A.Kerim KARAAĞAÇ

A.Kerim KARAAĞAÇ

ÇOCUĞUNUZ VE ÖZ GÜVENİ

Çocuğunuzla herhangi bir sebepten dolayı alay ediliyor ve siz ne yapacağınızı bilmiyorsunuz.
Çocuğunuza bu zor döneminde doğru desteği vermeniz çok önemlidir.

Çocukların kıyafetleri, konuşma tarzları ya da bedensel engelleri birbirleri için Alay konusu olabiliyor. Alay konusu olan çocuk travma yaşarken, Aileler istemeden de olsa bu travmanın etkisini artırabiliyor.
Çocuklar arasında lakap takma, alay etme gibi davranışlar çok fazla görülür. Fiziksel görünüm, konuşma şekli, kılık kıyafetler, gözlük ve işitme cihazı gibi Aletler bedensel ve zihinsel özürler ile tikler alay konusu olabilir. Zaten çocuklar için alay konusu bulmak hiç de zor değildir.
Çalışkanlık bile 'inekleme' adıyla alay konusu yapılabilir. Çocuklar arasında alay etme bir tarafın egosunu tatmin ederken diğer tarafta duygusal travma oluşturabiliyor.

Anne babanın yanlış birtakım tutumları da travmanın etkisini artırıyor. Çocukların erişkinlere duyduğu güveni sarsıyor.
Ebeveynin var olan sorunları göz ardı ederek “yok bir şeyin onlar seni kıskanıyor” gibi sözleri çocuğun üzüntüsünü artırmaktan başka bir işe yaramıyor.

Özellikle de okul öncesi dönem çocukları arkadaşlarıyla gülerek alay eder, farklı ve yeni özellikler hakkında masum yorum yaparlar. Acımasız oldukları için değil, düşüncelerini mantıksal süzgeçten geçirme olgunluğuna ulaşamadıkları için fikirlerini doğrudan ifade ederler. Bu durumun 5–6 yaşa kadar normal kabul edilebileceğini belirten Öztürk, bu yaştaki çocuklarda empati duygusu gelişmediği için karşısındaki kişinin hislerini anlayamadığını ifade ediyor.

Bir çocuğun arkadaşının ya da hiç tanımadığı birinin kusuru ve ayıbı ile uğraşıp onu küçük düşürmesinin iki önemli sebebi var: Birincisi çocuğun kendine olan özgüvenin azlığı, kendindeki bir eksikliği gidermek amacıyla başkalarına sözel olarak saldırma ve üste geçme çabası. Diğer bir neden ise, hiperaktif veya hiperaktifliğe yakın olan çocukların sözlerini kontrol etmedeki zorlukları. Bu çocuklar söz ve davranışlarını frenleyemez, sonunu düşünmeden konuşur. Karşı tarafın duygularını önemsemez, kırıldığını ve üzüldüğünü bildikleri halde sözlerine devam ederler. Karşı tarafı kızdırmak, üzmek ve sinirlendirmekten zevk alırlar. Bu çocukların yaşıtlarıyla ilişkilerinde çok fazla sorunlar yaşanır. Fiziksel ve sözel şiddeti rahatlıkla kullanabilir.

Kendine güveni zedeleniyor. Alay edilen çocuklar bu durumdan önce rahatsızlık duyar, sonra da 'mutsuzluk' yaşarlar. Dalga geçilmenin dışarıya aşırı öfke, saldırganlık ya da içe kapanma ve depresif bir ruh hali olarak yansır.

Ayrıca, alay edilen çocuğun ruh haleti ise: Kendine güven duygusu zedelenir. Çocuk okula gitmek, sokağa çıkmak istemez. Alay eden çocuğa karşı öfke duyar. Bazen bu öfkesini şiddet olarak dışa vurabilir. Bazen de öfkesini Aile içinde boşaltır, daha sinirli agresif ve huzursuz olur. Sürekli alay edilmek çocuk olarak duygusal bir travmadır. O dönemdeki etkisi ile kalmaz, uzun zaman bunun tesirinde kalır ve ara sıra bu etki kendini gösterir. Kişilik yapılanmasında ağır hasarlar oluşturur. Öte yandan alay edilen çocuk üzüntüsünü bazen içinde yaşar, dışa vuramaz. Bunu Ailesi ile paylaşmaktan dahi çekinebilir. Onların gözünde de küçük düşmek istemez. Ancak ilgili bir aile çocuğun hal ve davranışlarından mutsuz ve huzursuz olduğunu anlar. Çocuğun arkadaşının olmaması, okula gitmek istememesi ilk belirtilerdir.

Arkadaşları arasında alay konusu olan çocuklara Ailenin destek olması gerekiyor. Ebeveynlerin, alay edilen çocuklara karşı, 'Bunda üzülecek bir şey yok', 'Yok bir şeyin onlar seni kıskanıyor' gibi söylemler çocuğun sadece üzüntüsünü artırıyor. Bu geçiştirme çabaları, çocuğun duygularını anlamaktan uzak, empatiden yoksun tavırlardır.

Çocuğa alay eden çocuk ile nasıl diyalog kuracağı öğretilmeli. Alay edildiğinde öfkelenmek, kızmak, şiddet uygulamak işe yaramaz. Alay edilen çocuğa öncelikle karşı tarafa kendini anlatmayı öğütlemeli. Mümkünse bire bir şekilde konuşması önerilmeli. Bu durumu anlamayan çocuğa karşı tepkisiz durması öğretilmeli.

Fiziksel ve zihinsel özürleri sebebiyle alay edilen çocuk: Fiziksel görünüm, konuşma bozukluğu gibi çocuğun elinde olmadan var olan durumlarda, aile dikkatli davranmalı. Çocuğa özel durumu izah edilmeli. Çocuğun kendi duygularını anlatmasına izin verilmeli.

Giyimi ve ismi ile alay edilen çocuk: Çocuğun alay edilmesine sebep olacak şartlar oluşturmamalı. Örneğin garip bir kıyafetle çocuğu sokağa çıkarmamalı. Adı ya da soyadı alay konusu ise isim değişikliğine gidilmeli.

Boyu ile alay edilen çocuk: Boy konusunda tıbbi olarak yapılacak bir şey varsa yapılmalı. Genetik olarak kısa boylu çocuklarda bunun bir eksiklik olmadığı anlatılmalı.

Kilosu ile dalga geçilen çocuk: Fazla kilolardan kurtulması için ailenin çaba sarf etmesi ve gerektiğinde diyetisyenden yardım alması gerekir. Çocuğunuza zengin olmayı değil, mutlu olmayı öğretiniz. Böylece o büyüdüğünde her şeyin fiyatını değil, değerini bilecektir.

Çocuğunuzu tanıyor musunuz? Ya da ne kadar tanıyorsunuz? Hatta tanıdığınızı sanıyorsunuz...?
Sadece çocuğumuz için değil kendimiz için de öğrenmemiz, dikkat etmemiz gereken şeyler var değil mi? Benden uyarması kendi içinizde de bir yolculuğa çıkınız. İnanın Zübeyr’den cevapları alırken çok ama çok duygulandım.  Zübeyr benim ortanca oğlum. Size de tavsiye ediyorum...

Bu soruları sormaya çalışın bakalım alacağınız cevaplar neler olacak?

  • Bana kendinle ilgili en iyi beş şeyi söyler misin?
  • Sence başarı ne demek?
  • Eğer iki tane sebzeyi bir daha yememe şansın olsa hangilerini yememeyi seçerdin?
    4- Yerinde olmak isterdim dediğin bir ünlü var mı ve neden?
    5- Sence ben senin arkadaşlarından en çok hangisini seviyorum ve neden?
    6- Sence ideal harçlık kaç lira olmalı ve neden?
    7- En kötü öğretmenin hangisiydi ve neden?
    8- Sence en iyi öğretmen nasıl olmalı?
    9- Günün en çok hangi saatinde yalnız olmak istersin ve neden?
    10- Bizim arkadaşlarımızdan sence en komik görünen hangisi?
    11- Eğer senin elinde olsaydı, işten kaçta gelmemi isterdin ve geldiğimde ne yapmamızı isterdin?
    12- Sence hangi kıyafetimi asla giymemeliyim ve neden?
    13- Çok üzgün olduğun zaman hangi yemeği yemek seni mutlu eder?
    14- En sevdiğin ilahici ve şarkıcılar hangileri?
    15- Sence şimdiye kadar verdiğim cezalardan hangisi haksız yere verilmişti?
    16- Kendinle ilgili bir şeyleri değiştirme imkanın olsaydı neleri değiştirirdin?
    17- Sence kaç yaşına gelince çocuk değil de büyük olunuyor?
    18- Odanı istediğin gibi yapabilecek olsan neleri değiştirirdin?
    19- Arkadaşların ailelerine ne yalanlar söylüyorlar?
    20- Sence en iyi arkadaş nasıl olur?
    21- Namazlarını camide kılman seni sevindiriyor mu yoksa, camiye gitmek zoruna mı gidiyor?

22- Korktuğun zaman aklından ilk ne geçiriyorsun?

23- Sence insanlar nasıl güzel oluyorlar?

24- Sence ben arabayı nasıl kullanıyorum?

25- Kendi fotoğraflarına baktığın zaman en güzel fotoğrafının hangisi olduğunu düşünüyorsun?
26- Sence iyi anne baba nasıl olunur?
27- Hiç bir filmde veya çizgi filmde görüp taklit ettiğin ya da denediğin bir şey oldu mu?
28- Sence bir çocuk günde ne sıklıkta öpülmeli ve kucaklanmalı?
29- Şimdiye kadar arkadaşlarından birinin senin için yaptığı en güzel şey ne?
30- Arkadaşlarına karşı “onlarda insan, hataları görmeyeyim ve seveyim” diye düşünüyor musun? 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.