Ümmetin son savaşı.

Çanakkale; ümmetin son savaşı.

Çanakkale; ciğerleri çürümüş zırhlıların, iman bürümüş bedenlere karşı iflâsının adresi.

Çanakkale; sınırlarımızı Edirne’ den Kars’ a indirgemeye çalışanlara verilen en güzel  cevap.

Çanakkale; metrekareye 6000 merminin düştüğü can pazarı.

Çanakkale; hayatlarını imanlarına şahid kılan, kınalı kuzuların türküsü.

***

Çanakkale Zaferi’ ni ve İstiklâl Marşı’ nın kabulünün sene-i devriyelerini kutladığımız şu mübarek günlerde,

Başta, Kâinatın Efendisi nur Muhammed Mustafa’ ya (sav);  Kastamonu’ dan, Diyarbakır’ dan,  Kosova’ dan, Hicaz’ dan, Yemen’ den, Filistin’ den… gelip tek yürek olarak rablerine koşan aziz şehidlerimize, gazilerimize ve Kur’ an Şairi’ miz Mehmed Akîf Ersoy’ a ithafen, her satırı o mübarek topraklarda yazılmış şiirimi sizlerle paylaşmak istiyorum.

Bugün, her zamankinden daha fazla ihtiyaç duyduğumuz Çanakkale Ruhu’ nun yeniden şahlanması niyazıyla…

 

Çanakkale Geçilmez

Ey Çanakkale nedir seni geçilmez yapan?
Alemlere bir ibret, sonsuz muzaffer kılan?

Doğu Batı bir olmuş, Kuzey ve Güney tek ses...
Ya Rabb! Sancağım olmuş, Bedir'den gelen nefes...

Nice Mehmed' ler gitti, senden yârin aşkına,
Nasıl feda olmaz ki, aşıklar maşûkuna?

Kimi Hicaz' dan, kimi Sinop' tan, Kosova' dan,
İşte tek yürek budur! Et ayrılır mı tırnaktan?

Sürmeli anam taş basıp, o güzel yüreğine
İsmail etmiş Mehmed' i, bayrağım inmez diye.

Ey Çanakkale sensin, şehidime ak Burak,
Burdan gayrı geçit yok, düşmana en son durak!

Şehid üstüne şehid, nur üstüne nur garkolan,
Güneş dahi sönük kalır, her biri ayrı destan.

Diller tekbir olmuş; renkler, sevdalar yalnız tek.
Yiğidim Rabbe koşar, göğsünü siper ederek.

Çanakkale nedir? Bir damla su, bir avuç toprak.
Geçilmeyen o ruh ki; asla inmeyen sancak!

Medeniyet bu mudur? Kanla beslenen hain.
İnsanlıktan nasipsiz, yüz karası Adem' in.

Bilmem nereden gelmiş Hindu, Fransız, İngiliz.
Sahipsiz mi sandınız? Bir karış yok sahipsiz!

Kimi bebe, kimi yaşlı, kimi sözlü, kimi evli,
O' nun aşkı uğruna, ölüm daha sevgili.

Gün; zifiri karanlık, Âlem- i İslâm ağlıyor,
Yetiş sen ya Muhammed! Kitabın elden gidiyor.

Arsız çelik yağmuru, savuruyor tozu, külü,
Bir görsen Mehmed' deki o eşsiz tevekkülü.

Mehmed' im şaha kalkmış, gök mü gürlüyor yoksa ne?
Savruluyor tevhidler, medeniyet maskesine.

Mavi derler denize, ya bu kızıllık nedir?
Hilâl' im konmuş üstüne, gayrı o deniz midir?

Eşi görülmemiş zulüm, ne ağır bir imtihan.
Mevzilerden et yağar, şehadettir çağlayan.

Türlü zırhlı şövalye, ciğerleri çürümüş,
Güler geçer Mehmed' im, O' nu iman bürümüş.

 

Hangi kalem tasvir eder, hangi söz ferman olur?
Ne büyük bir zaferdir… Çanakkale Ruhu  budur!

Serdengeçmiş yiğidim, önünde Resulallah,
İşte anahtar kelime; Lâ ilâhe illallah! ..

Kenan Özmen

Anzak Koyu, 2003

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
2 Yorum