Son birkaç yıldır dünyada ve ülkemizde meydana gelen olumsuzluklara bakınca Hz Adem'in tekmil torunları olarak cümlemizin karamsar olması için çok fazla sebep var. Pandemi ile birlikte tüm dünya halklarının ve devletlerinin ve hasseten ülkemizin, başta ekonomisi olmak üzere psikolojileri bozuldu, sosyolojileri büyük bir değişime uğradı. Sadece vatandaşların değil, yöneticilerin de dengeleri bozuldu. Fabrikalar kapandı, tarım yavaşladı, tedarik zincirleri kopunca ticaret sarsıldı, uluslar arası ekonomik faaliyetler stop etti bu sebepten işsizlik arttı. fiyatlar uçtu, seyahatler azaldı, ilişkiler koptu.Bu durumu bahane eden başta Çin olmak üzere çok nüfuslu ve ekonomileri güçlü devletler 5-10 yıllık emtia ve gıda stoklamaya başlayınca iş iyice çığırından çıktı.Bu gerçekler tüm dünyayı ama özellikle de bizleri fazlaca etkiledi. Ülkemizde de gerçek anlamda bir pahalılık, enflasyon, kur artışı, alım gücünün düşüşü yaşanmakta. Bozulan dengeler sadece ekonomiyi değil, ruhları, insan ilişkilerini, devlet millet kaynaşmasını da büyük ölçüde sarsmış durumda.

Bu kadarla kalsa iyi, Salgından sonra dünyayı etkileyen güçlü devletler ve şirketler de anormal davranmaya başladılar. ABD ve Batı her zamanki akrep huyu ile Balkanlarda ve Doğu Avrupa'da Rusya’nın aleyhine olacak işlere imza atınca, Rusya da yine tarihi karakterine uygun olarak (Ayı Ya! fazla düşünmeden, gücüne güvenerek) saldırıya geçti. ABD’ nin daha dün diyebileceğimiz bir zamanda Afganistan’dan ardına bakmadan çekilişi akıllarda iken Rusya’nın Ukrayna Ovalarında yaşadığı perişanlık Kovit 19’un sadece milletlerin, vatandaşların değil devletlerin de dengelerini bozduğunu göstermekte.

İNANCIMIZ YEİSİ YASAKLIYOR

Bu gelişmeler ve bu karanlık tablo birçok milleti, birçok insanı umutsuzluğa, kararsızlığa, karamsarlığa sürüklerken bendeniz gibi düşünen çok fazla insan bu karanlık tablodan sonra doğacak nurlu ufuklara gözünü dikmiş durumda. Bunun sebebi hem inancımızın gereği: ( “Ey oğullarım! Gidin, Yusuf ve kardeşi hakkında kapsamlı bir araştırma yapın. Allah’ın rahmetinden/yardımından ümit kesmeyin. Çünkü kâfirler topluluğundan başkası Allah’ın rahmetinden ümit kesmez.” (Yûsuf 87) “Seni gerçekle müjdeledik. (Öyleyse) sakın ümitsizlerden olma!” Hicr 55.....Hem de tarih bilincimizin bizlere verdiği güç. ben inanıyor ve ümit ediyorum önümüzdeki yıllar başta ülkemiz olmak üzere Ümmeti Muhammede yeni, taze, güzel ufuklar açacak. Müslümanları yeniden dünyada lider konumuna gelecekler Tüm dünya böylece İslam Dünyasının Liderliğinde, tıpkı tarihte olduğu gibi, tüm insanlığa daha barışçıl, daha dengeli, daha müreffeh, daha paylaşımcı, daha adil bir sistem kuracak.

TARİH DEDE BÖYLE DİYOR ÇÜNKÜ

Azıcık tarih okuyan herkes bilir ki Firavun, Nemrut, Haman, Cengiz,Hülagu Lenin, Mao, Hitler; Roma, Bizans, Pers, Sovyetler… Hepsi zulümleri ile boğulup gittiler bu dünyadan. Ve yüzyıldan fazladır Dünyaya zulmeden devletlerden en başta ABD, ardından Rusya, Çin, İngiltere, dün bu neticeye düçar olan yoldaşlarının yolundan hızla ilerliyorlar kendilerini bekleyen acı ve acıklı sona doğru.. Bu neticenin emmareleri de gören gözler için pek aşikar olmaya başladı son yıllarda. Dün Afganistan’dan ardına bakmadan kaçan ABD’yi, bu gün Rusya, Ukrayna Ovalarından takibe başladı

Bizler Ümmet olarak, Türkiye olarak çok iyi değiliz lakin Emperyalist devletler ve Dünyaya son üç yüz yıldır her alanda (bilim , para ve askeri güç) hakim olan Batı ve Onun medeniyeti tüm çürümüşlüğü ile yıkılmak üzere. Onun yaratacağı boşluğu tüm eksikliğimize rağmen Başta biz Türkler olmak üzere İslam Dünyası dolduracak. Asırlardır tüm insanlığı sahte "adalet, eşitlik, evrensel hukuk, hoşgörü..." mavalları ile kandıran Batı, hem Pandemi döneminde hem Ukrayna savaşında öyle hatalar yaptı ki adeta yıkılmayı hak ettiğini ispatladı..Dünya siyasetine ve sosyal gelişmelere İslami ölçüler ışığında bakan insanlar, bu gerçekleri bu müjdeleri görerek umutla bakıyorlar yarınlara.

GİDECEKLER TEK TEK GİDENLER GİBİ

Bendeniz acizane olarak dünyadaki son 20, 30 yıllık gelişmeleri şöyle değerlendiriyorum: Günümüz dünyasında sanki peygamberimiz ve dört halife dönemine benzeyen bir manzara var. O dönemde de günümüzde olduğu gibi dünyada iki süper güç vardı Bizans ve Sasaniler. ( tabi başka bir çok devlet de vardı Göktürkler, Habeşistan gibi ) Medine İslam Devleti bu iki süper güce göre her yönden çok zayıf durumda idi.( toprak büyüklüğü, askeri güç, devlet tecrübesi) Bu gerçeğe rağmen Allah'ın yardımı ile Müslümanlar koskoca Pers İmparatorluğuna (Sasanilere) son verdiler, Bizansı ise çok fena sarstılar. Şimdide iki süper güç var Müslüman toprakları ile uğraşan ABD Ve Rusya. ( şimdilik Çini saymıyorum. Çünkü o dönemde de Çin vardı. Çin’in varlığı O dönemin bu döneme bezemesini engellemiyor.) Bu gün Rusya Ukrayna'da güç kaybederek ABD nin Afganistan da düştüğü duruma düşecek. (düştü bile) Bu sonuç Türkiye başta olmak üzere İslam Dünyasına bir umut bir heyecan kazandıracak inşallah.

Irak’a, Vietnam’a, Afganistan’a demokrasi!!! götürmek amacı ile saldırıp hem o ülkeleri hem kendi askerlerini perişan eden ABD bir yanda, Suriye ye, Ukrayna’ya, Kırım'a saldırıp buraları kan gölüne çeviren Rusya öbür yanda. Ardına düştükleri, yollarından gittikleri Roma, Bizans, Sasani gibi zulüm devletlerinin; Firavun, Nemrut, Haman, Cengiz, Belam gibi zulüm insanlarının rahına girerek tarihin çöplüğüne doğru hızlı adımlarla yol alıyorlar. Çünkü iyiler hep kazanır. İki yüzlü, ırkçı, zalim Batı Güneşi inşallah insanlık ufkundan batıp gidecek. Ve inşallah önümüzdeki yıllar ve asırlar İslam Asrı, gelecek devran ise "Adil İslam" devri olacak. .