Vardır bunda da bir hayır!

İnsan bazan neyle karşılaşacağını bilemiyor. Hiç ummadık durumlarda belki kendisine ters gelen ama daha sonra  onun için de hâyırlı olacak olaylarla karşı karşıya kalıyor. O an nefis denen soyut varlığın etkisinde kalıyor ve hatasını anlayamıyor. Asıl olan hiç ummadık durumlarda bile insan kendini frenlemeli ve hırçın hareketlerde bulunmamalı.

İnsanın ömrü o kadar kısadır ki, din âlimlerinden birisinin deyişiyle insan ömrü üç gündür; “Dün, bugün ve yarın. Dün gitmiştir, yarının da geleceği mechuldür. İnsan bugüne bakmalıdır.” Aslında bugüne de bakmamak gerek. Çünkü çağımızda zaman o kadar hızlı işliyor ki, onun için bugünü değil şu anı değerlendirmek gerektir.

İnsan bu kısa ömrünü geçirirken hiçbir zaman dostlarını üzmemeli. Hatta dostları üzse bile onu hoşgörüyle karşılamalıdır. Hz. İsa Peygamber ne güzel buyurmuşlardır; “senin yanağına tokat atana diğer yanağını çevir.” Ancak, bu demek değildir ki, insan saf ve enayi yerine konulsun. Çünkü Müslüman bir delikten iki kere sokulmaz. Onun için itidalli olmak gerekir.

Geçenlerde elektronik posta kutuma bir yazı gelmişti. Bu yazı insanın ömründe ne sürprizlerle karşılaşacağını gösteriyor. Biraz mistik, biraz da mizahi olan bu yazıyla sizleri baş başa bırakıyorum;

…

Zamanın birinde bir padişah vezirini yanından ayırmaz. Onun özellikle olumsuz ve kötü bilinen olayların ardından “vardır bunda da bir hâyır” deyişini gülücüklerle ödüllendirir. Bir gün birlikte ava giderler. Padişah tam ateş ettiği anda silahın namlusu ve sol elinin üç parmağı yerinden kopar. Acı içinde vezirinden yardım ister. Vezir gerekeni yapar, yürekten üzülür ama “vardır bunda da bir hâyır” demekten kendini alamaz. Vezir bunu içtenlikle de söylese padişah can acısı ile vezirini azleder ve zindana arttırır.

Aradan zaman geçer. Padişah yeni veziri ile ava gider. Yollarını kaybederler ve yamyamların tuzağına düşerler. Padişah dışında herkesi yamyamlar yer.

Kendi kurtuluşuna üzüleceğini mi, sevineceğin mi bilemez padişah. Araştırdığında yamyamların yiyecek sıkıntısı olmadıkça bir organı kesik insanlara dokunmadığını öğrenir. Parmakların eksik olması hayatını kurtarmıştır. Hemen eski vezirinin söylediklerini hatırlar, çok kızdığı bir olayın sonundaki hâyrı görür. Vezirinden helâllik ister. Ne isterse yapacağını söyler.”Vardır bunda da bir hâyır.”

Padişah yine hiddetlenmeye başlar; “Neresinde bunun hâyır, yıllardır hapiste kaldın” der. Vezir; “Padişahım beni cezalandırıp içeri atmasaydınız, ben de sizinle birlikte ava gidecektim ve beni de yamyamlar yemiş olacaktı” der.

Eleştiri ve önerileriniz için;

cezmikoc@mynet.com

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
11 Yorum