Basiretli olunursa...

Siyasette hiçbir gelişme durduk yerde yaşanmaz; hesapsız-kitapsız çıkışlara da geri çekilişlere de yer yoktur siyasette. Seçime gidilirken her partinin kendisini o sırada varolan şartlara göre yeniden konuşlandırması şaşırtıcı sayılmaz. Seçimler öncesinde, eskimiş ve yıpranmış ittifaklar tazelenir, yeni uzlaşma alanları belirlenir ve vitrinler farklı yüzlerle düzenlenir.

Türkiye hızla kritik bir seçime doğru gidiyor ve bu durum partilerin siyasal tavırlarına da yansıyor. CHP Genel Başkanı Deniz Baykal'ın çarşaflı olanların da içinde yer aldığı başı örtülü kadınlara rozet takması, 'Biz insanların giyim-kuşamına değil, zihniyetine bakarız' mesajı vermesinin ardından MHP lideri Devlet Bahçeli de Alevilik konusuna anlayışla yaklaşılması gerektiğine dair bir çıkış yaptı.

İlk bakışta bir rol kayması yaşandığını akla düşürecek bir görüntü söz konusu... 'Başörtüsü/türban' konusunda hassasiyeti olduğu bilinen muhalefet partisi CHP değil MHP'dir; MHP bu alandaki duruşunu sonunda Ak Parti hakkında kapatma davası başlatılmasına da yol açacak anayasa değişikliği girişimine verdiği destekle dışa vurdu da... Aleviler de uzun yıllardan beri kendilerini CHP'ye yakın bilir, her seçimde oylarını Deniz Baykal'ın partisine verirler...

Bu seçim öncesinde sanki roller birbirine karışıyormuş gibi: CHP başörtülülere sahip çıkma çabasına soyunurken, MHP henüz hiçbir ayrıntısı ortada olmayan bir Alevi açılımı için devreye girme gayretini belli ediyor.

Sorun da bu noktada başlıyor zaten: Her iki rol de CHP ve MHP'ye yakışmıyor; yakışmadığı halde o rolleri üstlenmeleri, ister istemez, üstlendikleri rolleri başkasından çaldıkları ihtimalini akla düşürüyor: Her iki konuda da -başörtüsü/türban ile Aleviliğe Kürt sorununu da eklersek her üç konuda da- kamuoyunca yeni açılımlar yapması beklenen siyasi örgüt Ak Parti çünkü...

Kurulduğu gün ülkenin kronik sorunlarına çözüm bulacağı vaadini seslendirmiş, altı yıllık iktidarı süresince daha önceki hükümetlerin duyarsız kaldığı veya çözümsüzlüğe mahkum ettiği her üç konu ile ilgili yeni söylemler geliştirmiş bir parti Ak Parti... Konulara yaklaşımı ve oy aldığı kesitler sebebiyle her üç sorunda da söz sahibi olması gereken taban da Ak Parti'de.

Sorunları çözmek üzere ne zaman harekete geçse önünü kesen muhalefet partilerinin, aynı sorunların çözümü konusunda rol üstlenmek üzere devreye girmeleri kafa karıştırmaktan başka bir işe yaramaz. Kafa karışıklığıysa sorunların çözümü önündeki en önemli engeldir.

CHP ve MHP'nin Ak Parti'nin kuruluş vaadi olan iki konuyu sahiplenmek istemesi hükümete ve parti liderlerine, kronik sorunların çözümünde yapıcı rol oynama kararlılığını içeren çıkış noktasının doğruluğunu bir kez daha hatırlatmış olmalı. Alevilik sorununun da başörtüsü/türban sorununun da çözümleri (tabii Kürt sorununun da) en çok Ak Parti'ye yakışır.

Kafa karışıklığı olmasını isteyen odak(lar)ın iğvasına aldırmadan doğru bildiği yolda yürümeli Ak Parti; o yolda yürürse seçimde başarılı olma şansı da artacaktır zaten... Alevilik konusunda MHP'yi, başörtüsü/türban sorununda CHP'yi samimi davranmaya zorlayacak politikalar üretmek o kadar zor olmasa gerek.

Biz bu oyunların benzerlerini geçmişte çok gördük; şimdiye kadar hiç görmediğimiz, oyunları boşa çıkartacak basiret ve iradedir... Onu da siyasette yeni olan Ak Parti kadrosundan bekliyoruz.

Çok şey mi bekliyoruz?

Önceki ve Sonraki Yazılar