Washington değil, Ankara…

Ankara Kürt sorunu eksenindeki açılımlarını genişletiyor; diğer bir yandan da PKK'nın tasfiye sürecinde çok büyük bir mesafe alınmış durumda…

PKK'nın tamamen bitirilmesine yönelik olarak, MGK'nın Şubat sonundaki toplantısından önemli kararlar çıktı. Önümüzdeki günlerde bu kararların yansımalarını göreceğimiz anlaşılıyor.

Terör örgütünün tümüyle tasfiye edilmesi için Kuzey Irak'ta bir merkez kurularak PKK'ya silah bıraktırılması sürecinin tamamlanması planlanıyor. Merkezde Irak'ı Barzani yönetimi temsil edecek; Türkiye ile ABD'den sivil ve askeri yetkililer de bu merkezde görev yapacak.

Bu son aşamada da, belirleyici tarafın Türkiye olduğunu vurgulamamız gerekiyor.

Geçen hafta basına yansıyan kimi haberlerde "Obama'nın PKK Planı"ndan bahsediliyor ve PKK'ya silah bıraktıracak açılımları kapsayan bir plan hazırlandığından söz ediliyordu.

Arka planda olup bitenleri okumaktan uzakta kalan bu tür haberlerde özne olarak Washington'ın sunulması gerçeği yansıtmıyor.

ABD, K.Irak'taki yeni sürecin lokomotifi değildir; sıra dışı gelişmelere uyum sağalamaya çalışan bir başka deyişle mecbur kalan taraftır.

*

ABD'nin Irak'tan çekilme takviminin kesinleşmesinden sonra bölgedeki -yerleşik kalıpları kıran- gelişmeler hızlandı; iyice görünür hale geldi.

Bölgedeki inisiyatif, ABD'den Türkiye'ye geçmiş bulunuyor. Artık Kuzey Irak'ın geleceğiyle ilgili konularda son tahlilde belirleyici konumda olan Ankara; Washington değil…

ABD, Bush döneminin son kısmında -PKK'nın bitirilme sürecine belli bir ölçüde direndi ancak artık bu konu dönüşü olmayan noktada bulunuyor.

Bush'un Irak'taki ağır yenilgisi günümüzdeki sıra dışı gelişmelerin omurgasını oluşturdu. Washington, Obama'nın başkanlığıyla birlikte daha büyük zararlara yelken açmamak için rasyonel kararlar vermek zorunda olduğunu gördü…

ABD, Irak'tan askerlerini tamamen çekecek; bu konuda bile Türkiye'ye muhtaç…

*

Irak Cumhurbaşkanı Talabani Sabah'a yaptığı açıklamada "Bağımsızlık Kürtler için hayaldir" diye konuşuyor.

Bölgedeki dengelerin tümüyle değiştiğini, ABD'nin Kürt devleti kurulmasına yönelik yıllanmış planlarının berhava olduğunu gayet iyi biliyor; Talabani…

Kuzey Irak'ta Kürt devleti kurulacağına kesin gözüyle bakan ısrarlı kehanetler çöpe gitmiş durumda...

Son birkaç yıl içindeki çarpıcı gelişmeler neticesinde ABD'nin Türkiye'yi ve bölgeyi kaybettiği gerçeğini yok saydığınızda veya ıskaladığınızda, Kuzey Irak'la ilgili hayati gelişmeleri de doğru okumaktan uzakta kalıyorsunuz.

*

Kuzey Irak'taki Kürt yönetiminin lideri Barzani, ABD'nin bölgede "dönülmez akşamın ufkunda" olduğunu algıladıktan sonra Türkiye'ye yanaşmaya başlamıştı.

Barzani, Ankara'nın Washington karşısında elde ettiği yeni konumun bölgeye yansımalarını yaşayarak gördü. Kürt liderin 2007'nin sonlarında gizlice Türkiye'yi ziyaret ettiğini daha önce yazmıştım.

O ziyaret, Kürt lider için dönüm noktası niteliğindeydi. Barzani, ziyaret sonrasında Erbil'de ortaya çıktığında "Bölgede Kürt devleti kurulmasının söz konusu olmadığını" vurgulamıştı.

Sonrasında, Barzani yönetimi Türkiye'nin Kuzey Irak'ta terör örgütüne karşı verdiği mücadelede önemli bir rol oynadı…

PKK'nın tasfiye sürecindeki son aşamada da Barzani yönetiminin Türkiye ile birlikte hareket edeceği aşikar...

Bütün bu sıra dışı gelişmeler, 2010'lu yılların ortalarına doğru Türkiye'nin Kuzey Irak'la bütünleşeceği bir dönemi beraberinde getirecek.

Önceki ve Sonraki Yazılar