Yaş da mı Kuru mu? Ne Olacak Başkanın Durumu?

Yaş da mı Kuru mu?

Ne Olacak Başkanın Durumu?

 

Haziran ayından beri bir hengâmedir gidiyor. Taraf Gazetesi’nin ortaya attığı “AKP ve Gülen’i Bitirme Planı”ndaki belgenin gerçek olup olmadığı günlerce tartışıldı.

Bir ara unutulur gibi oldu ama geçtiğimiz günlerde bir subayın Ergenekon savcılarına gönderdiği ıslak imzalı belge ve beraberindeki 5 sayfalık ihbar mektubuyla tekrar gündeme cuk diye oturdu.

Olaylar bu seyirde giderken Genelkurmay da boş durmadığı ve Genelkurmay Karargâhı'nda bilgisayarların 35 kez geriye döndürülemeyecek şekilde silindiği ve yaklaşık 40 torba evrakların da imha edildiği ileri sürüldü.

İhbar mektubunda dehşete düşürülecek ifadeler var. İhbar mektubuna göre;

Belgenin hazırlandığı tüm bilgisayarlar temizleniyor, evraklar imha ediliyor. İmha süreci bir orgeneralin özel sekreteri tarafından takip ediliyor. Ayrıca Eylem Planı'nın hazırlandığı 6 bilgisayarın hard diskleri geri getirilemeyecek şekilde siliniyor.

Bunla da bitmiyor mektuptaki ifadeler. Halka rağmen yapılmak istenen darbe planının belgesini imha etmek için yapılan hazırlıklar bir güzel anlatılıyor;

Genelkurmay Başkanlığı olaydan, belgenin medyaya yansıdığı gün sabaha karşı Genelkurmay İletişim Daire Başkanlığı vasıtasıyla haberdar oldu. Bir tümgeneral ve beraberindeki binbaşı olayı incelemek üzere Bilgi Destek Daire Başkanlığı'na geldi. Bu sırada Albay Dursun Çiçek ve haricindeki iki şube müdürünün Çiçek'in şubesinde belge temizliği yaptığına şahit oldu. Tümgeneralin 'Bunu siz mi yaptınız?' sorusuna Çiçek, panik içinde “Bunu biz yapmadık, bizim dairenin işi değil.” yanıtını verdi. Tümgeneral, bunun üzerine, “Sen bunu bırak, ben sana bu şekilde hazırlanan yüzlerce belge gösteririm, sen bana bu belgenin nereden sızdığını söyle!” diyerek tepki gösterdi."

Daha sonra askeri hâkim “millet bizi pazarda görsün” edasıyla göstermelik olarak 5 gün sonra Albay Çiçek’in evi arıyor. Gayriciddî bir havada geçen aramada malum olduğu üzere evde hiç bir şey bulamadan ayrılıyorlar.

Bu ıslak imzalı belge ortaya çıktıktan sonra Beşiktaş Adliyesi’nde 6 asker ve 1 sivil memur ifade verdi.

Ama henüz olayım başmüsebbibi Albay Dursun Çiçek ifade vermedi.

Galiba köşe bucak kaçıyor ifade vermemek için.

Genelkurmaylık da büyük sıkıntıda ıslak imza olayı ortaya çıkınca.

Olaylar böyle seyir ederken Genelkurmay Başkanı Sayın İlker Başbuğ ne yapıyor?

İnanmak istemiyor o kâğıt parçasının ıslak imzalı olduğuna.

Hâlbuki kendisi ne buyurmuştu; darbeci zihniyetin Türk Silahlı Kuvvetleri’nin içinde barınamayacak.

Bu ne demek oluyor; söylem başka, icraat başka.

….

Kendileri koskoca Genelkurmay Başkanı ama emri altındaki subaylara, astsubaylara, erlere hakim değil.

Karargâhta tilkiler kurnazlık peşinde senin haberin yok.

Bir de üstüne üstlük olayı örtbas etmek için çırpınıyorsun.

Benim bildiğim dirayetli bir Genelkurmay Başkanı ya bu olaylarda parmağı olan kişileri görevden aldırır ve sivil iradeye tam bir bağlılık gösterir,  ya da aldıramıyorsa ve sivil iradeye bağlılık gösteremiyorsa kendisi hemen istifa eder.

İstifa etmek de bir erdemliliktir.

Hiç olmazsa itibarınız geri gelir.

Bir ömür itibarsız bir Genelkurmay Başkanı olmak da pek yaş’tır di mi Sayın Komutanım…

Zaten Türk Silahlı Kuvvetleri’nin itibarı böyle olaylardan dolayı büyük bir düşüş kaybediyor.

En iyisi siz de istifa edin de Başkanı olduğunuz Türk Silahlı Kuvvetleri’nin itibarı geri dönsün. Bakarsın yeni gelecek Komutanımız kaybolan itibarın geri dönüşünü sağlar.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
9 Yorum