'Popülizm mi,değişim mi,esneme mi?'

Kuşkusuz o, son beş gündür medyanın en gözde haberi…

İnternet sitelerinin en çok okunan ve en çok yorum alan haberi o…

Az çok tahmin ettiniz…Dediğim işte o haber…

 

CHP lideri Baykal'ın 17 Kasım 2008 Pazar günü, yeni ilçe olan Sultangazi'deki Hamza Yerlikaya Spor Salonu'nda partisine katılımlar dolayısıyla düzenlenen törende partiye üye olan çarşaflı kadınlara rozetlerini kendi eliyle taktığı, çarşaflı kadın üyenin de CHP'yi tercih nedenini “değişim” diye açıkladığı “o haber” yani…


O haber ki,  kendi partisi de dahil “yadırgayanlarla” “yadırgamayanlar” diye Türkiye'yi ikiye böldü…

 

Kimileri Baykal'ı, seçim dönemlerinde “takiyye” yapmakla…Kimileri laikliğin altını oymakla görevlendirilmiş  bir “ajan” olmakla suçluyor…Kimileri, CHP'nin Türkiye'nin partisi olduğunu belirterek “tavrı” normal bir durum olarak görüyor… Kimileri de “CHP başörtülü seçmene kucak açarak, dini simgeleri AK Parti'nin elinden kurtarıyor”  iddiasıyla savunuyor…

 

“Önder Sav'a dantelli külah giydirilse” nasıl olur acaba? deyip “çoşkun” çoşkun gülenler de var… "Niyeyse Baykal beni hiç şaşırtmıyor" diyenler de…

 

22 Temmuz seçimlerindeki ortağı DSP gibi, “Madem başörtüsüne karşı değildin 6 ay önce mahkeme kapısında ne işin vardı?” diye soranlar da…

 

CHP genel kurulunda karşısına aday çıktığı Baykal'ın, “Muhalefetini de al git” dediği Samsun Milletvekili Haluk Koç bile, "Kara çarşafı dekor yaparak verilmek istenen mesaj, partinin kimliği ve çizgisi ile ne denli uyumludur? Bu görüntüler eşliğinde ve bu gelişmeler dikkate alındığında, yapılmak istenen program ve tüzük değişiklerinin; örgütümüzü ve kamuoyunu yanıltmaya dönük ve göstermelik bir çabadan öteye anlam taşımadığı açıktır. Bu tutum nedeniyle CHP'nin ve dolayısıyla ülkemizin geleceği ile ilgili derin endişeler taşımaktayız."  diye “kükredi”…

Daha yakın zamanlarda boy boy billboardlara asılan “Dinde bizim, devlette bizim, cumhuriyette bizim”, hem de “Türban Kur'an-ı Kerim'in emri değil. 1400 yıllık İslam tarihinde türbanın yeri yok. Yerli değil, dışarıdan ithal.” Sözlerinin sahibi Baykal ise, “Ben çağırmadım onlar geldi” diyerek kendisine yönelen “okların” hızını kesmeye çalışırken, diğer yandan da “Türkiye siyasetine dayatılan bir yanlışlığı ortadan kaldırdıklarını ve bir oyunu bozduklarını” söylüyor…

MHP'de, Aleviliğin diğer inanç alanlarında olduğu gibi siyasi istismar ve rant aracı olmaktan çıkartılması gerektiğini belirterek, ''MHP, Alevi kardeşlerimizin sorunlarının çözümü için, bu konuda 'karşılıklı anlama ve anlaşılma' süreci başlatılmasına katkıda bulunmaya samimiyetle hazırdır'' söylemiyle Alevi kesimine el attı ki…

 

Partilerin her seçim öncelerinde, “açılım” “değişim” gibi kavramlarla “esnemeye” başladıkları bir gerçek…

 

Öyle görünüyor ki, zihinsel “kırılmaların” getirdiği “politik krizler”, siyasilerin “umulmadık” eylemleriyle yaşanan toplumsal “travmalar” eşliğinde bir seçim sürecine daha giriyoruz…

 

Belli ki, bu “seçim” “pilavı” daha çok “su” kaldıracak…

 

Ama bizim yorumlarımızdan önce, toplumun nasıl yorumlayıp, ne söylediği önemli?...

 

O yüzden internet haber sitelerinde, yayınlandığı ilk saatlerden başlayarak okurların “ilgili haberlere” ilişkin yazdıkları yorumlara göz atmanızda fayda var…

 

Bu konuda siyasilerce, “açılım” “değişim” kavramları üzerinden “aslında ne yapılmak istendiği” konusunda objektif olarak fikir sahibi olacağınızı garanti ederim…Her zaman olduğu gibi, yaşanılan bu “kısır döngü”ye en güzel cevap yine onlardan…

 

Bizim tavsiyemiz ise, bu süreçte yalnızca, “aklınıza mukayyet” olmanız o kadar…

 

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum