Murat KARAKOYUNLU

Murat KARAKOYUNLU

HİZMETTEN KARDEŞİME

Kıymetli kardeşim.

Bugün CHP'li seçmenden daha üzgün olduğunuzu görüyorum. Benim mutluluğum, sizin hüznünüz oldu ne yazık. İçime sinmeyen, gönlümden gitmeyen bir burukluk var. Kazanmak var ama kaybetmek de. Seni kaybetmek.

Şimdi düşünüyorum da. Ne oldu böyle?

Size biri kem söz söylese orada durun derdik. Önce biz sahiplenir en çok biz severdik. İmrenirdik hatta fedakarlığınıza. Yukarıda ne denirse densin aşağıda samimi insanlar var derdik.

Onların bu hizmeti, gayreti, çabası karşılıksız kalmamalıydı. Üç kuruşumuz varsa ikisini feda eder, emeğimiz yok bari ekmeğimiz olsun derdik.

Onlar vefakârlar, onlar cefâkarlar, onlar kendileri için yaşamazlardı. Onlar Türkçe aşıkları, millet sevdalılarıydı. Onlar incitmezlerdi kimseyi, onlar örnekti, özeldi, güzeldi...

Nereden çıktı şu 17 Aralık.

Neden döndünüz birden. Nasıl bambaşka bir siz çıktı ortaya. Hepsi mi yalandı, riyaydı?

Önce sustuk. Bir anlık öfke dedik, dinmedi. Kızgınlık dedik, durmadı. O kadar yapma dedik, kırma dedik, yıkma dedik. Yaptın, kırdın, yıktın.

Sonra dur dedik orda. Bize dil uzatma. Bizi de yakma. O da olmadı. Müslüman ayıp örterdi siz açan oldunuz. Müslüman doğrultandı, siz eğen oldunuz. Biz yapmadık dediniz kanallarınız bas bas faş ederken gerekli gereksiz herşeyi.

Bir uzlaşı mesajı gelsin hükümetten dedik, bir selam gelsin cemaatten, olmadı. Bela okundu üzerimize. Ne gerek vardı?

Dahası olay bizi aştı. İranı buldu. Bize uysun uymasın sonuçta Allah bir diyordu onlar, üçlemiyorlardı. Biz hristiyan Amerika'da yaşamanıza ses çıkarmazken siz Müslüman İran'ı düşman bellediniz. Suriye'ye yardım götüren tırları engellediniz. Ayrıca kimsenin ne İran derdi vardı ne muta ne sair... Daha dün NATO füzelerini yerleştirmiştik Malatya'da İrana karşı. Ama var gibi yaptınız. 30 yıldır görmeyen cemaat bir anda İran'a küfreder oldu. İsrail'le aynı safa durdu. Sahi düne kadar İran yok muydu?

Onla da durmadınız. Kardeş katli münasiptir yazdı birileri. "Mış gibi yaptı" Muhsin Başkanın acısını kaşıdı. Bildi, bilmedi ama iftira attı. Ölüden medet umdu adeta. Yine sustuk.
 
Sonra bir dizi hakaret uçuştu havalarda cemaat vurdukça vurdu hükümet aynı hararetle karşısına durdu. Bir hakaret bin tehdit oldu. Ama hani siz cemaattiniz, fitneyi niye görmediniz. Niye yağ sürdünüz ekmeğine dil düşmanlarının, din düşmanlarının. Niye yürürken oturmadı, otururken uzanmadınız. Körüklediniz 30 Mart akşamına kadar.
 
Devletin namusuna el uzattınız. Bana, yoldaşıma, kardaşıma aşıma söz söylediniz. Yetmedi bira partileri veren, annemin, ablamın, kardeşimin başörtüsünü çekiştiren Mustafa Akaydın'ları Nur Serter'leri, Sarıgül'leri dost edindiniz. Bana zafer sarhoşu derken acımayan içiniz, bildiğin ayyaşları melek gibi gördü. Medet umdu Medetttttt....

Halk TV'lerde Uğur Dündar, Bekir Coşkun, Emin Çölaşan bıyık altından güldü zevkten dört köşe oldu da gocunmadınız...

Çarşaf çarşaf liste yayınladınız. CHP'ye oy kullanılacak iller diye. Dahası utanmadan sıkılmadan sızlamadan altı oku batırdınız bağrımıza. Başörtülü ablalarım cumhuriyet kadınlarından daha militanı  oldular CHP'nin.

Şimdi canım yanıyor mu diyorsunuz dostum, şimdi içim acıyor mu diyorsunuz.

Doğrudur inanıyorum. Doğrudur seni çok iyi anlıyorum. Neden mi, nereden mi? Senden işte dostum senden...

Şimdi söz söyleme kolaycılığına girme. Beddua okuma.

Bak kardeşim. N'olur al başını iki elinin arasına, otur düşün ve bismillah deyip yeniden başla sadece en iyi bildilğin işi yapmaya. Zira biz seni öyle sevmiştik.

mkarakoyunlu@hotmail.com.tr

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
2 Yorum