Sebahattin BİLGİÇ
ÇOK MUTLULAR - MUTLU ETTİLER
Bugün hamdolsun müstesna bir gün yaşadım. Romanya D.U.A. Derneği bugün Edirne Mimar Sinan Vakfının misafiriydi. Birkaç günlük eğitim kampı için Edirne’deler.
D.U.A. Derneği Romanya Dobruca Bölgesinde Köstence de faaliyet gösteriyor. Derneğin başkanı 1994 Edirne İmam Hatip Lisesi Mezunu Nerdin Bari.
Nerdin Hoca Her sene defaatle faaliyette bulunduğu Romanyalı Müslümanları Edirne ye ziyarete getiriyor. Erkekler, kadınlar, genç kızlar, genç erkekler pırıl pırırl nurlu yüzleriyle meskun olduğumuz bu şehirde bizimle hem hal oluyor. Onları dinliyoruz, onlarla beraber saf tutuyor, oluşturulan meclisleri paylaşıyoruz.
Romanya’da Tatar Türkleri ile beraber 40 000’ e yakın soydaşımız yaşıyor. Yirmi milyona yakın nüfusun çok az kısmını Müslüman nüfus oluşturuyor. Ülkedeki Müslüman nüfus 150 bin civarında tahmin ediliyor.
Osmanlı 15. Yüzyılın ortalarında bu toprakları fethetmiş. Yüz yıllarca da beraber olmuşuz bu coğrafyada. Hem eserlerimiz, hem de insanlarımız mevcut bu verimli topraklarda. Tuna’ya yakılan şarkılar buralarda da dinlenmiş hep. Akıncılar Tuna boylarında nam salmış yüz yıllar boyunca.
Nerdin Hoca bu sefer kızlı- erkekli gençlerin de olduğu 50 kadar Müslümanla şereflendirdi bizi. Gelenlerin büyük çoğunluğu sonradan Müslümanlığı tercih etmiş kardeşlerimiz. Hatıralarını dinledik, çektikleri sıkıntıları anlattılar bize. Hepsi de son derece mutlu olduklarını ilettiler. Gönüllerinden gelen büyük bir teslimiyetle hamd ettiler. Ne mutlu onlara.
Nerdin Hoca yeni Müslüman olmuş bir kardeşimizden bahsetti konuşmasında. Kendisine şöyle demiş. “Bu bölgede çok yalnızım, çok sıkıldım, beni aramandan ise çok mutlu oldum. Bavulumu toplayıp İslam’ı yaşayabileceğim bir yere taşınma aşamasında idim. “ Ve bavulunu toplamış Köstence’ye gelmiş. Nerdin Hoca İnşallah kardeşimizi orada bir şekilde iskan edeceğiz diyor.
Hicret dünya var oldukça bitmez. Dava ve mücadele devam ettikçe hicret te devam edecektir. Çileyle geldi bu dava çilelerle devam edecektir. Biz rahatız ama, malumdur ki dünya üzerinde rahat olmayan, çile çeken, zulüm gören o kadar çok kardeşimiz var ki ….
Bugün uzun yıllar sabırla annesinin de Müslüman olması için gayret göstermesinin neticesinde karşımızda annesine şehadet getirten bir hanım kardeşimiz vardı. Büyük bir Hristiyan ailenin içinde yaşadıklarını anlattı hem anne hem de kızı. Hanım Kardeşimiz 12 yıl önce Müslüman olduğunu anlattı. Cennete annemsiz gitmek istemiyorum. Onunla olmak istiyorum dedi. Onun için devamlı anneme İslam’ı anlattım dedi. Sonunda samimi gayretleri netice vermiş geçtiğimiz Ramazanın üçüncü iftarında annesinden müjdeli haberi almış. Şimdi de arzu etmiş ki Rumeli’nin baş kentinde Kelimeyi Tevhidi tekrar etsin.
Öyle de oldu. Göz yaşları içinde annesine ve yine yeni Müslüman olmuş bir hanım efendiye kelimeyi şahadeti göz yaşları içinde getirtti. Hem kendisi, ağladı hem de anası, hem de bu kutlu olaya şahit olan herkes göz yaşlarını tutamadı. Vakfın Kurucu başkanı Muhterem Hasan Gümüş Hoca hem bu anlamlı töreni yönetti hem de öncesinde Nerdin Hocanın tercümesiyle Romanyalı Kardeşlerimize çok anlamlı ve derin manalar yüklü duygusal bir konuşma yaptı. Sonunda kelime-i tevhit Itrinin meşhur bestesiyle bütün salon olarak canı gönülden söylendi.
Nerdin Hoca Romanya ve Moldova Halkının İslam’a girmeye çok uygun milletler olduğunu anlatmıştı daha önceleri. Her yıl yeni hidayete ermiş kardeşlerimizle bizi tanıştırdıkça anlıyorum ki tebliğ faaliyetlerine destek olmak çok değerli. Takip edenler bilirler maalesef balkanlarda İslam yaşamının zayıflaması neticesinde hristiyanlaşan çok sayıda kişi var. Kendi benliğini, kültürünü, geleneklerini kaybetmiş bazı Müslümanlar yüz dolar gibi basit miktarlara dinini değiştiriyor. Bu durum hiç şüphesiz sorumluluğumuzu arttırıyor. Zira balkanlar evladı fatihandır, candır….
Geçtiğimiz hafta sonu Yeşilay bisiklet grubumuzla Bulgaristan’a iki günlük tur düzenledik. Meriçler (Mineralni Bani) beldesi Edirne’ye 120 KM civarında. Akşam üstü gezinti esnasında yanımıza 15-16 yaşlarında güzel Türkçe konuşan iki kız çocuğu yaklaştı. Ellerinde küçük İncil kitapçıklarını bize vermek istediler ve de bizi Hristiyanlığa davet ettiler. Üstelik o yaşlarına rağmen oldukça da ısrarlıydılar… Sonrasında çok üzüntü duydum. Biz bu topraklara yüz yıllarca şanla şerefle hükmettik. Anadolu’da olmadığı kadar buralarda eserler inşa ettik. Balkanlardan namlı vezirler, ulema, şeyhler ve dervişan çıkardık. Şehit verdik bu topraklar uğruna, sayısız gazilerimiz oldu. Tüm dünyaya nam ve korku salan Akıncıları da bu bölgeden yetiştirdik. Tüm dünyaya İslam kardeşliğini burada tesis ettik Osmanlı ecdadımızla.
Ama geride bıraktıklarımız uzun bir zaman sahipsiz, kimsesiz yaşadı hasretle ve hüzünle. Savruldular, kimliklerini koruyamadılar, uzattıkları elleri boşta kaldı maalesef. Şimdi ise akbabalar cirit atıyor evladı fatihan diyarlarında… Biryandan Hristiyan misyonerler, diğer yandan selefi gruplar ciddi çalışmalar yapıyor. Hiç şüphesiz ehli sünnet anlayışıyla çalışmalarda devam ediyor birçok vakıf ve dernekler tarafından. Ama bilinmelidir ki kayıplar çok can acıtıcı…
Sebahattin BİLGİÇ
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.