Atila ALTUNTAŞ

Atila ALTUNTAŞ

İSVEÇ VE BATININ GÖRÜNMEYEN YÜZÜ

İsveç, batının model ülkelerinden biri. Ekonomik ve sosyal pek çok problemin üstesinden gelmiş bir batı ülkesi olarak bilinir. Fakirlik ve işsizlik oranı pek çok ülkenin ulaşmayı hayal ettiği  en düşük seviyededir. Komşularıyla problemsiz denecek diplomatik ilişkileri vardır.  Öte yandan insan hakları ve sosyal haklarda aldığı mesafe parmakla gösterilir. Otoban yollar, yemyeşil parklar, modern ve sistemli şehirleşmesiyle dünya cenneti olarak nitelenir. Bu ülkenin sokaklarında bir çöpe dahi rastlayamazsınız. Refah ve bolluk ülkesidir. Modern dünyanın salt insan duyularına hitap eden her türlü imkânına sahiptir. Belki bu yüzden madde medeniyetinin ulaşılması gereken hedef ülkeleri arasında gösterilir. Madalyonun ön yüzü böyledir.

 

Başta İskandinav olmak üzere Avrupa ülkelerinin yüz yıldır en büyük problemi, nüfusun giderek yaşlanması ve evlilik hayatının, aile yaşantısının sağlam temeller üzerine oturtulamaması, aile kavramının çökmesidir. Avrupa Birliği(AB) İstatistik Dairesi'nin verilerine göre, bugün 495 milyon olan 27 AB ülkesinin nüfusu, 2035 yılında 521 milyon olacak. 2060 yılında ise nüfus 506 milyona düşecek. Doğum oranının giderek azaldığı Avrupa'da 2015 yılında, ölenlerin sayısı doğanlardan daha fazla olacak. Bu tarihten itibaren nüfus artışı, dışarıdan gelen göçe bağımlı olacak. 2035 yılından itibaren, dışarıdan gelen göç de nüfus artışı için yeterli olmayacak. Doğum oranının daha da azalmasıyla yaşlı nüfus toplumda iyice belirgin olacak. Yaşam süresinin uzamasından dolayı 2060 yılında Avrupa nüfusunun yüzde 30'u, 65 yaş üzerindekilerden oluşacak.

 

İsveç'te bugün 60 yaşında ki insanların yüzdesi 15,6 iken, 2035 yılında bu oran yüzde 25'e çıkacak. Bugün Avrupa'da yüzde 4,4 olan 80 yaşın üstündekilerin oranı 2060 yılında yüzde 12'ye yükselecek. İsveç'te bu oran yüzde 10 olacak. Günümüz Avrupa'sın da 4 kişi bir emekliye bakarken, 52 yıl sonra iki çalışana bir emekli düşecek. Nüfusun yaşlanması ekonomik problemlerle birlikte sosyal sorunları da getirecek.
 

Olayın maddi boyutu yanında bir de ’’manevi ’’ boyutu bulunuyor. Yılda ortalama 10 bin yaşlı, hayata ’’yalnız ölümle’’ veda ediyor. Bu ölümleri trajik hâle getiren ise bazı yaşlıların ölümünden günler, haftalar, hatta aylar sonra haberdar olunması. Kapısını çalacak bir yakını bulunmayan yaşlıların evine belediye tarafından bakıcı gönderilmiyorsa, bu kişilerin öldüğü ancak ’’tesadüfen’’ fark ediliyor. Ya posta kutusunun günler sonra mektupla dolmasıyla ya da evde beslenen kedi veya köpeklerin açlıktan çıkardıkları seslerle... İsveç'te akrabanızın bulunması da problemi çözmüyor. Annesinin, babasının ölüm haberini yetkililerden tatildeyken ya da iş seyahatindeyken öğrenen  İsveçli, Öğrenir öğrenmez cenazesine koştuklarını umuyorsanız yine yanılıyorsunuz. Çünkü cenazeye gelmek yerine, birçoğu tatiline devam eder, yetkililerden cenazenin defin işlemlerini yapmalarını ve işe yarar eşyalarınızın adreslerine gönderilmesini ister genellikle.

 

Maddi planda bu kadar müreffeh ülkeler olmalarına karşın değerler planında sınıfta kalan Avrupa ülkeleri geleceği inşa etme konusunda endişeler taşımaktadır. Müreffehleşmekle aynı oranda dünyevileşen, maddileşen, bencilleşen Avrupalı, toplumla beraber, toplum içinde yaşamasına karşın yalnızlaşmaktadır. Bu yalnızlık onları bencilleştirmekte ve kendisinden başkasını düşünmeyen pragmatist, değer yoksunu insanlar haline dönüştürmektedir.

 

Özetle; hayatın sadece yaşanılan bu dünyadan ibaret sanıldığı, maddenin mananın önüne geçtiği, bedenin ruhun önünde gittiği, dünyevileşmenin hayatın her alanını kuşattığı, eşyanın efendisi olarak yaratılan insanın eşyanın kölesi haline dönüştüğü,  yaradılış ve dünyaya gönderiliş gayesini unutan amaçsız, başıboş sadece süfli duyguları tatmin etmek için yaşanılan bir toplumda denge bozulur. Ve bu bozulma tabiatın da dengesini bozar ve insanlığı yok oluşa götürür.

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
3 Yorum