Filmin yönetmeni Burak Aksak, bir gazeteye verdiği söyleşisinde filmi hakkında şunları söylemiş: “Ben Yedikule ve Samatya civarında büyüdüm ve çocukluğumun geçtiği mahalleyi anlatan bir şeyler yapmak istiyordum. Bunu da ortada kalmış bir adamın hikâyesini yazarak yapmaya çalıştım. Filmdeki Rıza karakteri benim için ortada kalmış bir adam. Babası ismini koyarken bile Metin, Ali ve Feyyaz gibi efsanelerin isimlerini değil de Rıza ismini seçmiş. Ferdi, Müslüm ve Orhan varken Rıza, gidip inadına Hakkı Bulut dinliyor. Herkes yeni sarı dolmuşlardan kullanırken o eski minibüsünü bırakmıyor. Sonra dedim ki “Bir masaldan prenses çıkıp Rıza’nın hayatına girse bugünün İstanbul’unda ne yaşardı?” Böyle bir kız, Rıza’nın kahramanı olabilir mi ya da olmak zorunda mı? Bu ezberin bozulmasını istedim yani masallarda bir prens gelir ve kızı kurtarır bunu biliriz. Bense sınırların dışına taştım.”

Film hakkında söylememiz gerekenleri kendisi özetlemiş yönetmen. Sıradan bir insanın kahramana dönüşmesi sadece masallarda değil, şartları iyi kullanabilirse gerçek dünyada da her zaman mümkün olabileceğinin bir yansıması olmuş film.

Bana masal anlatma, asıl hikâyesinin ardında ustaca kentsel dönüşüm konusunu işleyerek akılcı bir alan oluşturmuş kendisine. Üstelik bunu yaparken, hepimizi ters köşeye yatırmayı başarıyor yönetmen. Çocukluğumuzun geçtiği mahallelerde, birisinin başına kötü bir olay geldi mi, bütün mahalleli birleşir, seferber olur canı yanan komşunun derdini gidermek için çabalardı. Bana Masal Anlatma’da ise tam tersi gelişiyor olaylar. Mahalleli baskı yapıyor, zorda kalan komşusuna, hatta ufak çaplı isyana bile kalkışıyorlar. Para ve dünya hırsının bizi ne kadar değiştirdiğini mahalle özelinde çok güzel anlatmış yönetmen.

Bana Masal Anlatma’nın en başarılı yanı, gerçek karakterlerin masal dünyasına eklendiği noktaların hiç sırıtmaması. Sanki mahallemizin bir köşesinden bizim de karşımıza çıkıverecekmiş hissini vermesi. Film, kendine has naif, biraz absürt, akılcı ve sıcak hikayesi ile seyirciyi hemen kavrıyor.

Film o kadar güzel animasyon denemesiyle başlamış ki, bir an film yerine animasyon izlesek ne güzel olur duygusuna kapılmanıza sebep oluyor. Tadı tam kıvamında bir başlangıç olmuş.

Oyunculuklara gelirsek, Behzat Ç’nin acar karakteri Harun, mahallenin saf ama samimi delikanlısı Rıza rolünde oldukça başarılı. En varlıklı anında da, en yoksul zamanında da delikanlılığı elden bırakmayan, sevimli esprileri ile tam bir mahalle abisi olmuş.

Milyonların sevgilisi Erdal Bakkal, ülkemizin birinci sınıf komedyenlerinden birisi olduğunu bu rolü ile herkese kabul ettirir sanırım. Çaycı Naif, çizdiği kompozisyon ve hele İngilizce konuştuğu anlar ile hafızalardan çıkmayacak bir oyunculuk örneği sergilemiş. Tek kelime ile bravo diyorum.

Erdal Tosun’u özleyenler için film güzel bir resitale dönüşmüş. Berat Yenilmez’i ise biraz Seksenler’de oynadığı Sami karakterini üzerinden atamamış gördüm. Yağlı güreş yaptığı sahneler ise gülmek isteyenlerin son yıllarda arayıp ta bulamadığı bir tat bırakıyor zihinlerde.

Dul anne rolünde Devrim Yakut, bu rollerin değişmez oyuncusu olduğunu göstermiş. Yavan kalan oyuncu Ayperi rolü ile Hande Doğandemir olmuş.

Filmde olmasa daha iyi olurdu dediğimiz iki karakter var. Çünkü sonuç olarak herhangi bir yere eklemlenmemiş, rolleri havada kalmış. Gökçe Bahadır ile Gürkan Uygun'un neredeyse senaryonun hiçbir kısmına hizmet etmeyen yan hikâyesi de filmin ritmine uymamış diye not düşelim.

Sonuç olarak Burak Aksak ilk yönetmenlik denemesinden yüzünün akı ile çıkmayı başarmış. Film, yaklaşık iki saat boyunca dozunda bırakılan absürtlüğü, zekâ pırıltılı esprileri, mahalle ve mahalleli kavramının son 20 yılda nasıl değiştiğini göstermesi bakımından harika bir film olmuş. 

Künye

Senaryo: Burak Aksak

Cast Direktörü: Mine Güler

Yapım: BKM

Türk Dağıtımcı: UIP Türkiye

Yapımcı: Necati Akpınar

Uygulayıcı Yapımcı: Nazife Cantürk

Görüntü Yönetmeni: Türksoy Gölebeyi

Saç ve Makyaj Tasarım: Suzan Kardeş

Sanat Yönetmeni: Veli Kahraman

Müzik (Besteci): Cem Yıldız

Kostüm: Mehtap Tunay

Kurgu: Çağrı Türkkan

Oyuncular: Fatih Artman, Hande Doğandemir, Cengiz Bozkurt, Devrim Yakut, Berat Yenilmez, Tarık Ünlüoğlu, Erdal Tosun, Burcu Biricik, Gürkan Uygun, Gökçe Bahadır, Cihan Ercan

Misafir Oyuncu: Yılmaz Erdoğan

Yönetmen: Burak Aksak