Tesettürlü Çıplaklar

Tesettürlü Çıplaklar

Ben ne İmam – Hatip Lisesi mezunuyum ne de İlahiyatçıyım.

Ancak dini gereklilikleri yerine getirmeye çalışan biriyim.

Eğer ben bir dine mensupsam bunun gerekliliklerini yerine getirmek ve bilmek zorundayım.

Onun için şükürler olsun ki birçok ilmihal, siyer, hadis ve dini kitaplar okudum.

Meraklı olduğum için dini konularda hassasım.

Bilemediğim bir mevzuu varsa mutlaka cevabını bulana kadar araştırırım.

Anlayacağınız birçok İmam – Hatipliyle,  birçok İlahiyatçıyla boy ölçüşebilirim.

Önemli olan diploma değil bence.

Önemli olan merak edip bir şeyler araştırmak ve bilgi dağarcığını genişletmektir.

Bu girişten sonra esas konumuza gelelim; Tesettür.

En başta tesettür ne demektir?

Tesettür; Sözlükte; örtünmek, gizlenmek, bir şeyin arkasında saklanmak anlamlarına gelir. Bir fıkıh terimi olarak tesettür erkek veya kadının şer'an örtülmesi gereken yerlerini örtmesidir.

Erkek ve kadın nerelerini örtmek yani gizlemek zorundadır?

İslâm bilginleri âyet ve hadislere dayanarak avret mahallini (örtülmesi zorunlu yerlerini) erkekler için diz kapağı ile göbek arasının; kadın için; Müslüman kadınlara karşı göbek ile diz kapağı arasının; mahremlere yani dinen evlenemeyeceği erkeklere karşı; yüzü, başı, saçı, göğsü (sadrı), ayakları, bacakları, elleri ve kolları hariç diğer uzuvlarının; namahremlere yani dinen nikâhlanması helâl olan erkeklere karşı; yüzü, elleri ve ayakları hariç bütün uzuvlarının avret yeri olduğunu söylemişlerdir (Türkiye Diyanet İşleri Başkanlığı – İlmihal kitabı).

Kur’an-ı Kerim’de de herkesin bildiği meşhur tesettür ayetleri var. Bunlardan en önemlisi Nur Süresi’nin 31. Ayeti.

Allah ne buyuruyor bu ayette?

Mü’min kadınlara da söyle, gözlerini haramdan sakınsınlar, ırzlarını korusunlar. (Yüz ve el gibi) görünen kısımlar müstesna, zînet (yer)lerini göstermesinler. Başörtülerini ta yakalarının üzerine kadar salsınlar. Zinetlerini, kocalarından, yahut babalarından, yahut, kocalarının babalarından yahut oğullarından, yahut üvey oğullarından, yahut erkek kardeşlerinden, yahut erkek kardeşlerinin oğullarından, yahut kız kardeşlerinin oğullarından, yahut müslüman kadınlardan, yahut sahip oldukları kölelerden, yahut erkekliği kalmamış hizmetçilerden, yahut da henüz kadınların mahrem yerlerine vakıf olmayan erkek çocuklardan başkalarına göstermesinler. Gizledikleri zinetler bilinsin diye ayaklarını yere vurmasınlar. Ey mü’minler, hep birlikte tövbe ediniz ki kurtuluşa eresiniz!

Artık fazla teferruata girmeye hiç gerek yok.

Aslında bunları herkes gayet iyi biliyor.

Ancak günümüz hanımlarının bir kısmı nedense bunları bildikleri halde böyle giyindiklerinden dolayı çıplak dolaşıyor.

Eğer bir kadın giyindiği halde vücut hatlarını belli ediyorsa,

Eğer bir kadın giyindiği halde incecik örtülerle çamaşırlarını gösteriyorsa,

Eğer bir kadın yaptığı makyajla "işte ben buradayım" dedirtiyorsa,

Eğer bir kadın giyindiği halde deve hörgücü gibi saçını gösteriyorsa,

Eğer bir kadın giyindiği halde topuklu ayakkabıyla tak tak sesleriyle erkeklerin dikkatini çekiyorsa,

Eğer bir kadın giyindiği halde hal ve hareketleriyle sadece erkeklerin değil herkesin dikkatini çektiriyorsa,

Eğer bir kadın giyindiği halde bir erkekle sarmaş dolaş oluyorsa,

Eğer bir kadın giyindiği halde elinde sigarasıyla toplumdan kendini sakındırmıyorsa,

Ben buna giyinme değil çıplaklık derim.

Kadın Allah’ın yaratmış olduğu yüce bir varlıktır.

Erkeğinin yarısıdır.

O olmasa zaten erkek hiçtir.

Ama hiçbir erkek de kadınını kimseyle paylaşmak istemez.

Yumuşak yaradılışlıdırlar kadınlar.

Onların duyguları her zaman ön plandadır.

Mantığı, duygularının arkasındadır.

Böyle yumuşak yaradılışlı varlıklar kendilerini kem gözlerden korumalıdırlar.

Eğer kadın yukarıda saydığım gibi giyindiğini zannedip de kendini ifşa ederse, cinsi ihtiyaçlarını parklarda, bahçelerde gidermeye çalışırsa, erkeklerin dikkatini çekmek için çaba sarf ederse aslında kendine yazık etmiş olur.

Böylesi kadınların vebali de çoktur. Kendilerini tesettürlü sandıkları halde hem çıplaktırlar hem de İslam’ın yanlış anlaşılmasına zemin hazırlamaktadırlar.

İslam’ı tam olarak bilemeyen ya da sindiremeyenlere karşı böylesi kadınlar her daim koz olarak kullanılıyorlar.

Böyle anlayıştaki insanlara zemin hazırlamanın vebalini nasıl verecekler?

Ey kendilerini tesettüre soktuğu sanıp da çıplak dolaşan kadınlar!

Silkelenerek kendinize gelin. Siz İslam’a zarar vermezsiniz ama Müslümanlara zarar verirsiniz.

En çok da kendinize zarar verirsiniz.

Çünkü cehennem sadece Allah’a inanmayanlar için değil, Allah’ın emirlerini yerine getirmeyenler için de yaratılmıştır.

Eğer cehennem azığı olmak istemiyorsanız tesettürlü çıplaklardan olmayın.

Not        : Dedim İlahiyatçıyım değilim diye. Bu dediklerimi kuvvetlendirmek için aşağıdaki linklerden daha geniş bilgi alabilirsiniz.

Diyanet İşleri Başkanlığı

Prof. Dr. Hayrettin Karaman

Doç. Dr. Mustafa Karataş

Ahmet Bulut

Sevda Türküsev

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
6 Yorum