Mehmet Y. ULUTAŞ

Mehmet Y. ULUTAŞ

Mutluluk Sadece Anlardadır!

Geçenlerde ünlü futbolcu Zlatan İbrahimoviç’in bir röportajına denk geldim. Mutluluk nedir diye sorulunca: “Mutluluk anlardır. Şimdi mutlusundur, 10 dakika sonra mutsuz olabilirsin. Örneğin Barcelona’ya gelmek hayalimdi ama bir sene sonra kabusuma dönüştü. Para hayatı kolaylaştırır ama mutluluk vermez. Fakirliği de gördüm zenginliği de”. İbrahimoviç’in 40 yaşında böyle bir kanaate varabilmesi hem çok az paralı hem de bol paralı dönemleri yaşaması sayesinde olmuş.

Mutluluk kavramının ülkelerin kurucu metinlerine kadar girmiş olması çok önemli ve manidardır. Örneğin 1776 yılında bağımsızlığını ilan eden ABD’nin meşhur, kısa ve fakat özlü Bağımsızlık Deklarasyonu her insan için “mutluluk peşinde koşma” hakkının hayat ve hürriyet kadar zaruri haklardan biri olduğunu beyan eder.

Hiç kimsenin hayatında sürekli bir mutluluk yoktur. Mutlu olduğumuz anlar vardır sadece. Örneğin yeni ev, yeni araba, yeni elbise alır seviniriz. Güzel bir yere gideriz, lezzetli bir yemek yeriz mutlu oluruz. Ama ardından iş hayatı, ev gailesi, geçinme çabası, trafik, vesaire derken hayatın gerçekleri yeniden öne çıkar.

Çok farkında olmasak da hep bir sonraki mutluluk anlarının peşinde koşarız. Bunlar bazen tesadüfi bazen de sarfedilen ciddi bir emeğin neticesinde olur. Elbetteki emek sonucu kazanılan bir mutluluk daha tatmin edicidir ama güzel sürprizler de çok hoş gelir nefsimize.

Neyse ki mutsuzluklar da aynı şekilde sürekli değildir. Yoksa hayat çekilmez olurdu. Ama mutsuzluk hali sık olursa bunalım ve diğer psikolojik rahatsızlıklar baş gösterebiliyor. Mutluysan zaman çok hızlı geçer ama eğer mutsuzsan zaman geçmek bilmez.

Miami’ye çoklu organ yetmezliği yaşayan bir hasta gelmişti Türkiye’den on sene kadar önce. Burada kaldığı bir buçuk sene içerisinde beş hayati organı nakil yoluyla değiştirilmişti. Hasta kızımız ve annesi ile bu süreçte dostluk kurmuştuk. Nihayet sağlığına kavuşmuş ve Türkiye’ye dönmüştü. Uzun yıllar hastalıklarla boğuşurken yaşadığı ızdıraplar ve mutsuzluklardan sonra iyileşince normal insanlar gibi ve uzun zamandır hasret kaldığı mutluluğun peşinde koşmuş. Lakin ömrü vefa etmemiş ve iki sene önce hastalığın yeniden nüksetmesi üzerine vefat etmiş.

İnsanlar yaş aldıkça mutlu ve huzurlu olmanın önemini daha iyi kavrıyor, mutsuzluk ve huzursuzluk veren, sinir bozan, negatif enerji aldığı kişilerden uzaklaşma yolunu seçiyor. Nitekim hayatın tüm kulvarlarının çok hızlı aktığı günümüz dünyasında insanların müsamaha eşiklerinin oldukça azaldığını görüyorum. Örneğin boşanma oranlarının hızla artmasını buna bağlıyorum.

Dostluklar da bu hızlı akan hayatın ve küçülen dünyanın kurbanı oluyor. İnsanlar ender olarak aynı kişilerle bir ömür boyu dost kalabiliyor çünkü dostlarımız yaşadığımız şehir, çevre, eğitim durumu, refah seviyesi, ve dünya görüşü gibi sebeplere bağlı olarak değişebiliyor.

İnsanlar değişik şeylerle, bazen çok basit durumlarda, hatta bize garip gelecek hallerde bile mutlu olabilir. O yüzden bize tuhaf gelse de hiç kimsenin zaten uzun sürmeyen mutluluklarını negatif yorumlarla kısa kesilmesine sebep olmaya hakkımız yok. Aynı zamanda ekstra motivasyon ve doping etkisi yapan mutluluklara hepimiz muhtacız. Öyleyse bu ihtiyacımızı karşılayabilmek için anlık da olsa mutluluk peşinde koşmaya devam edelim. Elbetteki aşırılıklara kaçmadan ve zamanın kıymetini bilerek!

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum