Hüseyin DERVİŞOĞLU

Hüseyin DERVİŞOĞLU

YAKTIN BENİ

İtfaiye çalışanı olan Selam, ailesini kaybettikten sonra kendi düzenini kurup hayata geri dönmeyi başarmıştır. Selam’ın önündeki en büyük hayal ise yıllardır birlikte olduğu İpek ile evlenebilmektir. Selam bu hayaline adım adım yaklaşırken yıllardır görmediği dayısı Macit'in çıkagelmesiyle işler karışır. Selam’ın evine yerleşmeye karar veren Macit’in, Leyla’ya âşık olması ise bu karmaşaya tuz biber eker. Uğraş Güneş’in senaryosunu yazdığı ve Can Yücel'in yönetmenliğini üstlendiği komedi filminin başlıca rollerinde Uğur Yücel, Sarp Apak, Sinem Kobal, Meltem Cumbul, Hasibe Eren ve Sezai Aydın yer alıyor.

Vizyona giren her Türk filmi sinemasever herkes gibi beni de çok heyecanlandırıyor. Bu film, komedi filmi olunca bu heyecanım daha çok artıyor. Kim ne derse desin ben komedi türün sinemanın en zor çeşidi olduğuna inananlardanım. Cem Yılmaz’ın deyimi ile komedi yapmak belki de dünyanın en ciddi işidir, bu görüşe de katılıyorum.

Vizyona giren komedi filmlerinin birçoğunun alelacele yazıldığı her halinden belli olan senaryoları (hatta birçoğunun ucu başı belli senaryosunun bile olmaması) basit skeçlerin birleşiminden kotarılması bile bu düşüncemi değiştirmez. Çünkü Türk sinemasının yaşaması, kaliteli ve dünya çapında işler ortaya koyması için, vizyona giren her filmin en azından masraflarını kurtaracak bir gişe başarısı yakalamasının zorunlu olduğunu da biliyorum.

Bu anlamda Yaktın Beni, son dönemlerde izleyici önüne çıkan yerli filmler arasında senaryosu ile bir adım öne çıkıyor. Başından sonuna ilgi ile kendisini izlettiriyor. Senaryo basit gibi görünse de içinizi ısıtacak kadar içten ve samimi ilerliyor.

İlginçtir, komedi dalında meşhur olacağı zannedilen usta oyuncu Uğur Yücel, ağır dram ve gerilim rolleri ve bizzat yönettiği ciddi filmleri ile kariyerini devam ettirdi. Bu film, Uğur Yücel’in başrol oynadığı ilk komedi filmi.

Bu konuya tekrar döneceğim ama önceliği ilk filmini çeviren yönetmen Can Yücel’e vermek istiyorum. Başarılı sinemacıların çocuklarının da başarılı olacağının garantisi olmadığı gibi, babalarının gölgesinde kalmak mahzunluğunu yaşayabileceğini de bilmek gerekir. Daha önce Ejder Kapanı ve Benim Dünyam’da yönetmen yardımcısı koltuğunda gördüğümüz Can Yücel, bu ilk yönetmenlik denemesinde sınıfı çok rahat geçmiş. Bunda şüphesiz babası ve ilk öğretmeni Uğur Yücel’in etkisi de vardır ama bütün samimiyetimle söylüyorum, Türk sineması çok iyi bir yönetmen kazanıyor. Can Yücel, ilk filmini çeken yönetmenlerin acemiliğini göstermemiş. Ciddi bir yönetmenlik duruşu sergiliyor, kendine özgü bir sinema diline sahip olacağının sinyalini veriyor. Film, ilk karesinden son karesine kadar kumaşı çok iyi bir yönetmenin elinden çıktığını haykırıyor. Tebrik ediyor, başarısının sürekli olmasını diliyorum.

Uğur Yücel, filmin yönetmeni oğlu diye özel gayret göstermiş midir, bilemem ama filmde kelimenin tam anlamı ile döktürmüş. Bir insan bir filmi ancak bu kadar sürükleyebilir. Filmin başından sonuna, yer aldığı her karede, oyunculuk yeteneğini ortaya dökmüş. Sevenlerinin ilk başta yadırgayacağı ama sonra alışacağı ses tonu ile öyle bir Macit karakteri ile çıkıyor ki, hayatın her anında, her mahallede keşke böyle bir Macit olsa dedirtiyor. Uğur Yücel, oyunculuğu ile Macit karakterine öyle bir gerçekçilik aşılamış ki kendisinden başka diğer bütün karakterlerin gölgede kalması kaçınılmaz olmuş. Umarım, komedi oynamaya veya çekmeye devam eder.

Oyunculukta ders veren Uğur Yücel’in yanında talebesi gibi duran Sarp Apak, geleceği ışıl ışıl parlayan genç oyuncularımızdan. Rolünün altından hakkıyla gelmiş. Özellikle panik atak anlarındaki hafif dil sürçmeleri, bir an gerçek hayatında da böylemi acaba dedirtecek kadar gerçekçi olmuş.

Sinemamızda mafya rolünü oynayan her erkek aşağı yukarı aynı karakteri ortaya koyar. Zaten yok denecek kadar az olan mafya anası rolünü ise doğru dürüst (örnekleri gerçek hayatta gün yüzüne çıkmadığından olsa gerek) oynayabilen kadın oyuncumuz yok gibidir. Hasibe Eren, yorumu ile mafya anası rolü ortaya koymuş ki tebrik etmemek nankörlük olur. Bence ismi bile Hasibe Eren için özel seçilmiş: Ayyus Teyze. Kim akıl ettiyse bravo.

Bir paragraf ta Bülent Şakrak’a açmak istiyorum. Her devrin ve her durumun adamı rolleri üzerine cuk oturuyor. Bir yiğit yapımcı veya yönetmen çıkacak mı bakalım Bülent Şakrak’a başrol verecek. Bence oynadığı her rolün altından, rolüne bir şeyler vererek kalkan Bülent Şakrak bunu hak ediyor. Olduğu karelerde koltuğunda gülemeyen seyirci olacağını zannetmiyorum.

Herkesin birbirini yaktığı Yaktın Beni, yerli komedi olacaksa böyle olsun dedirtecek cinsten güzel bir yapım. Uğur Yücel’in (benim gibi) komedyenliğine de hayran bir kişi iseniz, kaçırmamanızı tavsiye ederim.

yaktin-beni-resim.jpg

Künye

Senaryo: Uğraş Güneş

Yapım: TMC 

Vizyon Tarihi: 16 Ekim 2015

Süre: 100 dak.

Ülke: Türkiye-2015

Tür: Komedi

Türk Dağıtımcı: UIP Türkiye 

Yapımcı: Erol Avcı

İdari Yapımcı: Engin Sanal

Uygulayıcı Yapımcı: Engin Sarıal 

Görüntü Yönetmeni: Tolga Kutlar

Besteci: Yıldıray Gürgen 

Sanat Yönetmeni: Erol Taştan

Kurgu: Ulaş Cihan Şimşek

Cast Direktörü: Gözde Ceyhan

Kostüm Tasarımcısı: Zuhal Kozak 

Oyuncular: Uğur Yücel (Macit), Sarp Apak (Selam), Meltem Cumbul (Leyla), Hasibe Eren (Ayyus), Sinem Kobal (İpek), Sezai Aydın (Baba), Ozan Özcan (Feridun), Ayça Damgacı (Maria)

Konuk Oyuncular: Bülent Şakrak, Ayça Damgacı, Fedon  

Yönetmen: Can Yücel

 

 

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.