Yarım Kilo Limon

Dün Afyonkarahisar’da Deniz Feneri’nin gezici giyim mağazasının açılışına katıldım. Mağazada 1500 ihtiyaç sahibi vatandaşımız yep yeni giysilerle sevindirilecek. Deniz Feneri Derneği’nin 2007 yılından beri sürdürdüğü bu uygulamayla giyim mağazası ihtiyaç sahibi vatandaşımızın ayağına götürülerek onları kendi zevklerine uygun giyinmeleri, kıyafetlerin renk ve modelini gönüllerince seçmeleri sağlanıyor. Böylece gönlü kırık insanlarımızın yüzde yüz memnuniyeti sağlanıyor.

Giyim mağazalarından yardım alan mağdur insanlar öyle dualar ediyorlar ki, o dualardan birisini bir hayırsever duysa yeni bağışlarla lojistik merkezlerini doldurur.
Bir insanın yüreğine sevinç koymak bile farzlardan sonra en makbul amel kabul edilmiş.
İnsan gönlü Kâbe’den daha değerlidir. Onun kırılmaması için çırpınmak gerekir.
Gönüller yapmak için ne kadar yorulsak, ne kadar koşsak azdır.
Geçtiğimiz Cuma günü Malatya’da açılışına katıldığım giyim mağazasında Yetimler Kervanı Derneği’nin Başkanı İhsan Çolak’tan dinlediğim bir anekdot beni derinden etkiledi.
Bir dönem haftada bir “yetim günü” yapıyorlarmış İhsan beyler. “Yetim günü”ne katılan orta yaşlı bir hanıma, “Bir istediğiniz, ihtiyacınız var mı?” diye sorulması üzerine, “Evladım, sizden yarım kilo limon istiyorum. Çünkü çocuğum hasta!” demiş.
Bu söz, Yetimler Kervanı Derneği’ni kuran ve halen başkanlığını yürüten İhsan Çolak’ı öyle bir sarsmış ki, bugün anlatırken bile aynı ruh halini yaşıyor.
“Yarım kilo limonu ulaştıramadığımız yetim aileleri için gün yapmak anlamsız olur dedim ve o gün yetim günü uygulamasına son verdim” diyor İhsan Çolak.
Afyonkarahisar’da dünkü mağaza açılışında gözlerimiz Vali İrfan Balkanlıoğlu’nu aradı. Göremedik. Vali beyin böylesi güzel işleri sevdiği ve desteklediği bilindiği için katılması umuldu, beklendi.
 “İnsan, umduğu yere küser” derler. Belki de o sebepten Deniz Feneri yetkililerinin gönlünde bir burukluk oluştu.
Deniz Feneri yetkilileri geçtiğimiz aylarda Sayın Çankırı Valisi’nin, makamına gelen ve açılacak giyim mağazasını haber veren Deniz Feneri görevlisine nazik olmayan muamelesine onun adına üzülmüşler, “Sayın vali bir insani yardım görevlisine böyle davranabiliyorsa, halkla ilişkileri kim bilir nasıldır?” diye sormaktan kendilerini alamamışlardı. Bu muameleden haberdar olan hiç kimse Sayın Çankırı valisine o üslubu yakıştıramamış, hatta inanmak istememişlerdi. Ama olan olmuş, Vali bey daha önce hiçbir valinin yapmadığını yaparak dernek tarihine geçmişti.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın valilerden beklentisini bildiğimiz için de "valilerin işi zor" demekten kendimizi alamıyoruz.
Mübarek üç aylardan Receb ayına girmiş bulunuyoruz. Bütün okuyucularımızın üç aylarını tebrik ediyorum.
Sözlerin en güzelleriyle yazımızı noktalayalım;

Cenâb-ı Hak şöyle buyuruyor:

“Siz insanlar için çıkarılmış en hayırlı ümmetsiniz. İyiliği emreder, kötülükten menedersiniz…” (Âl-i İmrân, 110)

Rasûlullah s.a.s şöyle buyurdular:

 “Kim bir kötülük görürse, onu eliyle değiştirsin. Şayet eliyle değiştirmeye gücü yetmezse, diliyle değiştirsin. Diliyle değiştirmeye de gücü yetmezse, kalbiyle düzeltme cihetine gitsin ki, bu imanın en zayıf derecesidir.”(Müslim, Îmân 78. Tirmizî, Fiten 11; Nesâî, Îmân 17)

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum