Köylerde yaşayanlar iyi bilir: Yazları boğaların ve öküzlerin en büyük düşmanı böğeleklerdir. Nedir Böğelek; ”Böğelek sığır türü hayvanların huylandığı, onları delirtircesine rahatsız eden arıya benzer bir böcek."

                Bir tarafta 500 -600 kilo ağırlığında, güçlü, kuvvetli,  alımlı - çalımlı bir boğa, diğer tarafta bir arı büyüklüğünde 3-5 gram ağırlığında bir böğelek. Böğelek’in durumunu bilmeyen bir insana sorulsa;

-Boğa ile böğelekten hangisi güçlü? Bu ikisi kavga etse hangisi yener?”   Adam derki;

-Ne demek ya?  İkisinin gücü kıyas kabul eder mi? İkisi arasında  hiç denge var mı?

                Dedim ya, köyde  yaşamayan, yaz sıcaklarında böğeleklerin boğaları dağdan dağa koşturan hallerini görmeyen birinin böyle tepki vermesi çok normal. O, "deşen atarken" yerleri kazıyan boğa, rakipleri ile güreşirken boynuz boynuza geldiklerinde gök gürültüüsü gibi seslerle dağları taşları sarsan boğa, burnundan solurken  toprağı kasırga gibi savuran  boğa küçücük bir böğelek karşısında çaresiz kalır. Bu onun zaaafiyetinden, güçsüzlüğünden değildir. Çünkü Boğanın rakiibi böğelek değildir. Onun kabiliyetleri arasında bir sinek büyüklüğündeki bir mahlükla boğuşmak yoktur.

                Bunları niye yazıyorum: Son elim olayda, 13 şehit vakasından sonra her normal insan gibi, her yürek taşıyan insan gibi bende hüzünlendim bende öfkelendim. Televizyonlarda o bitmek bilmeyen yorumları (nakaratları desem daha uygun olacak) tekrar tekrar dinledim. Hep aynı şeyler söyleniyordu…

                Farklı bir yorum, yeni bir görüş var mı  diye yazarları okudum, mevzuunun mütehassıslarını  dinlemye çalıştım. Şenol Özbek adlı emekli bir askerin tv 8 deki bir programda  farklı görüşleri dikkatimi çekti. Daha öncede devletin yapılanması ile ilgili, devlet millet kaynaşmasındaki olumsuzlukları anlatan sözleri de bana çok farklı gelmişti bu emekli askerin. Konu ile ilgili şu görüşleri çok yerinde ve maküldü:

-   Terörle mücadele ordu ile yapılmaz. Ordu dış düşmanlara göre dizayn edilmiş, kurgusu ona göre yapılmış bir kurumdur. PKK lılar bizim düşmanımız (dış düşmanımız) değildir. Onlar bizim isyankârlarımızdır. Bundan dolayı onlarla ordu ile mücadele edilmez. Edilirse, (ki  bu güne kadar yapılan odur) bundan en büyük zararı ordu kurumu görür. Tıpkı şimdi olduğu gibi. Yapılacak olan, terörle mücadele etmek üzere ordudan, polisten ayrı  bu iş için eğitilmiş bir birim kurmak. Bunlar öyle eğitilecekler ki teröristlere göz açtırmayacaklar. Terörü bitirince de derhal dağıtılacaklar…

Bu uzmanın görüşünü dinleyince  Köyümüzdeki Boğaların Böğeleklere karşı durumu geldi aklıma. Boğalar aslında Böğeleklerin binlerce kat üstünde bir güce ve ağırlığa sahip; Karşısına çıkacak başka boğaları perişan edecek bir durumda. Bu hakikat güneş gibi ortada görünürken onun fıtratı bu küçücük sinekle mücadele etmeye  müsait olmadığı için onunla baş edemez. Bu nedenle böğeleklere karşı  boğaları meydana sürmek çok yanlış olur.Tıpkı insanları rahatsız eden sivrisineklere karşı tabanca, tüfek kullanmak nasıl yanlışsa bu iş için ya basit bir sineklik ya da 100 gr ağırlığında bir haşere ilacı kullanıyorsak tıpkı bunu gibi PKK haşeresine karşı da koskoca orduyu değil basit bir birlikle mücadele etmeliyiz.  Böylece  Hem boğa(ordu) bu küçük işlerle uğraşmaz asli vazifesine döner, hem de böğelek  bir sineklikle veya bir şişe ilaçla hak ettiği sonuca kavuşur.

Yanılıyor muyum?