Hayır cephesi referandum öncesinde "Hayır da hayır vardır" deyip geziyordu!

Onlara göre millet oylamada hayır diyecek ve bu hayırdan hayırlar hasıl olacaktı!

Ancak şimdi görüyoruz ki hayır cephesi çatırdıyor!

Öncelikle hayır cephesinin iki önemli partisi CHP ve MHP birbirlerine düşmüş durumdalar!

Her ikisi de birbirlerini suçluyor ve her ikisi de yüzde 42'lik hayır oranının kendilerine ait olduğunu savunuyor!

Hayır cephesi böyle genel anlamda çatırdamakla kalmıyor!

Bir de cephenin partileri kendi içlerinde çatırdıyor!

Hem CHP hem de MHP önemli sıkıntılar yaşıyor!

CHP başarısızlığın faturasını örgüte kesmeye çalışırken MHP faturayı okyanus ötesine kesiyor!

Yani hiçbiri başarısızlığın kendi eserleri olduğunu kabullenmek istemiyor!

Doğrudur başarısızlık kolay kolay kabullenilemez!

Hani ne derler?

Kabahat samur kürk olmuş da kimse giymek istememiş değil mi?

Şimdi de ne CHP yönetimi ne de MHP yönetimi sorumluluk üstlenmek yanlısı gözükmüyor!

Hâlâ kendilerinin doğru, kendilerine destek vermeyen tabanlarının yanlış yaptığını sanıyorlar!

Oysa tabanlarına birazcık olsun kulak verselerdi!

Tabanlarının 12 Eylül Anayasa'sından ne kadar şikayetçi ve ne kadar bizar olduklarını hemen göreceklerdi!

CHP'nin klasik vatandaşı adam yerine koymayan devletçi politikasını MHP de benimseyince ortaya hep vatandaşı yönlendirmeye çalışan politikalar çıktı!

Ve silah ters tepti!

Şimdi ısrarla başarısız oldukları bölgelerin kendi kaleleri olmadığını ispata uğraşıyorlar!

Referandum öncesinde bu gerçeği(!) ağızlarından bir kez olsun duymuş olsaydık şimdi kendilerine yerden göğe hak verirdik!

Ama hiçbiri Erzurum bizim kalemiz değil ki demedi, Yozgat bizim kalemiz değil ki demedi, Kırşehir bizim kalemiz değil ki demedi, Çankırı bizim kalemiz değil ki demedi, Osmaniye bizim kalemiz değil ki demedi!

Ne zaman ki millet onların istediği gibi hayır demedi o zaman bu redd-i miraslar başladı!

Sahi beyler hani hayırda hayır vardı? Bu nasıl hayır?

Neredeyse birbirinizle gırtlak gırtlağa geleceksiniz!

Ekranlarda birbirinize demedik laf bırakmıyorsunuz!

Ne yalan söyleyelim bu haliniz sizi daha yakından tanımamız için büyük bir fırsat oluşturuyor!

Bu hayır çatırdamasının tek olumlu yönü, tek hayırlı yönü de bu olsa gerek! Sizleri şimdi daha yakından tanıyoruz!