Dualarımız Niçin Kabul Olmuyor 2

Rabbimiz, hayatın kullanma kılavuzu Kur’ an’ da biz kullarına şöyle buyuruyor: “Dua ediniz, ben de icabet edeyim.”

Bu apaçık ayetten de anlaşılacağı üzere, rabbimize edilen her dua, mutlaka karşılık bulacaktır.

Belki bu noktada;

“Ben dua ediyorum ama dualarım bir türlü kabul olmuyor” diyen kardeşlerimiz çıkabilecektir.

Bu kardeşlerimize Kur’ an ve sünnet ışığında, şu hakikâtler söylenebilir.

*Her şeyin bir yolu yordamı, usûlü olduğu gibi dua etmenin de bir usûlü olduğu bilinmelidir. Duaya hamd ile başlanmalı, duanın başında ve sonunda efendimiz Hz. Muhammed Mustafa’ ya salât ve selâm getirmeli; dua etmeye önce kendimizden başlamalı, sonunda da tekrar hamd edilerek duayı bitirmelidir.  

*Dua, mutlaka kabul olunacağı bilinci ve güveniyle edilmelidir.

Bu noktada da;

“Ben bu şekilde dua ediyorum ancak yine dualarım kabul olmuyor”, diyen kardeşlerimiz de çıkabilecektir.

Bu kardeşlerimize de şunları söyleyebiliriz:

*Biz kullar, sınırlı ve aciz varlıklar olduğumuzdan, başımıza gelen olayları mikro plânda değerlendiririz. Yani olayların bütününü göremediğimizden, sadece olay ânıyla ilgili değerlendirmeler yapabiliriz. Bizim için neyin hayırlı ya da neyin hayırsız olduğunu o an için bilemeyiz.

Başımıza gelen ve o an canımızı çok yakan bir felâketin; belki 3-5 sene sonra, belki 20-30 sene sonra, belki de ahiretten geriye bakıldığında, aslında bizim için bir felâket olmadığını; aksine, ilmi her şeyi kuşatan ve olayları makro plânda değerlendiren rabbimiz tarafından bize bahşedilmiş bir mükâfat olduğunu görebiliriz.

*Bazen dua ettiğimizi zannederek, kendimize ve sevdiklerimize beddua edebiliriz. Bu dua görünümlü beddualarımızı, bizi bizden çok seven ve düşünen rabbimiz, kabul etmeyebilir. Biz ise duam kabul olmadı diye hayıflanabiliriz. Aslında bu olay bizim için bir rahmettir.

*Usûlüne göre yapılan her dua, vaadinden asla caymayan Allah tarafından mutlaka karşılık bulacaktır. Biz kulların menfaatine göre duaların bazıları hemen, bazıları orta ve uzun vadede, bazıları da ahirette karşımıza kabul edilmiş olarak çıkacaktır.  

Bu hatırlatmalardan sonra yazımızı bir dua ile noktalayalım:

Rabbimiz!

Hamd yalnız sanadır.
Ve selâm;
Âlemlere rahmet;

Nur Muhammed Mustafa’yadır (sav)
Rabbimiz!
Sen bizi bizden çok sever,
Ve bizi bizden çok düşünürsün.
Yalnızca, yücelmemizi istersin.
Rabbimiz!
Biz ise âciziz.
Ne seçmesini, ne de istemesini biliriz.
Neyin hayırlı, neyin hayırsız olduğunu da bilemeyiz.

Rabbimiz!
Bizim yerimize seç ve iste.
Şüphesiz sen, sana güvenenleri boş çevirmezsin...
Sana güvendik ve sana dayandık.
Rabbimiz!
Her adımımızı hayr ve tek derdimizi İslâm eyle.
Rabbimiz!
Gül koksun hayatımız, ölümümüz ve haşrımız...
Rabbimiz!
Sana hamd olsun...

 

Kenan Özmen

 

kenanozmen@gmail.com

 

  

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
2 Yorum