrasında dönemin ABD Başkanı Bush, kameralar önüne geçerek, "Teröre karşı topyekün Haçlı savaşı başlatıyoruz" şeklinde bir beyanat vermişti. Amerika'nın teröre karşı yürüttüğünü iddia ettiği savaş, aslında insanlığın beynine "İslamafobi"yi yerleştirmekten başka bir şey değildi. Afganistan'ın hangi dağında saklandığı, türlü gelişmiş techizatlara, modern donanımlara rağmen bulunamayan Usame Bini Ladin'in "Terör Figürü" olarak medya aracılığıyla insanlığın beynine nakşedilmesinin temelinde, tüm dünyada yükselen İslam dalgasının kesilmesi, Haçlı ruhunun yeniden hortlatılması niyeti güdülüyordu.

Terör saldırılarının ardından tüm dünya ülkelerinde Müslümanlara yönelik bir sürek avı başlatıldı. Müslümanların elindeki pasaportlar paçavraya döndürüldü, sınır kapılarında Müslüman olmak "terörist" olmakla eşdeğer tutularak insanlar perişan edildi.

Bakmayın siz Obama'nın "Biz İslam'a karşı savaş açmış değiliz" şeklindeki beyanatına. Bu beyanatı aslında tersinden okuyup, mefhum-u muhalif yaparak değerlendirmek zorundayız. Bir zamanlar Ruslar'a karşı kullanılan, daha sonra kendilerinin ve dünyanın başına belan Usame Bin Ladin'i öldürdüler. Ya da öldürdüklerini iddia ediyorlar. Çünkü, ortada ceset yok. Cesedi, okyanusa attıklarını iddia ediyorlar.

Sömürge imparatorluklarının, dünyanın değişik bölgelerinde terör oluşturmak, ortalığı karıştırmak için özel olarak üretilen bir "Terör Figürü" tam da bugünlerde yok edildi. Ya da daha doğru bir tabirle tedavülden kaldırıldı.

Bundan sonra ne olacak?

Dünyanın tüm terör olaylarının sorumluluğu üzerine atılan, yapılan tüm pisliklerin adresi olarak gösterilen El Kaide, bu ölüm olayının sonrasında tamamen çökecek mi? Elbette hayır... El Kaide, terörle eşdeğer görüldüğü için, bir çok örgüt onun arkasında kümelenmiş vaziyetteydi. Bin Ladin'in öldürülmesi, şimdi örgütün çoklu hücrelerinin ayrılmasına ve her birinin ayrı ayrı farklı bir örgüt haline gelmesine neden oldu.

Bin Ladin'in öldürülmesiyle ilgili olarak televizyon ekranlarında seyrettiğimiz uzmanlar, stratejistler, terör uzmanları, bundan sonra çok daha zorlu bir sürecin bizleri beklediğini, dünyanın şu anda diken üzerinde olması gerektiğini belirttiler.

Bizim üzerinde durmak istediğimiz konu, Bin Ladin'in şahsı üzerinden yürütülen ve tüm dünya Müslümanlarını "terörizm" kavramıyla eşdeğer hale getiren İslamafobi stratejisinin ve küresel emperyalist politikasının bundan sonra tamamen ortadan kaldırılacağı bir sürecin başlatılmasıdır. Bunu başlatacak olan Amerika değildir. Çünkü, Amerika, İslam coğrafyasını sömürebilmek, İslam coğrafyası üzerinde söz sahibi olabilmek, kirli emperyal hedeflerini gerçekleştirmek için bu politikayı yürütmek zorundadır. Bu süreci işletecek olan, bugünlerde iç sorunlarıyla boğuşan, yöneticileriyle bir türlü barışamayan İslam ülkeleri olmalıdır. Bu birliği ve dirliği sağlayacak, İslam ülkelerini toparlayacak, merhum Hocamız Prof. Dr. Necmettin Erbakan'ın  D-8'ini daha da geliştirerek İslam Ülkeleri Birliği haline getirecek yeni bir dış politika ve stratejinin hedefleri konulmalıdır. Ve bu hedefler, üzerimizde nice emelleri olan Amerika'nın "Büyük Ortadoğu Projesi" elimizin tersiyle itilerek acilen devreye sokulmalıdır.

Önceki ve Sonraki Yazılar