Herkes Hatice Ana Gibi Olamaz

Herkes Hatice Ana Gibi Olamaz

 

Geçenlerde yeni yazıma odaklanmışken bir telefon sesiyle hafiften irkildim. Bilmediğim sabit bir numara beni arıyordu. Telefonu açtığımda karşımdaki kişi “Dumlupınar Kaymakamlığından arıyorum. Sizinle Kaymakam Bey görüşecek” deyince benim kadim dostum Kaymakam Mehmet Nuri Çetin Bey’in aradığını anladım.

Kendisiyle hoş sohbetten sonra bana hemen Takvim Gazetesi’nin internetteki web sitesini  ve oradaki yaşam adlı kısma girmemi istedi.

Dediklerini yaptıktan sonra karşıma yaşlı bir teyzenin duyarlılığı ile ilgili bir haber çıktı.

Dostum Kaymakam Mehmet Nuri Bey’in görev yaptığı ilçesindeki yaşlı bir teyze ile ilgili enteresan bir haber var.

Herkese örnek olacak haberde 93 yaşındaki Hatice Ana’dan bahsediyor. Aslında olması gereken bir durumun şu zamanda bize ne kadar ilginç geldiğini çok açık bir şekilde gösteriyor.

Hatice Ana’nın haberi şöyle;

Cep boş olsa da yürekteki doluluk, her açığı kapatıyor! Kapısında lüks otomobili varken Yeşil Kart çıkartanlara nispeti Hatice Nine veriyor! Herkesin ibret alması gereken Hatice Akpunar'ın hikayesi, Kütayha Dumlupınar Kaymakamı M. Nuri Çetin'in iyilik yapma niyetiyle ortaya çıktı. Bir gün Yüğlük Köyü muhtarı, Kaymakam Çetin'e giderek, "Çok yaşlı bir ninemiz var. Yardım edebilir misiniz" dedi. Bunun üzerine Çetin, bir inceleme istedi. Ve kendisine verilen raporda, 70 yaşındaki (aslında Kaymakam Bey’in söylediği üzere 93 yaşında ve hâlâ tarlada, bağda, bahçede çalışıyor) Hatice Nine'nin, yalnız yaşadığı, ayda sadece 70 TL yaşlılık maaşı aldığı belirtildi. Bunun üzerine yola koyulan Çetin, hemen Hatice Nine'nin yanına gitti. Beraberinde de karyola, yatak, çamaşır makinası ve erzak götürdü. Ancak müjde vermeyi uman Çetin, şoka girdi! Çünkü Hatice Nine, bunların hiçbirini kabul etmeyeceğini söyleyip, "Benden daha fakir insanlar var evlat, tüm bunları onlara dağıt" dedi. Aylık 70 liranın kendisine yettiğini söyleyen Hatice Nine, tok gözlülüğü ile herkese örnek olurken Kütahya Valisi Şükrü Kocatepe, yaşlı kadına incitmeden yardım edilmesi talimatını verdi.  

Aslında haber bununla da bitmiyor.

Kaymakam Mehmet Nuri Bey olayın başlangıcında Hatice Ana’ya çamaşır makinesini getirdiklerinde “maaşımdan taksitle kesersiniz” dediğini ama biraz duraksadıktan sonra “evladım yaşım geçkin yarın ölürüm o zaman kim verecek benim borcumu sonra diğer âleme borçlu gitmek istemem” demiş. Kaymakam Bey’in; “ anneciğim bunu vakfımız karşılıksız veriyor “sözüne “benden daha fakirleri var sen onlara ver ben fakir fukaranın malını ne yapayım” diyerek geri cevirmiş. Tabi Kaymakamlık Hatice Ana’nın 93 yaşında hasta biri olarak buna ihtiyacının olduğunu bildiği için köyünden uzaktan da akrabası olan birine onun hizmetinde kullanılmak üzere teslim etmiş.

Yani Hatice Ana öbür tarafa borçlu gitmek istememiş.

Kendisi ihtiyacı olmasına rağmen başkalarını düşünmüş

Gözü tok Anadolu Kadını Hatice Ana.

Tam bir zahide.

Aza kanaat eden biri. Fazla malı olup da hesap vermekten korkan kanaat timsali yüce bir insan.

 

Bir de size başımdan geçen bunun tam tersi bir olayı da aktarmak istiyorum.

Bir Ramazan ayında mensubu olduğum Güngören Çevre Güzelleştirme ve Kültür Derneği’nin tedarik ettiği kumanyaları dağıtırken bana da 5 koli vermişlerdi bunları yerine ulaştır diye. Kolilerden dördünün yeri belliydi. Diğer bir tanesini de kirada oturan ve durumu pek müsait olmayan bir arkadaşıma verecektim.

Kollleri gündüzden caminin çay ocağına bırakmıştım. Akşam teravih namazı çıkışı kolileri arabaya yükleyip gerekli yerlere vermeye giderken bir kadın adeta yakama yapıştı ve benden erzak istiyor. Ben erzakların yeri belli dedim ama durmadan ve kendini acındırarak istiyor. En sonunda dayanamadım ve arkadaşıma vereceğim erzakı ona verdim.

Erzakı verdikten sonra demez mi komşuma da götüreceğim bir tane daha verir misin?

Bunu duyunca sinirli bir şekilde;

-          Bak hanım, ben arkadaşımdan feragat ettim de verdim. Sen de bir koliyi komşunla paylaşamıyorsan bu sana hak değil, diyerek elindeki koliye de aldım.

Bu olaylardan çok büyük ders çıkartmak gerekli.

Bir taraftan devleti nasıl söğüşleriz diyenler ile kanaat nedir bilmeyenler var, diğer taraftan da kimseye kul hakkı bırakmadan öte dünyaya gitmenin gayreti var.

Hatice Ana ve onun gibiler hak yiyenler için büyük bir örnek olmalı.

İhalelerden haksız yere götürenler, hak olmadığı halde yeşil karta sahip olanlar, vergi kaçırmak için türlü taklalar atanlar, devletin tüm nimetlerinden haksız yere kazananlar, başkalarının hakkını gasbetmeye çalışanlar bir tarafa, Hatice Ana bir tarafa.

Eğer Hatice Ana gibiler olmasa zaten bizim Türkiye çoktan batmıştı. Şükretmeliyiz ki, böyle kişiler hâlâ aramızda varlar.

Ya bunlar olmasa.

Vay Türkiyemin haline vay…

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
13 Yorum