Meltem KAVAK
Hangi Limanın Yolcususun Ey İnsan
Arkama kimi, neyi alsam geçmişi anarken buluyor, sonra yürek sızı oluyor. Önüme alamıyorum hiçbir şeyi. Giden yolcu biletinin de tarihi kesilmiş buluyorum.
Özlemi özlemek deyimi sarıyor etrafımı. Bu yazımı şiir olsun diye dörtlü kıtalara iliştirip dörtlük nidasıyla yazamasam da.
Size şiir tadında sunmak istiyorum.
İnsanı kandırmak mı bu yapılanlar? Yoksa kendi benliğinde yaşattığı çocuğa ufak yalanla uyutmak mı bu yapılan hileler bilemiyorum.
Kalbim hala kopamadığım çocukluk ve gençlik arasında gelip giderken, ben içinde bulunduğum anı yaşayamamanın yorgunluğu olsa gerek. Yorgan altından çıkmak istemiyorum.
Yorgunum, bedenim yalancı günü birlik dostlarla muhabbet çarkını bir sonraki gün adına döndürme için çabalarken. Kalbim artık bu dünyadan ebedi aleme göçmüş sevdiklerimi anmaktan dolayı yorgun düşmüş durumda.
Didarına mahsar olduğumuz kimseler bugün aynanın önünden çekilmiş gibiler ve ben yine bugün toprağı tırnaklarıyla kazıyan bir insanın acıyan tırnaklarının haklı gururunu taşıyorum.
Anlamaktan öte hissetmenin bir duygu olduğunu biliyorum. Anı hissediyor ve yaşıyorum.
İnsanların seni anlıyorum demelerini beklemiyor, seni hissediyorum diyen dostane gönüller arıyorum.
Hatırı sayılı insanların bu duyguları hala yaşayıp yaşattığını biliyor ve bu hissiyatı bir sonraki günlerime ışık saçsın diye saklıyorum.
Ayrılığın acısını; sevdiği insanın gözüne son kez bakacağını bilerek bakan insan bilmez mi?
O hissi hayatta yaşamamış kişiler vardır elbette ki!
O zaman hayal et sen de. Ukba ve dünya arasında kalmış insan. Ölüm korkusu mu sardı bedenini yoksa vuslat özlemimi sende ki?
Korkularım; geleceğe dönük yarınlara ışık saçamamaktan olacak. Ama ben her daim yalnızlığın bile sahibinin olduğunu biliyorum ve öyle kalıyorum vesselam.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.