HEP AYNI DELİKTEN ISIRILMAK

Değerli dostlar hepinizi Rabbimin selamıyla selamlıyorum. Peygamber Efendimizin (S.A.V) “Mü'min aynı delikten iki defa ısırılmaz!” hadisini biliyoruz. Ama maalesef bu topraklarda yaşayan Müslüman Türkler olarak yaklaşık iki yüz yıldır aynı yılanın deliğinden defalarca ısırıldık. Genelde devletimizin en güçlü olduğu dönemlerde ülke olarak ayak oyunlarıyla istikrarsızlaştırılıp uzun süreli sıkıntılı dönemlere sokuluyoruz. Taktik aynı devlet güçlü olduğunda ya kripto kişilikler yada zayıf, kendisini birilerine bir şekilde bağlamış şahsiyetlerinde desteğiyle toplumsal gerilimler oluşturulup ortam bozuluyor. Devlet sıkıntılı durumlara sokuluyor. Sultan Abdülhamid Hanın "Beni Türkçülük yaparak tahttan indiren 150 kişinin içinde bir tane gerçek Türk yoktu" sözü Tarihe geçmiş önemli bir sözdür. Osmanlı İmparatorluğunun son döneminde en güçlü lider olan ve Osmanlı imparatorluğunun yeniden dirilip toparlanmasını sağlayan Ulu Hakan Sultan Abdülhamid Han maalesef bir avuç azınlığın planlı harekatı ve kandırılmış bizden dediğimiz kişilerin onlarla birlikte hareket etmesi neticesinde Tahtan indirilmiş ve koca imparatorluk istikrarsızlaştırılıp batılı devletlerin işgaline açılarak sonucunda da yıkılmıştı.

Devamında Cumhuriyet dönemine bakarsak maalesef yine benzer şeyleri görmemiz mümkün. Güçlü liderler ve dönemlerde ülkemizi çekemeyen güçler batıya biat etmiş bazı bürokrat ve iş adamlarının da yardımıyla, sokak olayları kandırılmış gençler vb. durumlar oluşturarak kaoslar yaratılmıştır. Bunlar defalarca tekrarlanmış ve ülke en güçlü olduğu dönemlerde en büyük sıkıntılara sokulmuştur. Yakın dönemde başta gezi olayları olmak üzere feto darbe girişimi, döviz kuru olayları ve gıda üzerinde dönen dolaplar bize aynı girişimlerin devam etmekte olduğunu düşündürüyor.

Son haftalarda karşılaştığımız bir örnekte bazı gruplar çiftçiden ürünü tam almayarak çiftçiyi ürünü satamaz hale getiriyor. Onla kalmayarak alınan ürünleri de depolarda tutup vatandaşa mal yok diyerek karaborsacılık mantığıyla iki üç misline satıyor. Böylece piyasa istikrarını bozup devletle vatandaşı karşı karşıya getiriyor. Diğer bir örnekte yine sonradan oluşan batı istihbaratının kurmuş olduğu sahte din adamlarının oluşturduğu gruplarla da sebepsiz sokak eylemleri yaparak toplumsal olaylar yaratıp toplumda ayrışmalar oluşturmaya çalışmaktalar. Maalesef böyle farklı örnekler mevcut. Yani ekonomik ve siyasi istikrarsızlıkla devlet güçsüz bırakılma peşinde. Kendi uçağını, otomobilini, füzesini, helikopterini, iha-sihasını yapan süper güç olma yolunda olan hatta Allahın izniyle çok kısa sürede süper güç olacak olan ülke kaosla engellenmek istenmektedir.

Ama sevindiğimiz nokta şu ki karşılarında artık daha milli ve uyanmış bir Türkiye var. Kolay lokma değil. Ve her yaptıklarının hesabını kendilerine soracaktır.

HİKÂYE NAME

Üniversite okuyan bir genç Ramazanda yola çıkar. Memleketinden okuduğu üniversitenin bulunduğu şehre doğru otobüsle yol almaya başlar. Tabi iftar vakti otobüs mola yerinde durur. Bizimki de oruçludur ve iftar açmak için otobüsten iner. Fazlada parası olmadığından hemen tesis önünde açılmış olan köfte ekmek tezgâhına yönelir. Satıcıya yarım ekmek köfte yapmasını söyler. Sonradan düşünür yahu mola yerleri genelde fahiş fiyatla ürün satar. Bunu bildiğinden kötü bir sürprizle karşılaşmamak için fiyatı sorayım der. Köfteler ateşte kızarırken sorulan sorunun cevabı gelir. Yarım ekmek köfte nerdeyse normal bir lokantada beş altı çeşit yemeğin toplam fiyatına denk gelmektedir. Genç sinirlenir. Satıcıya dönüp yahu bu nasıl fiyat başka bir gezegende mi yaşıyorsunuz. Mola yeri diye bu kadar abartılır mı ben almıyorum der. Adam her ne kadar size indirim yaparız falan dese de genç durmaz kızgın şekilde otobüse döner. Aç kalsam da bu fırsatçılara pabuç bırakmam deyip yerine oturur. Beş altı dakika geçmeden otobüse muavin girer. Gence bakarak ya bende seni arıyordum. Uzaktan gördüm köfte ekmek alacaktın almadın. Galiba cüzdanını evde bırakmışsın. Biz tesis de ücretsiz yer içeriz. Firmayla anlaşmamız var. Senin alamadığını görünce gidip biraz malzeme alıp geldim oruçsun aç aç yolculuk olmaz deyip sonrada elindeki poşette tuttuğu yiyecekleri sunar. Genç ya param var adamlar fırsatçılık yapıyor ondan almadım dese de muavin dinlemez yiyecekleri bırakıp çıkar. Poşette demin ısmarlamaya çalıştığı yarım ekmek köfteden üç adet vardır. içecekler de cabası.

Ramazan bereket ayıdır. Selam ve Duayla Hayırlı RAMAZANLAR

Tahirhan GÜL

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.