Lütfi AYHAN
“MÜLK ALLAH’IN HÜKÜM ŞERİATINDIR”
Bendeniz yaşı 68’e gelmiş bir insan, bir Müslüman, bir Türk, namsız, nişansız bir T.C vatandaşı olarak Rabbime sonsuz hamt, habibine sonsuz salavat ederim. Niçin mi? Bunun binlerce sebebi var. En başta beni yoktan var edip, can vererek ruhlar alemine, oradan baba sulbüne, oradan anne rahmine, oradan da bu dünyaya gönderdiği için; ardından yaşamam için can, akıl, ruh, beden, ömür verip bu yaşa kadar yaşattığı için. Beni taş, toprak, bitki hayvan değil insan yani irade ve akıl sahibi varlık olarak yarattığı için; sağlık, sıhhat, afiyet, çocuklar, torunlar verdiği için, İslam diyarlarından Türkiye'de sahne verdiği için …
Şükretmek için o kadar çok sebep varki. Fakat bu günkü şükrümün hususi sebebi şu: Bendeniz ve benim gibi inanca, benim gibi siyasi görüşe sahip insanlar yıllardır hem ülkemizdeki hem de dünyadaki ademoğullarının gerek bu geçici alemde, gerekse sonsuz diyar olan ahiret yurdunda mutlu huzurlu saadetli olmalarının tek yolunun, Allah’ın son gönderdiği din olan ıslama, O’nun kitabı olan Kur’an’a inanmalarından geçtiğine iman etmiştik. Her kişi ve her toplum Rabbimizin kurtuluş reçetesi olarak gönderdiği İslam’a inanıp onu fert ve toplum hayatına uygularsa iki cihan saadetini elde edeceğine samimi şekilde inanmıştık. (inanamaya da devam ediyoruz.) Lakin hem yetiştiğimiz kurak ve kısır topraklar, hem ana kaynaklardan koparılmış olmamız, hem de siyasi, ictimai, ekonomik ve küresel şartlar bu büyük, bu kutsal, bu mübarek davayı, bu eşsiz kurtuluş reçetesini hem tam anlayamamıza hem de yeterince anlatamamıza neden oldu.
HAK BİR DAVA VE YOL TEK
Gençliğimden bugüne kadar bazı ufak sapmalar olsa da ana caddeyi, ana yönü asla kaybetmedim. İnancıma göre her şeyin yaratıcısı ve de sahibi, kadiri mutlak, Malik’ül mülk olan Allah’tır, Evrende/Cihanda ne varsa O’nun, zamanda ne oluyorsa O’ndandır. Bizi yaratan Allah, nasıl inanmamız, nasıl davranmamız gerektiğini bize kitabında bildirmiş, peygamberi ile de göstermiştir. Bizler bu gerçeğe inanıyoruz. Lakin bir türlü bu hakikati kitlelere ulaştıramıyoruz.
Son asırda ve son yıllarda iletişimin mecrası değişti. Gazete, radyo, Tv. İnternet, sanal alem dediğimiz mecralar ( youtube, tv, x, instgram, facebok…) klasik iletişimin yerini aldılar. Benim şükrümün özel nedeni de işte bu mecralardan birinde binlerce, milyonlarca insana aynı anda, sinema (TV) yolu ile hakikatin kitlelere ulaştırılmasınadır.
“MEHMED: FETİHLER SULTANI”
Dikkatle takip ettiğimi dizilerden biri de “Mehmed: Fetihler Sultanı” dizisidir. Bu dizinin son iki bölümünde İslam Adaletinin nasıl yüce ve saadetli bir hukuka dayandığı pek güzel anlatıldı. Biz müminlere göre İslam hukuku Allah inancına dayanır. (Kitap, sünnet, icma-ı ümmet, akıl ve örf) İslam hukukunun temelinde ise Allah inancı vardır. Sizler inşallah YouTube kanalından burada yazacağım sahneyi canlı olarak izlersiniz. Çünkü sinema sanatının tüm argümanları (görüntü ses müzik …) kullanılarak çekilen bu sahnenin etkisi benim yazı olarak yazdığımdan katbekat fazla olacaktır.
Diyaloglara geçmeden olayı kısa bir özetleyeyim. İstanbul’u fetheden atamız Fatih, bu fethin anısının asırlarca devam etmesi arzusu ile Ayasofya’dan büyük bir mabet(cami) yaptırmak ister. Bu iş için bir Hristiyan/Rum olan Hristo'yu baş mimar olarak görevlendirir. Hristo Fatihin istediği yükseklikteki direklerin uygun olmadığını görerek uçlarından birazını keser. Buna kızan Fatih,'te onun elini keser. Hristo’da Sultanı dava eder. Olay bundan sonrası şöyle devam eder.
Kadı hızır çelebi:
-Bismillahirrahmanirrahim. Şeri şerif şeriat-ı Garra üzere mahkeme-i Kübra meclis Olundu. Davacı Hristo şikayetinde sabit kadem misin?
Hristo:
-Kararlıyım kadı hazretleri.
- Yaz evladım, kayıt düş! Davacı Davalısını Şeriata göre yargılamak ister. Davalı Muratoğlu Mehmet, içeri gel. Oturma! Burada sultan değil şeriat karşısında kulsun. Kudretinden beri ol. Davalısın. Diz kır ve çök.Hristo! Şikâyetin nedir? Zikreyle.
Hristo;
- Kadı Hazretleri ben mimarbaşı oldum. Devletin taşına sadakatle el verdim Sultan'ın Ayasofya'dan daha azametli bir külliye istediği emri bana defalarca söylendi. Lakin toprak o ağırlığı taşımazdı. İstişare ettim. Bir yol bulamayınca sütunların boyunu üç arşın kısalttım. Sonra sultan geldi öfkeyle elimi kesti. Davacıyım.
Kadı;
-Dile gel Murat oğlu Mehmet! Sen ne dersin bu söylenenlere?
Fatih;
-Ben ki
Konstantiniyye’nin Fatihi Mehmet Han. Bu fethi abidileştirmekten başka muradım yoktu. Lakin bu kafir kast eyledi İslam Eserinin azametine gölge düşürüp devletime ihanet etti.
Kadı,
-Anlatmasına fırsat vermemişsin, dinlememiş elini kesmişsin. Şer-i şerife göre zulmen el kesenin cezası nedir bilir misin?
Fatih,
- Benim mülkümde beni mi yargılayacaksın?
Kadı hızır çelebi;
- Mülk Allah’ın Hüküm Şeriatındır. Kanunu kadim kimseye makam sormaz.
وَلَكُمْ فِي الْقِصَاصِ حَيٰوةٌ يَٓا اُو۬لِي الْاَلْبَابِ لَعَلَّكُمْ تَتَّقُونَ
“Ey akıl sahipleri kısasta sizin için hayat vardır Kim ki haksız yere birine zulmederse aynı ceza ona tatbik olunur. “Sıyır kolunu Muratoğlu Mehmet Adalet vaktidir…
Fatih;
-Madem ki adaletin hükmü budur işte elim...
Kütük getirilir, Fatih elini kılıcın üzerine kor. Subaşı kılıcı kaldır! Kaldırır, tam indirecekken ;
Hristo;
- Durun durun yapmayın, yapmayın. Ben bu kadarını beklemiyordum.
Kadı;
-Oyun mu ederiz mimar başı? şeriat hükmüdür bu. İslam'ın direği adalettir.
Hristo;
- Başka bir yolu yok mudur?
Kadı,
- Adalet istedin, Kelamullah hükmünce karar verdik Adalet şer’i Şerife göre kısastadır.
Hristo,
- Ama O bir padişah.
Kadı;
-Ama burada değil. Ahkam-ı ilahi karşısında herkes kuldur…
İŞTE ŞÜKRÜMÜN SEBEBİ BU
Hikâyenin gerisini biliyorsunuz. Hristo davasından vazgeçer Fatih ona devlet hazinesinden ömür boyu nafaka bağlamak ister. Kadı “suç senin niye cezayı devlet/millet ödesin.? Kendi hazinenden ödeyeceksin” der ve öyle de olur. Milletleri devletleri bu dünyada ayakta tutan, insanları mutlu eden şey adalettir. Bugüne kadar adalet konusunda en iyi olanlar (tüm eksikliğine rağmen Müslümanlardır. Bugün bile tüm dünya ve bizler bu dine, bu adalet sistemine hasretiz.
TRT 1’ de bu ölümsüz hakikati milyonlarca insan dün gece izledi. Şimdi sanal alemde milyonlarca kişi izlemeye devam ediyor. Bu günkü özel şükrümün sebebi işte budur. Rabb’a şükürler olsun.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.