Bir ev zencisi: Obama

MALCOLM X'i bilir misiniz?

Amerika'nın en deli fişek zencisiydi Malcolm X...

Hitabeti bir öfke sanatı olarak değil, kurşun sıkma sanatı olarak kullanırdı...

"Amerikan rüyası" demez, "Amerikan kábusu" derdi...

"Beyaz adam"la asla uzlaşmaz, uzlaşan zencilere de öfke duyardı...

Harlem sokaklarındaki zenci çocukların adamıydı...

Georgia'da pamuk tarlalarında çalıştırılan yoksul zencilerin adamıydı...

New York'ta zencilerin yaptıkları ilk gururlu ve delikanlı eylemi o örgütlemişti...

Günlerden bir gün...

Liderinin karıya kıza sarkan aşağılık bir adam olduğunu fark etti...

"Yapsa da liderimizdir" falan diyerek alçalmadı...

Fırlatıp attı adamı, bütün ilişkisini kesti...

Sonra?

Mekke'ye gitti, "hacı" oldu...

Ve sene 1964...

Bir konferans sırasında 16 kurşunla can verdi...

Amerika'nın bütün zencilerinin kalbine gömüldü...

Öldüğünde meteliksizdi...

* * *

Malcolm X, beyazlarla uzlaşmaya giren zencilerden nefret ederdi...

Bir televizyon programında, kendisini "Çok sertsin... Çok öfkelisin..." diye eleştiren "uzlaşmacı zenci"ye şu unutulmaz cevabı vermişti:

"İki çeşit zenci vardır: Tarla zencisi, ev zencisi...

Ev zencisi, efendisinin gönüllü hizmetçisidir...

Efendisini o kadar benimser ki, efendisi hasta olsa 'Hasta mıyız patron?' diye sorar...

Efendisinin evinde yangın çıksa, söndürmek için ilk ev zencisi koşar... Efendisinin artıklarını yer, eski elbiselerini giyer...

Tarla zencisi ise efendisine hizmette gönülsüzdür...

Efendisine karşı hep öfkelidir...

Kaytarmaya bayılır...

Bulduğu ilk fırsatta kaçar...


Ben tam bir tarla zencisiyim."

* * *


1964 yılında "tarla zencisi" Malcolm X'i 16 kurşunla delik deşik edip yere seren Amerika, 2008 yılında "ev zencisi" Obama'yı "başkan" yaptı...

Ne dersiniz?

Ne kadar sevinsek az mı?

En fanatik Obamacılar

CENGİZ ÇANDAR Obama seçilince o kadar sevindi ki, "Çandaroğulları sülalesi"nden geldiğini bilmesek, "Galiba kökeninde Detroit'li bir zenci sülale var" diyeceğiz... Durum şudur: Bir zamanlar Ayetullah Humeyni ile Turgut Özal için yazdığı "şiir gibi", "destan gibi" yazıları şimdi Obama için yazıyor...

HASAN CELAL GÜZEL 28 Şubat'tan sonra "Türkiye'nin Martin Luther King"i olmak için epey çaba sarf eden, hatta bu uğurda Ayaş Cezaevi'nde hapis yatan Güzel, Obama'ya tam destek vererek Martin Luther'e selam sarkıtıyor...

İLTER TÜRKMEN Geçen salı CNN Türk'te Tarafsız Bölge'de şakayla karışık "en fanatik Obamacı" olduğunu kabul etti... O kadar fanatikti ki, "McCain'in hiç mi iyi tarafı yok?" sorusuna, yine şakayla karışık "Var, karısı çok güzel" yanıtını verdi... Kendisini diğer fanatik Obamacılardan ayıran özelliği ise şu: Fanatizmiyle dalga geçebiliyor...

MEHMET ALTAN Obama'nın "değişim" sloganına kendisini o kadar kaptırmış ki, "Ne değişimi?" ya da "Obama gelse ne değişecek?" diye mızıkçılık yapanlara, "İkinci Cumhuriyet de neymiş?" diyenlere karşı kullandığı öfkeli üslubu kullanıyor...

YASEMİN ÇONGAR Obama'nın seçilmesine o kadar sevinmiş ki, "Bugün 23 Nisan / Neşe doluyor insan" tadında, yani "Başkan seçildi Obama / Sevinçten ağladı zenciler bu duruma / Zenci analar ağladı / Zenci bebeler ağladı" havasında bir makale attırmış...

Emine Hanım ne der bu işe

"HÜSEYİN Üzmez hadisesi" hakkında...

Edepsizin edepsizliğinden zerre kadar korkmadan...

Yeni Şafak okkalı bir şey söyledi... Diyanet İşleri Başkanı tavrını koydu... "Bir Vakit yazarı" isyan etti... "Dindar kadınlar" tutum aldı...

Ne güzel değil mi?

Şimdi benim bir rüyam var:

Diyorum ki: Emine Erdoğan Hanım çıksa, iki çift laf "kız çocuğu tacizcisi"ne, iki çift laf da bu iğrençliğe sahip çıkan Vakit Gazetesi'ne söylese...

"Başbakan eşi" olarak değil, "kız çocuğu annesi" olarak bunu yapsa...

Çok güzel olmaz mı?

Ama uyarırım: Böyle bir çıkış yapmak için, son zamanlarda dengeyi iyice kaybedip zıvanadan çıkan Vakit'teki edepsizlerin hışmına uğrama tehlikesini göze almak gerekir...


Önceki ve Sonraki Yazılar