Hz. Süleyman ve Kanadı Kırık Kuş

Yaptığımız tercihler ve kararlarımız aldığımız sonuçları belirliyor. Dün seçmen tercihini yaptı. Cumhuriyet tarihinin en kritik ve önemli seçimlerinden birisi geride kaldı. Şimdi yine çok mühim iki seçim için süreç başladı.

Cumhurbaşkanlığı seçimi bu yıl yapılacak. Gelecek yıl yapılması gereken milletvekilliği seçimlerinin erkene alınma ihtimali ise dün alınan sonuçlar ışında değerlendirilecek.

Başbakan Erdoğan’ın kısık sesle yaptığı Van ve Diyarbakır konuşmaları, Ak Parti’ye oy vermeyi düşünmeyen bazı seçmenleri karar değiştirerek Başbakan ve partisini desteklemeye sevk etti. Başbakan Erdoğan’ın canhıraş bir şekilde derdini anlatma çabası Ak parti seçmenini ateşledi. Çoğu seçmen o konuşmayı izlerken gözyaşlarına hâkim olamadı.

Dışişleri Bakanı Davutoğlu ve üst düzey bürokratların konuşmalarının yayınlanması Başbakan’a son dakika desteği gibi oldu. Onun, aylardır anlatmaya çalıştığı tehlikenin ne kadar büyük ve ne kadar dehşet verici olduğu, dinlemeyi yapıp yayınlayanların gözlerinin nasıl kararmış olduğu ortaya bir kez daha çıkmış oldu. Bu ise Ak Parti’ye destek verme konusunda tereddüt içinde olan çevreleri kararsızlıktan kurtardı.

Başbakan Erdoğan’a önceki seçim dönemlerinde de en zorda kaldığı zamanlarda Allah’ın yardımının nasıl yetiştiği biliniyor. Bu seçim öncesi, ülke güvenliğini tehlikeye atmaktan çekinmeyen çevrelerin cüreti ve gözü dönmüşlüğü, Başbakan’a ve Türkiye’ye olan kin ve nefretleri, milyonların Erdoğan etrafında kenetlenmesine sebep oldu.

Dünkü seçimlere sayılı günler kala aşağıdaki hikâyeyi 24 TV Genel Koordinatörü Murat Çiçek, sabah programında anlattı. Çok anlamlı bulduğum bu hikayeyi önümüzdeki günlerin gündemine de ışık tutması ümidiyle paylaşıyorum..

"Hz. Süleyman zamanında bir kuş, kanadını bir dervişin kırdığından şikâyet ile Hz. Süleyman’a gelmiş. Hz. Süleyman da o kuşun şikâyetçi olduğu dervişi huzuruna getirtip sormuş: “Bak, bu kuş senden şikâyetçi. Niye bu kuşun kanadını kırdın?”

Derviş cevap vermiş: “Sultanım, Allah bu mahlûkatı bizim emrimize musahhar kılmıştır. Ben bu kuşu avlamak istedim, önce kaçmadı. Yanına kadar gittim, yine kaçmadı. Ben de bana teslim olacağını düşünerek üzerine atladım. Tam yakalayacakken kaçmaya çalıştı. O esnada da kanadını incittim. Ona kaçması için fırsat verdim, fakat o bekledi. Adeta “Gel beni tut, ne istiyorsan yap,” dedi.

Bunun üzerine Hz. Süleyman kuşa hitaben demiş ki: “Bak, bu adam da haklı. Sen niye kaçmadın? O sana sinsice yaklaşmamış. Neticede sen hakkını savunabilirdin. Şimdi kolum kanadım kırıldı diye şikâyet ediyorsun.”

Kuş, Hz. Süleyman’a şöyle cevap vermiş: “Efendim, ben onu derviş kıyafetinde gördüğüm için kaçmadım. Avcı olsaydı o zaman hemen kaçardım. Fakat bundan bana zarar gelmez diye öylece bekledim.”

Hz. Süleyman bu savunmayı beğenmiş ve kuşu da haklı bulmuş. Kısasın yerine gelmesi için: “Kuş haklı. Hemen bu dervişin kolunu kırın” diye emretmiş.

Kuş o anda: “Efendim, böyle yapmayın!” diye feryad etmeye başlamış.

“Ne yapayım?” diye sormuş Hz. Süleyman.

“Efendim, bunun kolunu kırarsanız, kolu iyileşince yine aynı şeyi yapmaya kalkar.”

Bu söz üzerine Hz. Süleyman: “Peki, ne yapalım?” diye sormuş tekrar.

Kuş bu sefer şöyle cevap vermiş: “Siz bunu derviş kıyafetinden, libasından sıyırın! Sıyırın ki benim gibi kuşlar aldanmasın!”

Dün alınan neticelerin ülkemiz ve İslam âlemi için hayırlı olmasını dilerim. Dileriz, herkes gerçek libasıyla, gerçek görüntüsüyle karşımıza çıkar da aldananlardan olmayız.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.